Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
•••••
12.03.2018 Wolverhampton, West Midlands (England)
"Take me back to the night we met" Kulağına dinledikleri şarkıyı fısıldayan sevgilisine döndü yeşil gözler. 'Keşke' dedi ve devam etti 'keşke yapmamış olsaydı' İntikam mı almaya çalışıyordu kendisi bile bilmiyordu ama yapıyordu işte bunu. Hâlâ onun yanındaydı. Onun kollarında...
"Harold, sevgilim. İyi misin?" Değildi. Harry iyi değildi. İki gündür sık sık dalıp gidiyordu. Çok düşünüyordu. Hem de herşeyi.
Lowell kolları arasında ona bakan sevgilisine merakla bakıyordu. Ne olmuştu da ona öyle kırgın gibi bakıyordu?
"Neden?" İkili kaşları çatık birbirlerine bakıyorları şimdi de. Harry kızgındı, Lowell ise ne demek istediğini anlamamıştı. Ya da sadece oynuyordu. Aklına 'oynamak' gelince oturduğu yerden fırladı Harry. Hâlâ anlamamazlıktan geliyordu ve bu Harry'yi sinirlendiriyordu.
"Neden Lowell?! Neden beni aldatma gereği duydun?! Sana yetmiyor muydum?! Benden çok birşey beklememen gerektiğini sana en başından söylemiştim daha 18 yaşıma yeni girdim ben?!" Harry kendince haklıydı. Lowell onun ilk aşkıydı ve ilkini hep onunla yaşamak istemişti. Ama o Harry'yi aldatmıştı. Hemde sarışın bir kızla!
"Ne aldatması Harold? Seni neden aldatayım?" Lowell'ın bu kadar sakin olması, olayları sakin karşılaması Harry'yi daha çok sinirlendiriyordu. Sinirlendikçe ağlama isteği artıyordu.
"Ne demek 'ne aldatması?' Lowell bana yalan söyleme?! Aldatıyorsan bile bunu yüzüme karşı söyle?!" Harry'nin delirmesi, Lowell'ın bu kadar sakin olması oda da ki gerginliği arttıyor Harry'yi daha fazla bağırmaya itiyordu.
"Ayrılalım Lowell?! Aldattın ya da aldatmadın?! Bitirelim! Yeter artık ben çok yoruldum?!" Ayrılmak Lowell'ın isteyeceği en son şeydi. Hadi ama o Harry Styles'dı. Ders notları mükemmel, sosyal ve dünyalar tatlısı Harry Styles.
"Ne ayrılması Harold! Sen benden ayrılamazsın!" Harry'nin ciddi olduğunu biliyordu. Daha önce böyle birşey yaşamışlardı ve Harry'ye bir ay ulaşamamıştı. Bu sefer öyle olsun istemiyordu. Aklına gelen ilk şeyi yapıp Harry'nin dudaklarına yapıştı. Harry'nin onu itme çabalarıyla -ki asla tam anlamıyla ittiremiyordu- onu yatak odasına soktu. Şimdi yapması gereken tek şey şimdiden ağlamaya başlayan Harry'ye bu yatakta bayılana kadar tabiri caizse tecavüz etmekti.
Ki yaptı da. Hıçkıra hıçkıra ağlayan, yalvaran küçücük çocuğun bütün masumiyetine bir gecede ondan çaldı.
