ÖZEL BÖLÜM ♧ 1

26.6K 712 48
                                    

Final bölümünü yayınlayalı tamı tamına 9 gün olmuş! ( şaşıranemoji )

Ben daha şimdiden çok özledim sizleri. Yazıp, zaman zaman paylaşacağım şu birkaç özel bölüm, özlemimi biraz olsun gidermeyi başaracaktır diye düşünüyorum. Umuyorum ki final bölümünden sonra yayınlayacağım özel bölümler sizi tatmin edebilir. Bakalım, Azra ve Aras cephesinde neler oluyor? ;)

Playlist: Groove Armada - Think Twice

İyi okumalar çok değerlilerim! ☺

▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Hiç olmadığım kadar mutluydum. Hiç hissetmediğim kadar canlı hissediyordum. Artık evli bir adamdım ve son nefesime kadar da evli bir adam olmaya devam edecektim. Bundan seneler öncesinde, beni hiçbir şekilde affetmeyeceğini düşündüğüm, beni artık sevmeyeceğinden deli gibi korktuğum, sevdiğim, âşık olduğum, onun için her şeyimden vazgeçebileceğim, bir saniye bile düşünmeden hayatımı adayabileceğim, beni hiç koşulsuz seven, beni aşkıyla iyileştiren o kızla evliydim.

Azra’nın beni asla affetmeyeceğini, bir daha eskisi gibi sevemeyeceğini düşündüğüm zamanların yanı sıra bir gün bugünlerin geleceğinden adım kadar emin olduğum zamanlarda vardı. O, hikâyemizin tamamen bittiğini söylerken ben ikinci bir hikâyemizin olacağından ve o hikâyemizin de mutlu sonla biteceğinden emindim.

Kendimden nefret ettiğim o günlerde devam etmemi sağlayan tek şey Azra’nın bana olan aşkının vermiş olduğu umuttu. Benden nefret ettiğini söylerken bile gözlerindeki o parıltıyı taşımaya devam ediyordu. Yaşadığı her şeyin en büyük sorumlusu bendim. Ona, o siktiğimin saçması oyunu hiç oynamasaydım o kadar fazla acı çekmesine neden olmazdım; ama bir yandan da o oyunu oynamamış olsaydım birbirimize ne kadar çok değer verdiğimizi anlayamaz, birbirimizi bu kadar çok sevmezdik. Çünkü yaptığımız hatalar, birbirimizde açtığımız yaralar, birbirimize karşı duyduğumuz sevgiyi daha bir güçlendirmişti. Birbirimizden ayrı geçirdiğimiz her gün, daha sıkı sarılmıştık aşkımıza. Ve işte şimdi buradaydık. İki gün önce muhteşem bir şekilde, yanlarımızda ailelerimiz ve dostlarımızla birlikte herkesin önünde yeminlerimizi etmiş, birbirimizi daima seveceğimize dair söz vermiştik. Sonsuza kadar verdiğimiz sözleri koruyacaktık.

Yüzümde şekillenmiş olan geniş gülümsemeyi korumaya devam ederken, çok kıymetli Siyah Roadsterim’in bagajının kapısını kapattım. Dört seneyi aşkın bir süredir bu arabayı kullanıyordum ve sanırım bir dört, hatta on dört sene boyunca da bu arabayı kullanmaya devam edecektim; çünkü benim için vazgeçilmezdi!

Hafifçe yere doğru eğilip içi başına kadar dolu çantayı alıp omzuma astım, bavullarımızı iki elime alıp yavaşça yürümeye başladım. Ki bu kadar şeyle hızlı yürüyebileceğimi zannetmiyordum zira iki bavul ve sırtımdaki çanta tıka basa doluydu. Eh, ne de olsa iki hafta boyunca burada kalacaktık.

İki hafta!

İkimizin on dört gün boyunca yalnız olacağı koca bir iki hafta!

Vay anasını be!

Gerçi bundan sonra her anımda yanımda olacağı için yavaş yavaş alışmam gerekiyordu ama biz henüz yeni evli bir çifttik ve birlikte geçireceğimiz iki hafta için aşırı derecede heyecanlıydım. Balayımızın mükemmel olmasını, Azra’nın her şeyden hoşnut kalmasını istiyordum. Bu yüzden ülkenin en güzel tatil köylerinden birinde bir evi iki haftalığına kiralamıştım.

Koyu kahverengindeki küçük, iki katlı ahşap evin açık kapısından içeriye girdiğimde “Karıcığım!” diye seslendim. Azra’yı henüz görememiş olsam da gözlerini devirdiğine bahse girebilirdim. Hem de arabam üstüne!

Affet BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin