37: ❝Au Revoir Chérie❞

1.5K 171 331
                                    

🎼 | Missio - Can i Exist|

■■■■■■■

Seni sevdiğimi biliyorsun.

.......

2 Ay Sonra

"Hoseok yakalanmış."

Jimin'in telefonun ucundan duyulan sesiyle herhangi bir eylemde bulunmazken, içeride varlığını bildiğim sevgilimin duymaması için ayrı bir özenle fısıldamıştım.

"Aşkımızı, gençliğimizi çaldıktan sonra yakalansa ne olur?"

Yakalandığı için öylesine berhudar olmuştum ki, hatta keşke koreden başka bir yerde hücreye kapatılsa diye sızlanıyordum.

Benim vicdanımı öldürmüştü.

"Jungkook nasıl?"

Elimdeki izmarite, başım ellerim üstünde kırıkça gülümserken omzumu silkmiştim sanki görecekmişcesine.

"Kemoterapiler işe yaramıyor, tümörler vücudunun her yerinde. Dizleri sürekli ağrıyor, yemek yiyemiyor, uyuyamıyor... Sence nasıl?"

"Sen nasılsın peki?"

Ölüyüm, divaneyim, acizim, ağrılıyım. Nefes almaktan aykırıyım.

"Hiçbir şeyim."

Telefonu kulağımdan, gözümdeki yaşla kapamış ve gelişigüzel atmıştım masaya.

"Taehyung..." İçerden kulağıma dolan kısık sesle irkilip hızla koşmuştum yanına. "Bebeğim, efendim?" Güzel yüzü ve yorgun bedeniyle yatağımızın soluna kıvrılan sevgilimin ellerini tutarak başucuna eğilmiş ve öpmüştüm avuçlarını. Vaktim olduğu, yetilerimin bana sunduğu tüm fırsatlarda öpüyordum onu.

"Bugün sahile inebilir miyiz?"

"Sürekli istirahat halinde olmalı, ciğerleri kısmen tükenmiş durumda. Kendini yormamalı, biliyorum sizin için çok zor ama bu işin şakası yok."

Doktorun kulağıma dolan sesiyle bir süre sessizlemiş ve ona bunu nasıl açıklayacağımı düşünmüştüm. Ellerim yanaklarını bulup okşadığında, kısıkça mırıldanacaktım ki, güzel gözleriyle yenilgiye uğrattı beni.

"Sadece bir saat. Fazla değil, sadece bir saat."

Yanakları avcumda sıklaştığında başımla onaylamıştım, şakaklarına bıraktım yoğun bir aşk öpücüğünü.

"Pekala Jeon Jungkook... Emrinize amadeyim." Elini tutarak yavaşça kaldırdığımda yattığı yerden, dudaklarıma kuş tüyü hafifliğinde bir öpücük bırakmış ve geri çekilmişti.

Silik anılarımıza rağmen ikinci kez beni sevmeyi başarmış, ağrılarımla beni yalnız bırakmamıştı; hep yaptığı gibi.

"Rahat bir şeyler giy lütfen."

Elim pantolonuma uzandığında eylemlerimi durduran şey kesik sesiydi.

"Pekala..."

Eşofmanı bacaklarımdan geçirmemle kırıkça gülümsemişti. Saniyeler içinde sıcak nefesi boynumda, ılık parmakları belimin üzerindeydi.

"Özledim Taehyung, gerçekten."

Yaklaşık bir aydır birbirimize dokunamıyorduk. Jungkook'u yormamak için onu öpmüyordum bile. Ancak asla bunun mevzusu bile geçmemişti tarafımdan. O yanımda olduğu sürece bu umrumda bile değildi zira şu anki istekli gözleri karşısında, bendeki bu divane özlemle tepkisiz kalmak imkansızdı.

Epistle | TaekookWhere stories live. Discover now