A-1

32.4K 1.2K 2K
                                    

Herkese selaamm. Umarım yazım tarzımı, kurguyu ve karakterleri beğenirsiniz. Elimden geldiğinin en iyisini yapmaya çalışacağım.

İlk bölümlerde Çağın'ın kıza davranışları ve Dora'nın rahatlığı size saçma gelebilir. Sanki hızlı ilerliyor gibi düşünebilirsiniz. İlerleyen bölümlerde bunun nedenini öğreneceksiniz.

İsterseniz şuraya başlama tarihinizi fırlatın :D

Tiktok: ruhuntasi

Hepinize iyi okumalar.

Soğuk yüzünden üşüyen ellerimi ağzıma götürüp avuç içlerime sıcak hava üfledim. Sonbahar ayında olmamıza rağmen hava kışı aratmıyordu. Sıkıntıyla başımı siyah ve yıldızsız gökyüzüne çevirip titrek bir nefes bıraktım ağzımdan. Çıkan buhar her şeye rağmen tebessüm etmemi sağlamıştı. Küçükken kış günlerinde annem ve babamı balkonda sigara içerken görüp ağzımdan nefes veriyor ve "Bakın benim de ağzımdan duman çıkıyor." derdim. Yüzümdeki minik tebessüm yerini ifadesizliğe bırakırken derin bir nefes alıp elimi bavuluma attım ve yürümeye başladım. Yer yer sokak lambaları tarafından aydınlatılan sokaktaki tek ses sürüdüğüm bavulumun tekerleklerinden çıkan sesti. Bavulu tutmayan elimi şişme montumun cebine sokarak ilerlerken izlendiğim hissine kapılmıştım. Duraksamadan kafamı arkaya çevirip baktığımda görünürde kimse yoktu. İyice paronayaklaştın Dora. Alt dudağımı dişlerimin arasına alarak adımlarımı hızlandırdım. Arkamdan gelen patırtı sesiyle hızla arkamı döndüm. Çöp kutusundan atlayarak çıkan siyah kedi rahat bir nefes vermemi sağlamıştı.

"Az sessiz olsana tüy yumağı. Ödüm bokuma karıştı." diye kediye sitem eder tonda kendi kendime konuşup önüme döndüm. Ne bitmez sokakmış bu. Hep bu kadar uzun muydu?

Bir anda sol kolumdan tutulup yan tarafa çekilmemle ağzımdan engel olamadığım bir çığlık çıktı. Hızlı bir şekilde beni duvarla arasına alıp elini ağzıma bastıran kişinin gözlerine baktım. Burnumu yakan alkol kokusu ve bayık bakan gözleri sarhoş olduğunu ele veriyordu. Ellerimi onu iktirmek için kaldıracağım sırada benden hızlı davranarak tek eli ile iki bileğimi yakaladı. Bacaklarımı bacakları arasına kıstırdığında tekme atma şansım da yok olmuştu. Çığlık atmaya çalışıp çırpındığımda elini daha çok bastırmıştı. Boğazımdan çıkan boğuk çığlıklar sessiz sokakta yankı bile yapmayacak kadar düşük desibeldeydi.

"Şşt korkma miniğim. Söz kibar davrancağım sana." dedi adam başını boynuma doğru eğerken. Kendimde bulduğum son güç kırıntısıyla çırpınıp kafamı sağa sola sallama başladım. Gözlerimden ne ara aktığını bilmediğim yaşlar adamın eline düşerken hareketlerim ona etki etmemiş gibi burnunu boynuma değdirdi. Sarhoş olmasına rağmen nasıl bu kadar güçlü? Ya da sen mi çok güçsüzsün Dora? Daha şiddetli ağlamaya başlarken bir anda bedenimdeki ellerin çekilmesiyle titreyen bacaklarım beni taşıyamamıştı. Oturduğum yerde ağlamaya devam ederken gelen boğuşma seslerini duymazdan gelmeye çalışıyordum. Duyduğum küfürler ve yumruk sesleri kesilmişti bir süre sonra fakat gözyaşlarım durmuyordu. Uzun süredir ağlamadığım içindi belki de? Belki patlama anı yaşıyordum? Bilmiyorum. Çenemi nazikçe tutan eller başımı kaldırdığında gözlerimi açtım. Bana endişe ile bakan buz mavisi gözlere yaşlı gözlerim ile baktım birkaç saniye boyunca. Buz mavi gözlere sahip kurtarıcım hasar tespiti yaparcasına gözlerini bedenimde gezdirip tekrar gözlerime baktı. O an göz kapaklarımın ağırlaştığını hissettim. Belki psikolojikti bilmiyorum fakat gözlerimi kapatmamak için direnemeden çoktan güçlü olduğunu yarı baygın halimle bile hissettiğim kolların arasına girmişti zayıf bedenim.

AMETİST (ara verildi)Where stories live. Discover now