ÖZEL BÖLÜM ♧ 2

Start from the beginning
                                    

Aras, yataktan kalktı. Öyle hızlıydı ki hangi ara yanıma geldiğini anlayamadım. Yatakta oturuyorken bir anda kendimi Aras’ın kucağında buluvermiştim. Beni sıkıca tutmuştu ve dudakları yanağımdaydı, beni art arda öpüyordu. Kahkahalarım dudaklarımın arasından döküldüklerinde boynuna sarıldım, ona yaslandım. Beni kucağında döndürdü. Bizimle birlikte odada dönüyordu.

“Bebeğimiz olacak,” diye fısıldadı. Dudakları bu sefer alnımdan öptü beni.

“Daha hiçbir şey belli değil,” dedim ama en az bende onun kadar heyecanlıydım. “Hamile olup olmadığımı öğrenmek için test yaptırmalıyız. Belki de değilimdir. Bu tür gecikmeler yaşanabiliyor. Ama… Bilmiyorum.”

“Test,” diye tekrarladı. Beni yavaşça kucağından indirdi, elimi tuttu. “Hemen yaptırılabiliyor, değil mi bunlar? Hani… Bir çubuk var, ona bir şeyler yapıyorsunuz. Gidip alayım eczaneden. Alayım, değil mi?”

“Aras, biraz sakin olur musun?”

Başını iki yana salladı. Elimi bıraktığında elini saçlarının arasından geçirdi, odanın içinde bir ileri bir geri yürümeye başladı. “Alayım mı, güzelim? Onunla öğrenebilirsin, değil mi?”

“Evet, öğrenebilirim. Ama bu kadar acele…”

Aras, önce üzerindeki tişörtünü ardından da eşofmanını çıkarttı ve adeta bir vampir hızıyla dolabının önüne giderek siyah bir kotla açık renk bir tişört çıkarıp üzerine geçirdi. Eli ayağına dolanmıştı. Heyecanını sezebiliyordum. Sadece birkaç dakika içinde hazırlandığında yeniden yanımda durdu.

“Ben bir koşu gidip eczaneden şu gebelik çubuğunu alayım,” dedi.

“Sen mi alacaksın?”

“Evet, ne var bunda? Eğer eczacılar biraz zekilerse hamile olanın ben olmadığını anlarlar, değil mi?”

Güldüm. “Elbette,” diye mırıldandım.

“Hemen dönerim güzelim,” dedi Aras. Sonra, bana doğru uzanıp dudaklarını alnıma bastırdı. Yüzümdeki gülümsemenin arttığını hissettim, kalbimde öpüşüyle ve duyduğu bu heyecanla birlikte hızlanmıştı.

Aras, benden uzaklaştığında hızlı adımlarla odanın içinde ilerleyip kapıya doğru yürümeye başladı. Tam kapıdan çıkmak üzereyken ona seslenmemle birlikte durdu ve bana baktı. “Hamile olmayabilirim,” diye fısıldadım. “Bu ihtimali aklından çıkartma, tamam mı?”

“Tamam.”

Başka hiçbir şey demeden bana yeniden sırtını dönüp odadan çıktı. Saniyeler içinde dış kapının önce açılma sesini ardından da kapanma sesini işittim.

*

Hamile olabilir miydim?

Yüzde ellilik bir ihtimal vardı. Ya hamileydim ya da bu genel gecikmelerden biriydi.

Aras’la dört yıldır evliydik. Evli! Buna rağmen, bana hala inanılmaz geldiği anlar oluyordu. Onunla, sevdiğim ve seveceğim tek erkekle evli olmak o kadar muhteşemdi ki! Evliliğimiz boyunca, şimdiye kadar birbirimizi hiç incitmemiştik; çünkü Aras bana söz vermişti. Yaşadığımız onca şeyin sonrasında beni bir daha asla kırmayacağına, daima yanımda olacağına söz vermişti ve öyle de yapmıştı. Beni hiç üzmemiş, hep yanımda olmuştu ve biliyordum ki ne kadar geçerse geçsin hep yanımda olacaktı.

Henüz üniversite üçüncü sınıftayken büyük bir sorumluluk alarak evlenmiştik. İkimizde aldığımız o sorumluluğun bilincindeydik ve evliliğimizin, okulumuza, daha doğrusu benim okuluma yansımaması için elimizden geleni yapmıştık. Ben okuluma devam etmiş, Aras şirkette çalışmıştı. Sabahları ilk zamanlardaki gibi sevgili, akşamları eve döndüğümüzde ise evli bir çift oluyorduk.

Affet BeniWhere stories live. Discover now