7.Bölüm 'Ruh Hastası'

32K 1.5K 450
                                    

İyi okumalar dilerim.

Çok minnoş bir telegram grubumuz var. Katılmak isteyen olursa özelden mesaj atsın. Güvenebileceğinize emin olabilirsiniz. Bozkurt timi gözetimi altında😄

Bol yorum ve beğenilerinizi bekliyorum.

7.Bölüm: Ruh Hastası

'Bu ülke için birileri kendini riske atmak zorunda.'

🔫🔫

"Ünlü Savcı Anıl Kaya dün gece kalp krizi geçirdi."  Biliyorum.

"Ünlü Savcı'nın hayatını kurtaran genç güzel kadın kim?"  Ben.

"Emniyet mensubu olduğu düşünülen genç kadın yaptıklarıyla herkesi kendine hayran bıraktı" Yiaa gerçekten mi?

Ve bunun gibi birçok haber başlığı. Haber başlıklarına verdiğim cevaplara güldüm. Altta bir video vardı ona tıkladım. Olay yerinden müdahale odasına girene kadar beni videoya almışlardı. İyi olmadı ama neyse. Çok havalı çıkmışım. Olayı ben yaşamamış gibi heyecanla izliyordum. Bir on dakikalığına kadar daha herkes hayran kalmaya devam etsin birazdan tüm haberler kaldırılır.

Telefonu masaya bıraktım. Bu adam ünlüyse ben niye tanımıyorum. Ben tanımadığıma göre ünlü değildir. Omuz silktim.

Dün operasyona gittiğimiz için bugün öğleye kadar izinliydik. Ve ben izin saatlerimi uyumakla geçirmek istiyordum ki Batu sağolsun buna müsaade etmedi. Siyah pikemi üzerimden atıp kalktım. Pencerimi açıp temiz havayı iyice içime çektim. Bornozum hâlâ üzerimdeydi. Üşengeçlik. Başka açıklaması olamaz.

Dolabımdan beyaz sıfır kol tişört, siyah kot pantolonumu ve Alparslandan (ç)aldığım siyah kareli gömleği çıkardım. Yatağıma geri uzandım. Okul hayatım boyunca hiçbir zaman tam zamanında gitmedim okula. Lise ve üniversiteyi kastediyorum. İlkokul ve ortaokulda ikizimle aynı okulda olduğum için çekiştire çekiştire götürüyordu erken saatlerde. Lise de hep geç kalırdım ama çok değil. Ömer amcam ya da Savaş amcam beni bırakırdı okula geç kaldığım zamanlar. Öğretmenler de amcamları görünce bir şey demezlerdi. Ama askerlik öyle değil disiplin ister. Ve bunları söylediğim hâlde neden hâlâ uzanıyorum bilmiyorum. Telefonuma mesaj gelince elimi uzatıp aldım.

*Mert: Komutanım yarım saate hazır olun birlikte çıkalım.

*Ben: Kendim giderim. Beklemeyin.

*Mert: Bekliyoruz komutanım.

Son mesaja göz devirip telefonu yatağıma bıraktım. Doğrulup kaplumbağa adımlarıyla banyoya ulaştım. Dün fazlasıyla yorulmuştum ve hâlâ halsizliğim üzerimdeydi. Kişisel ihtiyaclarımı karşıladıktan sonra kıyafetlerimi giydim. Gömleği kalçamda bağlayıp beylik silahımı pantolonumun arkasına koydum. Saçlarımı -kıvırcık olduğundan- on dakika boyunca tarayıp açık bıraktım. Çok hafif bir makyaj yaptıktan sonra güneş gözlüğümü yakama taktım. Şapkamı ters takıp çantamı da aldıktan sonra odamdan çıktım ve mutfağa geçtim.

Bu evde normal bir insan gibi bir türlü kahvaltı yapamadım. Sandviç hazırlayıp bir bardak meyve suyu doldurdum. Kısa sürede karnımı doyurup kalktım. Spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip birazdan olacaklardan bihaber evimin kapısını kilitleyip merdivenlerden aşağıya indim. Gözlüğü yakamdan çıkarıp taktım. Apartman kapısını açar açmaz flashlar patladı.

"Dün gece kahraman ilan edildiniz? Neler söylemek istersiniz?"

"Melek olduğunuz söylendi. Kanatlarınızı nasıl saklıyorsunuz?"

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin