0.3

844 97 61
                                    

"donghyuck oğlum pek neşelisin bugün."
annesi oğlunun neşeli halde görünce mutlu olmuştu.

"evet anne bugün arkadaşlarımla buluşacağım bu yüzden neşeliyim." dedi bir yandan önündeki kahvaltılıkları yerken. "ben bugün bir şeyler yaparız sanmıştım." dudak büzmüştü taeyong.

"hyung ben geldiğimde yaparız bir şeyler hem bende yeni çıkan bilgisayar oyunuda var." dedi donghyuck kocaman gülünserken.  "sözün olsun bak."

"donghyuck okulunu değiştirmek istiyoruz, hem kardeşlerinle aynı okulda olursun." donghyuck elindeki çatalı bıraktı ve annesine baktı.  "hayır ben okulumdan gayet memnunum, hem biliyorsun bir yere alışmam zor oluyor." diyip tabağına döndü.

"sırf renjun orada diye yeni bir okula gitmek istemiyorsun, zaten şüpheleniyordum sizden aranızda bir şey mi var?"

donghyuck sinirlendiğini hissediyordu annesi nasıl arkadaşı hakkında böyle konuşabilirdi? Herkes gözünü dikmiş donghyuck'a bakıyordu.

"anne bu nasıl bir itham? hem renjun'la aramda olan şey seni ilgilendirmez o benim en yakınım. bu arada sana hem kızlardan hem erkeklerden hoşlanabildiğimi söylediğim günden beri böyle şüphe içindesin hiç mi güvenmiyorsun bana?"

sofradaki halka döndü.

"Bay Lee, Taeyong hyung, Mark hyung benden iğrenmek istiyorsanızda iğrenin bu cidden umurumda olmaz biseksüel veya gay olmak kötü bir şey değil."

ayağa kalktı. "afiyet olsun ben renjun'lere gidiyorum." ve evden hışımla çıktı.

....

"Nasıl ya bayan lee aramızda bir şey olduğunu mu düşündü? yuh oğlum sen ne dedin peki?"

"ne diyeceğim renjun, renjun'le aramdaki şey seni ilgilendirmez falan dedim."

"şimdi daha çok şüpheye düşecek."

ofladı donghyuck. "ne yapayım renjun sen benim değerlerimdensin."

"ya salak gel buraya." renjun kollarını açıp sarıldı.

donghyuck yeni hatırlar gibi hemen ayrıldı renjunden. "Eyvah seolhyun'u unuttum ben dur yeri mesaj atayım."

"hadi donghyuck kim tutar seni."

....

donghyuck kafede seolhyun'u beklerken bir yandan telefonundan kitap okuyordu. yarım saattir beklediğinden dolayı biraz sıkılmış ve 5. milkshake'ini sipariş etmişti. kitap okumaktanda sıkılmıştı. ve telefonuna mesaj geldi.

seolhyun: donghyuck annem rahatsızlandı gelemiyorum bir ara şey yapalım.

siz: geçmiş olsun, umarım iyi olur.

garsondan hesabı istedi, ödedikten sonra kalktı ve çıktı kafeden. biraz morali bozulmuştu, ilk günden kötü bir nedenden dolayı ekilmişti. boş sokaklarda yürüdü bir süre. sonra gözüne takılan şeyle durdu. Seolhyun gülerek motorsikletli bir çocuğun motorsikletine biniyordu. donghyuck kendini çok aptal hissetti.

tekrar yürüdü bir süre ve sonra eve vardı. hava kararmaya başlamıştı. kapıyı çaldı açılmasını bekledi. kapıyı bayan song açtı. karşısında eğildi donghyuck. içinde bayan song'a karşı tuhaf bir çekim vardı sebebini bilmiyordu.

"iyi günler bayan song" doğrulup içeri girdi. annesi salonda kocasıyla beraber film izliyorlardı. bayan song donghyuck'un yanına geldi. "efendim odanızı ayarladık bay mark'ın odasının yanında." "teşekkür ederim"

donghyuck yavaş adımla merdivenlerden çıktı. Mark'ın odasından bavulunu alıp odasına geçmeyi planlıyordu.

kapıyı açıp odaya girdi, odada kimse görünmüyordu. "aman banane nerdeyse nerde" söylenerek bavulunun olduğu yerden bavulunu aldı. arkasını döndüğünde karşısında ıslak saçlı yarı çıplak bir mark beklemiyordu.

"ne yapıyon lan burda?" donghyuck afallamıştı ama hemen toparlandı.

"bavulumu almaya geldim taşınıyorum burdan"

"çok şükür." donghyuck göz devirdi. bavulunu alıp yürüyecekti ki mark onu kolundan tutup kendine çekti.

"bir daha büyüklerine saygısızlık yapma."

donghyuck zaten kendini tutuyordu etkilenmemek için birde bu yakınlık onu zorluyordu. donghyuck istemsizce büyüğünün dudaklarına baktı kısaca. onları öpmek ne hissettirirdi? saçmalama donghyuck dün gördün çocuğu hem sen seolhyun'u sevmiyor musun?

donghyuck hemen ayrıldı. "sanane be sanane gidiyorum ben." odadan hışımla çıktı.

mark arkasından güldü, donghyuck'un başına gelecek olan şeyleri planlıyor olabilir gibiydi.

***

sizce ne olacak? aslında kaos koymayıp soft birşey yazmak istiyordum şimdi bir baktım heryer kaos yasak elmamı çekiyoruz aw neyse o değilde ben gerçekten kısa yazıyorum...

bol bol öpüldünüz.

stepbrother :: markhyuckWhere stories live. Discover now