38: ❝Epistle❞

1.5K 170 72
                                    

Zaman: Bir eylül gecesi, aşığının doğum gününe saatler kala.

Yer: Azap toprakları.

Acı çiçeğim, gün yıldızım.

Nasılsın?

Ömür diye tuttuğum şu yaş toprak senin ellerin mi? Başka bir evrende nefes diye soluduğum senin kokun mu?   Adımlarını saydığım şu yağmurun hiddeti senin ayakların mı? Söyle bana Jungkook'um, üzerime yağan senin tutamların mı?

Üşüyor musun hâlâ?

Okuma yazma bilmemeyi umuyorum, burada bir taşın üzerine kazınmış üç hecelik adın var. Değil diyorum, benim Jungkook'um değil. Sonra arıyorum soluğunu bulamıyorum. Uyku girmiyor gözüme kımıldayamıyorum. Lokma geçmiyor boğazımdan zaten acıkmıyorum.

Nefes alamıyorum.

Sahi, nefes alamıyorum. Eylüllerden nefret ediyorum sevgilim, canım yanıyor, içim kanıyor. Kimse silmiyor dizlerimi  Jungkook. Sen duyarsın ağrılarımı, neden silmiyorsun söyle bana? Sevmiyor musun sende beni? Kızmam, yeminim olsun kızmam sevgilim. Sevmiyorum seni de, nefret ediyorum de. Ama konuş yalvarırım, duyayım sesini ne olur.

Katlanamıyorum yokluğuna.

Büyütemedim seni, koruyamadım. Öpemedim doya doya koklayamadım. Saramadım ağrılarını alamadım. Benim beceriksizliğim mi getirdi bizi bu hale, bu mu kıydı bize?

Eşim, can yoldaşım.

Ben hiç küs kalmadım senle, biz hiç nefret etmedik birbirimizden. Gözüme uyku girmedi Jungkook. Benden küs gittin diye günlerce gözüme uyku girmedi. Sonra... Sonra o yatağın solunda, yastığının altında buldum narin parmaklarının dokunduğu sayfayı. İçimi aldın benden, ağlarken güldüm binlerce kez. Duy diye fısıldıyorum sana da son kez.

"Seni sevmekle nefes almak arasında bir seçim yapmak zorunda kalsaydım, son nefesimi seni seviyorum demek için kullanırdım.
- Seni seviyorum."

Teşekkür ederim... Teşekkür ederim sevgilim, ceketimin solundan asla çıkarmayacağım. Bizi buluşturan o mektubun sonu gibi tuttun sözünü. Beni bu ağrıyla başbaşa bırakmadığın için teşekkür ederim. Seni seviyorum, özür dilerim, çok özür dilerim. Her şey için.

Ne yapacağım öyle çaresiz, nasıl nefes alacağım böyle sensiz. Kime yaslayacağım başımı, kime ağlayacağım. Duvarlar üstüme üstüme geliyor Jungkook. Yastığını koklamak zoruma gidiyor. Seni burada bırakmak canımı yakıyor.

Soldu tüm baharlarım, kışa evrildi tüm aylarım. Arıyorum soluğunu bulamıyorum. Duvarlarla konuşuyorum sen diye. Resimlerini öpüyorum acizce.

Kokun uçacak diye cam açamıyorum korkumdan.

İki gözüm, gün yıldızım. Bir işaret ver bana. Bahar geldi Jungkook, nedir bu üşümelerim. Neye kanarım böylesine söyle bana. Gitmek istiyorum böyle sebepsiz, kavuşmak istiyorum küçüğüm. Tüm bedeninle, tüm aşkınla, tüm servetinle, tüm nefesinle kavuşmak istiyorum sana.

Özür dilerim.

Evime geldiğin ilk andan beri karşılık bekleyen gözlerine geç kaldığım, seni üzdüğüm, yalnız kalmana sebep olduğum, aşkını farkedemediğim her an için özür dilerim.

Affet beni, 24'üne girmene saatler kala bir yudum su içememene sebep olduğum için.

Benim vicdanım öldü Jungkook. Benim hayata karşı beslediğim tüm duygularım, heveslerim, beklentilerim öldü.

Annem,

Jungkook annemdin sen benim.

Annem çok küçükken öldü, beni öp sonra doğur beni.

Aşkımı doğur, nefesimi, yaşama hevesimi, korkularımı, ruhumu, seni öptüğüm günlere doğur beni.

Dizlerim üzerinde yükseliyorum tam da şimdi, yüzüne denk gelecek şekilde eğiliyorum yaş toprağına. Öpüyorum her bir zerresini. Ağlıyorum, içli içli, bağıra bağıra ağlıyorum. Kızıyorsan bana affet bu seferlik, acıtıyorsam affet bu seferlik.

Yaşlarımı tutamıyorum, senin toprağınla benim incilerim buluşuyor tam da şimdi.

Omzumuza dokuduğumuz o çiçeğin laneti gibi açıyoruz şimdi.

Benim acımla senin ağrın kavuştu Jungkook. Gözyaşımı hisset. Sadece senin için ne de güzel akıyor öyle sessiz. Sadece senin için ne de güzel akıyor öyle çaresiz.

Ufak bir rüzgar esiyor solumuzdan, bak uzadı saçlarım eskisi gibi.

Hisset diye koyuyorum başımı toprağına, dokunuyorum tenine usulca. Nasıl yanıyor canım anlatamıyorum sana.

Özür dilerim.

Sana kendi ömrümden veremediğim için. Seni daha erken sevemediğim için, tüm bunları yaşamak zorunda kaldığın için.

Ve hikayemizi başa sarıyorum şimdi; sıra sende

Sana bir mektup yazdım sevgili, hadi şimdi sen bul beni.


Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Epistle | TaekookWhere stories live. Discover now