"Nuray teyze gerek yok. Şimdi geçer ağrısı."

"Doktor ağrı kesici iğne yazmış. O daha hızlı geçirir ağrını. Benim yüzüme çekiyorsun bu kadar şeyi."

Kafamı salladım. Yorulmuştum artık. Belli ki Nuray Teyze de vicdan azabı çekiyordu.

Beş dakika sonra elinde ilaç poşeti ile Arslan abi gelmişti. Yine kaşları çatılmıştı. Kazayakların çıkınca göreceğim ben seni Arslan abiciğim.

"Niye uyandırmadın bizi. Çınar uyanmasa haberimiz bile olmayacak. Ne dedim ben sana."

Arslan abi ağzının içine söylenirken elindeki iğneyi şırıngaya takıyordu. Kolumu açıp arkaya yaslandım. Ayağımın ağrısı hala geçmemişti. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Arslan abi iğneyi sonunda vurup çöpleri topladı. Nuray teyze Arslan abinin kalktığı yere oturup ellerimi tuttu.

"Mira'cım ağrın olursa söyle lütfen. Zaten vicdanım hiç rahat değil. Lütfen kendine de bana da daha fazla acı çektirme."

Benim de vicdanım hiç rahat değil be Nuray teyze. Alışıyorsun bir süre sonra merak etme.

Kafamı salladım. Arabaların önünde kafasını sallayan köpeklere dönmüştüm. Her şeye kafa sallıyordum.

Sonunda iyi olduğuma ikna olmuş olacaklar ki odadan çıktılar. Ağrının yavaş yavaş azaldığını hissediyordum. Vücudum rahatlarken gözlerim kapandı.

Artık rahat bir şekilde uyuyabilirdim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Odadan gelen seslerle yerimden kıpırdandım. Üstümden tır geçmiş gibi hissediyordum. Sanki biri üstüme kırk tonluk bir şey koymuş gibiydi. Ne gözlerimi açabiliyordum ne de tekrardan uyuyabiliyordum.

Yatakta rahat bir pozisyon almaya çalışırken üstüme atılan kol ile kaskatı kesildim.

Euzü... O kol kimin lan!

Lan ne oluyor!

Aha kesin kaçırdılar beni. Gelinlik giyidirip doksan dokuz yerimden bıçaklayıp çöpe atacaklar.

Hii. Ya bunlar psikopatsa. Kesin Arslan  seri katil. Belki de yeni kurbanlarını seçerken eski kurbanlarının kolunu üstlerine atıp işaretliyordu.

Ve evet acilen cinayet kitaplarını bırakmam gerekiyordu.

Korkarak da olsa gözlerimi açtım. Gözlerim karanlığa alışınca kafamı yana çevirdim. Yanımda yatan adamı görünce çığlığı bastım.

Benim bağırmama uyanmıştı. Beni görünce o da bağırmaya başladı. Hızla doğrulup yastığı önüme siper ettim.

Ayağım yüzünden kaçamıyordum zaten. Bir de bu pis sapık yatağıma yatmıştı. Elimdeki yastıkla yüzüne vurdum. Neye uğradığını şaşırmıştı.

Yanlış kıza bulaştın koçum. Yastıkla kafasına vururken bağırmaya devam ediyordu.

"Seni pis sapık."

Her kelimemden sonra yastığı daha sert indiriyordum.

"PİS SAPIK. NE İŞİN VAR ODAMDA! DEFOL GİT ODAMDAN! SAPIKLARIN EFENDİSİ!"

Odamın kapısı açılmış bütün ev ahalisi bize bakıyordu. Hala yatakta oturan adam beni durdurmaya çalışıyordu. Hadi ben kaçamıyordum sen niye kaçmıyorsun salak.

"Kızım bir dur ya. Ne sapığı! LAN DUR!!"

"BİR DE DUR DİYOR. SAPIK SENİ.Seni şikayet edeceğim. Hapislerde süründüreceğim seni."

EVİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin