2

23.4K 746 12
                                    

Camı açtığım zaman yüzünde kar maskesi olan Jandarma eri "hanımefendi iyi misiniz?" diye sordu. Adama bakıp "be-ben iyiyim ama çarptığım kişi nasıl?" dedim titreyen sesimle. Adam önce çarptığım adama bakıp "yavaş çarptığınız için sadece düştü en fazla kolu kırılır" dedi sakince. Korkuyla arabadan inip "ben yemin ederim sis yüzünden göremedim" dedim. Gözlerim dolmuştu ağlamamak için kendimi zor tuttum. Asker bana bakıp "aslına teşekkür etmemiz lazım size" dedi. Şaşkınca askere bakıp "anlamadım" dedim. Asker "çarptığınız adam kamyonu ile sınırdan kaçak tütün götürüyordu. Biz de onun aracanı ararken kaçtı sizin sayenizde yakaladık" dedi. Derin bir nefes aldım hem birini öldürmediğim için hem de bir suçlunun yakalanmasını sağladığın için sevinmiştim. Gülümseyip askere "anladım. Kolay gelsin size. Ben gidebilir miyim?" dedim. Asker başını sallayıp "elbette hanımefendi" dedi. Tekrar gülümseyip arabama doğru yürümeye başladım. Arkadan bir askerin "binbaşım araçtan 3 bin küçük paket tütün çıktı" dedi. Bu sesi hatırlıyordum. Arkamı dönüp baktığımda yüzünde kar maskesi olan  baktım. Sesi çok tanıdık geliyordu. Benim konuştuğum asker "anladım Yüzbaşı sen ekibin kalanı ile onları karakola götür bizde gelecek olan 2 kamyonu bekleyelim" dedi. Sesini hatırladığım adam "emredersiniz komutanın" diyip bana döndü. Birkaç saniye bana öylece baktı. O kahverengi gözler, o ses tonu çok tandık geliyordu. Asker öylece bana bakıp gitti acaba o da beni tanımış mıydı? Arabama binim gaza bastım. Yavaş yavaş köye doğru sürdüm. O askeri bir yerden hatırlıyordum. Zihnimi biraz zorladım. Tabi ya dün gece kapıda bana çarpan adamdı. Yani sesi onun gibiydi. Gülümsedim dünya küçük dedikleri bu olsa gerek dedim. Lojmana geldiğimde arabamı garaja park edip valizlerimi elime aldım. Kar zeminde zor sürüklüyordum. Biraz yürüdükten sonra benim kalacağım eve vardım 27 numaraydı. Tek katlı ama geniş bir evdi lojmandaki tüm evler aynı şekildeydi tek katlı ama genişti. Kalan kişi sayısına göre evin büyüklüğü değişiyordu ben tek kalacağım için 1+1 olan evi vermişlerdi. Anahtarı cebimden çıkarıp kapıyı açtım. Evin içi dışarıdan farksızdı buz gibiydi. Valizleri salona koyup petekleri açtım. Lütfen çabuk ısınsın diye dua ediyordum. Koltuğa oturup etrafa baktım. Sade bir evdi. Arabada kalan eşya kolilerini alıp almamak arasında kaldım. Dışarısı çok soğuktu. En iyisi şimdi gidip almaktı hem ben gelene kadar ev biraz daha ısınırdı. Çizmelerimi giyip dışarıya çıktım. Koşar adımlarla arabaya gidip kolinin birisini kucakladım. Hızlıca kapının önüne koyup tekrar arabaya gittim. Geriye kaldı 11 koli diye düşündüm. Ev için gerekli olan malzemeler ve kitaplar vardı kolilerde. Derin bir nefes alıp bu soğukta donmam inşallah diyerek bir koliyi daha kucaklayıp kapının önüne götürdüm. Arabaya resmen koşarak gidip kolinin birini daha kucakladım. O sırada arkamdan birisi "yardım edelim mi öğretmen hanım?" diye sordu. Koliyi yerine bırakıp arkamı döndüm 5 tane asker bana bakıyordu. Gülümseyip "zahmet olmasın size" dedim. Askerlerden birisi "yok öğretmen hanım" dedi. Acaba öğretmen olduğumu nereden biliyorlar diye düşündüm. Kenara çekilip onların koliyi almasını bekledim hepsi ikişer koliyi kucakladılar içimden 'mübarek ben birini zor taşıdım' dedim. Kalan son koliyide arabadan indirip yere koydum. Cebimden arabanın anahtarını çıkartıp arabayı kitledim. Koliyi kucaklayıp eve doğru yürüdüm. Askerler kolileri kapımın önüne bırakıp "içeriye de taşımanıza yardım etmek isterdik öğretmen hanım ama Doğukan yüzbaşım telsizden anans geçti gitmemiz lazım kusura bakmayın" dedi. Onlara bakıp "yok yok, teşekkür ederim her şey için" dedim. Asker gülümseyip "ne demek öğretmen hanım" dedi. Askere bakıp "öğretmen olduğumu nereden biliyorsunuz?" dedim. Asker tebessüm edip "buraya sadece rütbeli jandarmalar ve okula atanan öğretmenler gelir. Siz de asker olmadığınıza göre öğretmensiniz. Hem zaten buraya kimin gelip gideceği bize söyleniyor yabancı olursa hemen mudahale edelim diye" dedi. Kafamı sallayıp "anladım" dedim. Askerler gülümseyip ileriye doğru gittiler. Kapıyı açıp hızlıca eşyaları eve sürükledim. Ev ısınmıştı bu da beni mutlu etmişti. Temizlik malzemelerini alıp evi dip köşe temizledim. Akşama doğru temizlik bitmişti e tabi bende. Yorgun bir şekilde koltuğa oturdum. Önce yemek mi yesem yoksa duş mu alsam diye düşündüm. Ayağa kalkıp banyoya gittim hızlıca bir duş alıp saçlarımıda kuruttuktan sonra mutfağa gittim. Buraya gelmeden alıp valizime attığım hazır noodlelerden birisini yapıp karnımı doyurduktan sonra salona geçtim. Yarın markete gitmem lazımdı. En yakın market yarım saat uzaklıktaydı oflayarak koltuğa uzanıp telefonumu elime aldım. Ninemi arayıp bol bol konuştuktan sonra yatmak için yatak odasına gittim. Yorgunluktan hemen uyumuştum.

Öğretmen Hanım Ve Yüzbaşı (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now