20: ❝Bon et Mauvais❞

4.2K 499 851
                                    

🎼|Justin Bieber&Shawn Mendes - Monster|

■■■■■■■

Merhaba, uzun süredir buluşamıyorduk, özledim sizleri...

Her şey yolunda mı?

Başlayalım.

.......

Kendi halimde sürdürdüğüm, zihnimi tümüyle ele geçiren kavgalarımdan, çatışmalarımdan ve korkularımdan çoğu kez zararsız ve sancısız sıyrılmayı başarmıştım. Bahsini geçirmek istemediğim her işten kaçmaksa benim için en kolayıydı. Aklıma getirmemek, ertelemek, yok etmek... Tüm bunlar onca kapının arasında, yolu en kısa olandı.

Her ne kadar olası olgu gibi gözüksede, zihnimi kemiren ahmak düşüncelerden kaçmak, başımı yastığa koyduğum âna kadar işe yarıyordu. Karanlık bastığında zihnimi, kaçtığım tüm çatışmalar savaş alanına evriliyor, beni de yorgun ve kırgın savaşçı ilan etmekten bir an olsun gocunmuyordu.

Tadamadım, göğsümü delik deşik eden o boşluğun acı hissiyatından ötesini tadamadım. Ne tattıran oldu, ne de buna heves edinen benlik vardı bende. Kendi kısır döngüsünde sürüklenen boş bir labirentin bitişindeydim. Hayatım, bir filmin yüzlerce güzel sahnenin ardından, hüzünle bitmesi gibiydi. Ne kadar gülsem de, sonunda muhakkak ağlıyordum.

Dün yaşadığım orantısız hislerim, düşündükçe titretiyordu uvuzlarımı. Onunla vardığımız nokta korkunçtu. Her şeyin an ve an gelişmesi, buna engel olamamam, eylemlerine karşı gelememem düşündürüyordu tüm benliğimi. Yıllardır aynı yerine kıvrıldığım yatağım bile ötekiydi bana. Bir elimde telefon, genç aşıklar misali bir şeyler bekliyordum; tarafından.

İlginçtir ki, sanki yıllardır seviyordu beni. Birikmişliklerini aktarıyordu tenime. Koklayarak öpüyordu, yeni başlayan ilişkiler böyle hasret içerir miydi bilmiyordum lakin, Jeon Jungkook beni hep koklayarak, içine çekerek öpüyordu.

Bazen kendi kendime mektubu o yazsa ancak bu kadar benzeyebilirdi diye geçirmiyor değildim. Satırlardaki gibi naif ve yoğundu. Bulamadığım her şey ondaydı, arayıpta tadamadığım kişi oydu, emin oluyordum. Karanlığımdan korkmuyordu. Tuttuğunda ellerimi evriliyordu bahar gözlerime, gerçekten bambaşka bir adamdı.

Dün gece göğsüme gömdüğü başının ardından, ılık ılık uyumuştu yanıbaşımda. Bense kıyamadığımdan bahsedememiştim içimi kurcalayan hadiseden. Biliyordum; ki tahmin etmekte zor değildi.

Bana mesajı gönderen Jung Hoseok denen heriften başkası değildi, bundan emindim.

Zihin kuruntularını, beslediği hiddeti ve kini öğrenmek uğruna gidecektim. Tek başıma gelmemi istemiş olması da zerre korkutmuyordu gözümü. Bir avukattan ötesi değilken, karşımda dava dahi kazanamamışken, silik bir tipten fazlası değildi.

Gidecektim ve bu konuda nettim.

Düşüncelerim kendi halinde toz bulutu olupta kaybolduğunda, doğrulduğum yataktan ayrılmaya yönelecekken, telefonumun titreyen bildirim kutusu, hızla değiştirmişti odağımı.

Jeon Jungkook

Sabah sabah neyin acelesiydi kaçtın kollarımdan?

Kim Taehyung
Aslına bakarsak ben evcil bir insanım, evimi özledim sanırım :)

Jeon Jungkook
Bir kaç saatliğine tekrar alsam seni?
sanırım
yani
özledim Taehyung.

Epistle | Taekookحيث تعيش القصص. اكتشف الآن