0.9 Opening Ceremony

243 19 94
                                    

Ed Sheeran - Thinking Out Loud

Ed Sheeran - Thinking Out Loud

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

•••••

Son kez giydiği mavi takımın yakalarını düzeltti ve kolyesini kontrol etti Harry. Çok gergindi. Aylardır bu kafe için uğraşıyorlardı ve bu onların çocukluk hayaliydi. Sarışın olanın her zaman istediği bir şeydi yemek yapmak ve yemek. Tabiki bu hayaline Harry'yi de katmak istemişti.

Odasına dalan sarışın arkadaşına baktı kafasını çevirip. Mor bir pantolon, siyah bir tişört giymiş gerginlikten kıpkırmızı olmuştu. Ama yine de gülümsüyordu. Heyecanlı bir gülümseme..

"Hazır mısın Harry? Annen çoktan kafeye gitmiştir."

Gergin görüntüsünün altında gerçekten heyecanlı minik bir çocuk vardı. Gerginlikten sürekli konuşuyordu ve en saçma konularda sorular sorup yol boyunca da Harry'yi güldürmüştü. Ne yapsın? Arkadaşını gülerken görmeyi seviyordu.

"Peki ya aynadaki yansımam ben bakmadığımda beni izliyorsa? Harry bunu hiç düşünmemiş olamazsın."
Tabiki de düşünmemişti. Hadi ama böyle bir şeyi kim düşünürdü ki?

Yeni yeni son kontrolleri yapılan kafeye döndü Harry. Mavi ve yeşil. Birbirine en çok yakıştırdığı iki renkti mavi ve yeşil. Kafede sadece mavi ve yeşil tema istemiş gerisini annesine ve Niall'a bırakmıştı. Kafeden çok restorana benziyordu. Canlı müzik için küçük bir sahne vardı en solda, sahnenin önünde ise dans pistine benzer bir yer vardı. Tam da Niall'ın hep hayal ettiği gibi. Mekanın sağ tarafında rengarenk masalar ve sandalyeler belli bir düzen içerisindeydi. Kapının tam karşısında kasa, kasanın arkasında tahminen mutfağa açılan bir kapı vardı. Güzeldi. Tahmininden daha güzeldi.

Omuzuna aniden vurulmasıyla tökezledi Harry. Kafasını ona vuran kişiye çevirdiğinde üçüz gibi sürekli birlikte gezen Liam, Zayn ve Louis'yi gördü. Louis'yi en son saçlarını kestirdikleri gün görmüştü Harry. O gün üzerinde ona verdiği kıyafetler vardı. Bugün ise sürekli giydiği dar pantolonunu giymiş üzerine kolsuz düz bir tişört giymişti.

"Bu kadar süzdüğüne göre aklında kirli şeyler dolaşıyor Harry." Ani gelen sesle korkmuş ne ara yanına geldiğini bilmediği Niall'a döndü. Bugün yine bir dalgındı Harry ve gün daha yeni başlamıştı. Kendisini çok kasmadan içinden geldiği gibi göz devirdi hiçbir şey söylemeden.

"Annem burada mı?" Bayadır annesini görmüyordu. Niall'dan cevap alamayacağını anladığında etrafına bakmaya başladı. Robin akşam gelecekti biliyordu ama annesi burada olmalıydı. Niall da öyle söylemişti. Kasanın yanından ona doğru gelen annesini görünce uzun zamandır gülmediği gibi kocaman gülümsemişti. Üzerinde uzun sade siyah bir elbise vardı. Ve oğluna gülümseyerek kocaman sarılıyordu. Louis ise bu görüntüyü buruk bir tebessüm ile izliyordu. Anne'i hatırlıyordu. Birkaç kez onların evinde görmüştü hatta tanışmışlardı ama Louis o zaman çok takılmamıştı.

Addiction // Larry StylinsonOnde as histórias ganham vida. Descobre agora