15

7.3K 282 16
                                    

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM İYİ OKUMALAR 😊 😊 😊

Doğukan

Asya'nın cesedini bulmamızın üzerinden 5 saat geçmişti ama hala Aslı'dan haber yoktu delirmek üzereydim. Aslı'nın yardımıma ihtiyacı vardı ama benim elimden hiçbir bok gelmiyordu çevre illere de arama başlamıştık er ya da geç Aslı'yı bulacaktık. Tek istediğim ona hiçbir şey olmadan bulmaktı Aslı'yı kaybetmek istemiyordum ve elimden geleni yapıp onu bulacaktım.

Aslı

Yattığım soğuk zeminden kalkamaya çalıştım ama yapamıyordum ne zaman bayıldım ne zamandır baygındım bilmiyordum şuan tek bildiğim ve hissettiğim şey kasıklarımdaki ve ayaklarımdaki acıydı. Yaşadıklarım bir bir gözlerimin önüne gelince gözyaşlarımı durduramadım. Dün gece belki de hayatımın en kötü gecesiydi o adam, acı dolu çığlıklarım, kahkaha sesleri kulaklarımdan ve zihnimden gitmiyordu ömrüm boyunca da gideceğini düşünmüyordum. Zar zor ayağa kalkmaya çalıştım ama yapamıyordum, her hareket etmeye çalıştığımda tüm vücuduma saplanan ağrılar yüzünden kınırdamam imkansız bir hâl alıyordu. Yavaşça başımı kaldırıp vücuduma baktım parçalanmış elbiseme, morarmış kollarıma ve bacaklarıma dün gece yaşadığım zulüm gecesinin izlerini üzerimde taşıyordum. Zar zor doğrulum yerde, buz gibi, yıkık dökük bir depoydu olduğum yer şuan nerede olduğumu bile bilmiyordum. Yere eğilip destek alarak ayağa kalktım bir an önce buradan gitmek istiyordum ama adım atarken bile canım yanıyordu. Yavaş yavaş yürüyerek köşeye fırlatılmış olan kabanımı ve çantamı alıp üzerime geçirdim. Buradan olduğunca erken gitmek istiyordum eve gitmek ninemin dizinin dibinde saatlerce ağlamak istiyordum, uğradığım tecevüzü kendime bile anlatamazken nineme anlatıp biraz olsun yükümü hafifletmek istiyordum oysaki nasıl anlatacağımı bile bilmiyordum, Doğukan'ın beni artık istememesinden de korkuyordum ve daha bir çok şey geçiyordu aklımdan ya Asya ona ne olmuştu. Zor zor o depodan çıkıp yürümeye başladım, buz gibi soğuk hiç acımadan yüzüme vuruyordu keşke dedim o an ateşe verdikleri o mandıranın içine atsalardı ve ölseydim orda belki bundan daha az acı çekerdim. Biraz yürüdükten sonra etrafıma baktım ormanlıkdı her yer, hayal mayal hatırlıyordum geldiğimiz yolu uzun bir ormandan gelmiştik.

Ne kadar yürüdüm bilmiyorum ama eninde sonunda bir caddeye varmıştım çantama elimi attım, telefonum yotku içinde, cüzdanıma baktım hiçbir şey almamışlardı almazlardı zaten benden tek istedikleri intikamlarıydı, Asya'nın bıçakladığı adamı benim bıçakladığımı sanıyorlardı o kadar yalvarmama, ağlamama rağmen inanmayıp bana tecavüz etmişti. Zihnime düşen o anlarla içim titredi, akan gözyaşlarımı silip ileride gördüğüm eczaneye doğru yürümeye başladım. Kasıklarımdaki sancı hala aynı acıyla sızlıyordu, yavaş adımlarla etrafıma bakınarak eczaneye girdim. Genç bir kadın vardı tezgahta, kocaman gülümseyip "buyrun nasıl yardımcı olabilirim hanımefendi" dedi. Derin bir nefes alıp "ben, ben ertesi gün hapı istiyorum ama en güçlü olanından" dedim zar zor. Kız önce dikkatle beni inceleyip sonra arkasını dönüp raftan ilacı alıp bana uzattı "85 TL hanımefendi" dedi. Ters birşeylerin olduğunu anlamış  gibi bakıyordu. Parayı kıza uzatıp ilacı çantama koydum. Kız etrafına bakıp "hanımefendi kötü görünüyorsunuz ben size yardımcı olabilirim" dedi. İstemsizce kıza bakıp ağlamaya başladım şuan birisinin kollarında ağlamaya o kadar ihtiyacım vardı ki, birisinin bana sarılıp her şey geçecek demesine. Kız hızlıca tezhanın arkasından çıkıp kapıya doğru gitti. Erafına bakıp kapıyı kilitleyip yanıma geldi, koluma girip "hadi gel arka tarafa gidelim olan biteni anlat bana" dedi. Başımı yavaşça sallayıp "tamam" dedim ağlayarak. Küçük bir mutfağa gelmiştik, koltuklardan birine onun yardımıyla oturdum. Kız bardağa su doldurup "hadi iç biraz ve anlat" dedi. Çantamdaki ilaçtan iki tane çıkarıp ağzıma attım, suyu da içip kıza baktım, kız dikkatle bana bakıyordu. Bardağı küçük masaya bırakıp "teşekkür ederim" dedim. Kız yanıma oturup "iyisin değil mi? Sana bir şey yapmadılar değil mi?" dedi. Sakinleye çalıştım dün gecenin kulağımda çınlayan seslerini yok saymak istedim. Derin bir nefes alıp "yaptılar hemde çok kötü şeyler" dedim titreyerek. Kız elimi tutup "istersen hemen hastaneye gidelim bak rengin falan bembeyaz bir şey olmasın sana" dedi telaşla. Başımı olumsuz anlamda sallayıp "evime gitmek istiyorum" dedim. Kız hızlıca başını sallayıp "tamam gidelim, götüreyim seni evin nerede?" dedi. Yüzümden süzülen yaşları silip "karakolun ordaki lojmanda" dedim. Kız ayağa kalkıp "tamam hadi gel ama istersen önce sana ağrı kesici vereyim" dedi. Bende zar zor ayağa kalkıp "olur teşekkür ederim" dedim. Ağrı kesiciyi içtikten sonra çıktık eczaneden. Sokakları daha önce hiç görmediğime emindim, arabada öylece etrafa bakarken yol kenarındaki tabela dikkatimi çekti 'Yolaçan Merkez' hızla kıza dönüp "biz Yolaçan'da mıyız?" dedim telaşla, kız bana bakıp "evet" dedi gergince. Ağlayarak "dur dur benim burda ne işim var benim Kümbetli'ye gitmem lazım" dedim. Kız ani bir fren yaparak "tamam, sakin ol götüreceğim seni sakin ol" diyip geri döndü. Ağlayarak yola bakıyordum yavaş yavaş kapanıyordu gözlerim, yine gözümün önüne geldi dün gece, o kahkaha sesleri, acı dolu çığlıklarım ama kolumu bile kıbırdatacak halim yoktu sanki. Öylece kapattım gözlerimi belki ölür de kurtulurum diye.

Öğretmen Hanım Ve Yüzbaşı (TAMAMLANDI)Onde histórias criam vida. Descubra agora