10.Bölüm

26.2K 1.5K 176
                                    

İyi okumalar dilerim.

10.Bölüm

🔫🔫

"Sakın sesini çıkarma! Yoksa ölürsün."

Yutkundum. Ağzımın üzerindeki elini ısırıp kolları arasından kurtuldum hızlıca. Diğer kolundan tutup sırtını kendime çevirdim ama kahkaha atmaya başladı. Kaşlarımı çattım.

"Ne gülüyorsun lan!" dedim. Daha çok gülmeye başladı.

Arkamdan biri kollarını bedenime sarıp beni kendine çekti. "Bırak beni!" diye çırpınırken gözlerimi sımsıkı yummuştum. "Asena! Kendine gel kızım. Biziz." dedi. Gözlerimi açtım ve hemen ardından evin ışıkları yandı. Kaşlarım, bir üstü varmış gibi daha çok çatıldı. "Pisliksiniz siz." dedim. Çünkü karşımda Alparslan ve Yavuz vardı.

Yavuz gülmekten kıpkırmızı olmuş, ısırdığım elini ovalıyordu. Alparslan da sırıtıyordu. "Biz de seni çok özledik kardeşim." dedi Alparslan. "Gerizekalılar." dedim. Burnumdan soluyordum. "Ben sana dedim amca oğlu haber verelim diye." dedi Alparslan, Yavuz'a. "Aklıma uymasaydın amca oğlu. Kız sen dişlerini her gün masatla mı fırçalıyorsun. Elim parçalandı." dedi Yavuz.

İkisinin birlikte üzerine doğru yürüdüm. Ben bir adım ileriye onlar ise geriye atıyordu. "İnsan bir haber verir değil mi? Ödüm koptu ya." dedim. "Sürpriz yapalım dedik güzelim." dedi Yavuz. "Başlarım size de süprinize de. Hırsız gibi giriyorsunuz evime. Anahtarı nerden buldunuz?" dedim. "Savaş amcam bizim için de yaptırdı." dedi Alparslan. Göz devirdim. "Valla korkutmak istemedik. Ama iyi oldu. Bizim yerimizde başkası olsaymış halledebilirmişsin." dedi Yavuz. "Çıkın gidin evimden." diye bağırdım.

Beni takmayıp oturma odasına geçtiler. Yavuz üzerindeki gömleği çıkarıp oturdu. Alparslan da uzandı. "Kime diyorum ya ben?" dedim. "Ne kadar yoruldum varya anlatamam." dedi Yavuz. "Açım ben de." dedi Alparslan. O kadar çok özlemişim ki bu hallerini gördükten sonra anladım. Tüm sinirim uçup gitti. "Birincisi ellerinizi yıkamadınız. İkincisi de sarılmak yok mu?" dedim. "Valla kızım ben sana sarıldım ama ısırdın beni." dedi Yavuz gülerek. Gülümsedim. Yanına gidip sarıldım. Başımın üzerine minik bir öpücük bıraktı. Ben de yanağına sulu bir öpücük bıraktım. "Asena!" dedi ve omuzumdan itti. En nefret ettiği şeydir.

Yere düşünce gülmeye başladım. Emekleyerek diğer kanepeye gittim. Alparslanın yukarı kaldırdığı kolunun altına girip sarıldım. Onun da yanağına Yavuz'un ki kadar olmasa da sulu bir öpücük bıraktım. "Özlemişim ya sizi." dedim. "Çok belli ettin." dedi Yavuz. Güldüm.

Ayağa kalktım. Fazla mutluydum. İyiki gelmişler. "Hadi kalkın elinizi yüzünüzü yıkayın. Ben de size bir şeyler hazırlıyayım." dedim. "Duş alsak iyi olur." dedi Alparslan. "Tamam. Biriniz benim odama, diğeri de koridorun sonunda bir banyo daha var oraya girsin." dedim.

"Ben senin odandakine girerim." dedi Alparslan.

"Ben girerim ona. Sen diğerine gir." dedi Yavuz.

"Lan benim kardeşimin odası değil mi? Sanane?" dedi Alparslan.

"Senin kardeşinse benim de süt kardeşim." dedi Yavuz.

"Ya neyin kavgasını yapıyorsunuz? Banyo ikisi de ne farkı var?" dedim. Alparslan yanıma gelip başımdan öptü. Yavuz'a ters ters bakıp odama doğru gitti. Kapıyı kapattıktan sonra Yavuz yanıma gelip kolunu omuzuma attı. "Senin bu ikizin hayırsızın teki. Ben de diğerine gireyim bari." dedi. Üzerinde ki atleti çıkarıp fırlattı. "Yavuz!" diye avazım çıktığı kadar bağırdım. Dağınıklıktan nefret ederim. Banyoya kaçtı.

Etraftaki kıyafetleri elime aldığım sırada kapı çaldı. Elimdekiler ile birlikte kapıyı açtım. "Asena iyi misin?" dedi Poyraz. Mert ve Poyraz karşımdaydı ve ellerinde silahları vardı. "Asıl siz iyi misiniz?" dedim. "Bağırınca sen, bir şey oldu sandık." dedi Mert. "Bir şey olmadı. Bazen nerede olduğumu unutup saçmaladığım oluyor. Kusura bakmayın." dedim. Mert gülümsedi. Poyraz ise elimdekilere bakıyordu.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin