stepbrother :: markhyuck

0.8

bir kaç yorum yazsanız çok sevinirim en azından yalnız hissetmem ve sık bölüm atmaya karar verdim♡

***

1 haftadır okula gitmiyordu donghyuck. ama okulda olan bitenden haberdardı. hocasına proje eşini değiştirmek istediğini söylemiş kendi başına yapmak istediğinden bahsetmişti. hocasıda karşı çıkmamış kabul etmişti. zaten en baştan yaptığı için ödevini donghyuck kendine bolca zaman ayırmış ve çokça düşünmüştü. telefonu çaldığında tüm dikkati dağılmış kaşlarını çatmıştı gördüğü isimle yüz ifadesi düzelmişti.

"efendim renjun."

"donghyuck müsait misin?"

"evet, neden?"

"tamam beş dakikaya yanındayım."

telefon kapandı. renjun'in sesi durgundu kötü bir şey olmamasını umdu donghyuck ve beklemeye başladı. renjun'inde dediği tamda beş dakika sonra odasında bitmişti. ortamı garip bir sessizlik sarmış, donghyuck bundan rahatsız olmuştu. rahatsız olduğundan dolayıda aradaki sessizliği bozan da o olmuştu.

"renjun iyi misin?" renjun arkadaşına sıkıca sarıldı. şaşırdı donghyuck onu bu denli üzen şeyin ne olduğunu bilmek istiyordu.

"anlat bana renjun ne oldu?"

"jeno ve jaemin çıkıyorlar bende hislerimi söyledim, üçlü ilişki olamayacağını ve benimle arkadaşlıklarını bitirmek istediklerini söylediler."

donghyuck renjun'i kendine çekip dizlerine yatırdı. "üzülme renjun, atlatması ne kadar zor olsada atlatacaksın ben senin yanındayım." 

"iyi ki varsın donghyuck iyi ki arkadaşımsın."

"sende öyle renjun. o zaman öyleyse bir film gecesi yapalım taeyong hyung ve mark hyung'u da çağıralım."

"olur."

"tamam sen bekle ben geliyorum."

"tamam."

donghyuck odadan hışımla çıktı. en son mark ile pencerenin önünde konuşmuştu. mark sonra onun yüzüne bile bakmamıştı. biraz kırılmıştı aslında aralarının iyi olabileceğini düşünüyordu ama mark yaklaşmıyordu.

ilk taeyong'un odasına girdi.

"hyung?"

"evet burdayım donghyuck."

"biz film gecesi yapacağız katılmak ister misin?"

taeyong gülümsedi.

"gelmek isterdim fakat erkek arkadaşımla buluşacağım."

bir dakika erkek arkadaşı mı? taeyong hyung'u eşcinsel mi? şaşırmıştı buna. belki mark'ta öyledir diye düşündü bir an.

"peki hyung size iyi eğlenceler."

odadan çıkıp utana sıkıla mark'ın odasının önüne geldi. gerilmişti, kapıyı çalarak içeri girdi.

"hyu-"

mark'ı uyurken beklemiyordu. yavaşca ona yaklaştı. yatağının kenarına oturdu. mark'ın vanilya kokusunu çekti ve saçlarını okşamaya başladı. ve onun tatlı yüzünü inceledi. o çok güzeldi, mark tarif edilemeyecek kadar güzeldi. yüzünü izledi bir süre. onu öpmek ne hissettirirdi? uyuyordu sonuçta farketmezdi mark. yavaşça yaklaştı o yüze. mark gözlerini aniden açınca afalladı ve yere düştü.

"ne yapıyorsun sen?!" mark hışımla kalktı.

"ş-şey b-ben seni uyandırmaya gelmiştim evet"

"beni öperek mi?"

"ev- ha-hayır neyse gidiyorum ben." donghyuck zorlansada ayağa kalktı. kıpkırmızı olduğunu biliyordu. yüzünü öne eğdi. arkasına dönüp ordan ayrılmayı planlıyordu ama mark kolunu tutunca bu biraz zordu tabi.

mark sırıttı ve onu kendine çevirdi. yüzünü onun yüzüne yaklaştırdı. birbirinin nefesleri birbirinin dudaklarına çarpıyor donghyuck yerin dibine girdiğini hissediyordu. bir süre öyle baktılar birbirlerine. donghyuck nefesini tutmuş ölmeyi bekliyordu, hızla atan kalbini bu işe katmıyorum bile.

biraz daha yaklaştı mark. tam o sırada mark'ın telefonu çaldı. mark masanın üzerindeki telefonuna dönünce donghyuck fırsat hafifçe ondan ayrıldı. yarım kalan iş tamamlansın istiyordu.

mark telefonun açtığında işte o an donghyuck başından akan kaynar suları hissetti.

"efendim seolhyun. tamam sevgilim geliyorum dedim ya, tamam güzelim bende seni seviyorum."

donghyuck kendini nasıl odadan attı bilemedi. ve kendisini odasına attı.

"hiç gelmeyeceksin sandı- donghyuck iyi misin?"

donghyuck seolhyun ayrıntısını unutmuştu en başında. madem sevgilisi vardı, niye ona yakınlaştı ki? yada donghyuck öyle sandı...

"renjun bu geceyi acıların gecesi yapalım mı?"

****

bu çok kısa kaldığı için bugün bir tane daha bölüm atacağım yalnız kontrol etmedim yanlışlarım varsa sorry