91

8 1 0
                                    

Tolu dışarıda kalan Beren' i görünce elini ona doğru uzatıp:

- Aşkım?

Beren, sevgilisinin uzattığı eli tutup onunla birlikte içeri girdi. Girmesiyle salon olduğunu düşündüğü büyük odayla karşılaştı. Kocaman odada sadece, şöminenin önüne kurulu üstü minderlerle dolu bir örtü vardı. Minderlerin ortasında da yer masasına benzeyen ama sehpa gibi ayakları olan bir yemek masası konulmuştu. Örtünün etrafında ise büyükten küçüğe sıralanmış kokulu mumlar vardı. Güzel ve loş bir ortamdı. Ama Beren' in anlamadığı her şeyin karşısındaki demir dikdörtgen ve içi boş direkti.

- Her şey çok güzel fakat (direği gösterip) bu ne?

Tolunay:

- Hemen göstereyim (direğin yanına gidip Beren' in fark etmediği ipi çekti) Beyaz perde.

- Film mi izleyeceğiz?

- Pek sayılmaz ama bir şey izleyeceğiz.

- Anladım, şu an bulunduğumuz yer evin salonu değil mi?

- Evet, diğer yerleri görmek ister misin? Gerçi çoğunun içi boş.

- Olsun görmek isterim.

- Ama önce yemekler daha fazla soğumasa mı?

Beren gülüp:

- Acıktın değil mi?

- Çok.

- Ev turu biraz bekleyebilir, hadi gel yiyelim.

- Yiyelim birtanem, deyip minderlerin üstüne oturdular.

Tolunay kapalı yemeklerin üstünü açarken:

- Zehra şefin bugün için hazırladığı özel yemeği.

- Zehra Teyze mi yaptı bunları?

- Evet, malum harika bir el lezzeti var. Özellikle et yemekleri konusunda.

- Bilmez miyim? E o zaman afiyet olsun bize.

- Olsun güzelim. Şarap? (Beren' in daha önce hiç içmediğini hatırlamasıyla) Pardon, hiç sormadım say, deyip kola şişesine yöneldi.

Beren, Toluyu durdurup:

- Şarap içmek istiyorum. Yani sana eşlik etmek için.

- Emin misin?

- Evet, alkol oranı çok yüksek mi?

- Hayır, en hafifini aldım. Senin yanında sapıtmayı göze alamazdım.

- İçkiyle aran iyi değil mi?

- İçkiyle değil de şarapla diyelim.

- Anladım, etle güzel gidecek mi?

- Oof! Kesinlikle. Birbirlerini tamamlayan ikili.

Beren bardağını uzatıp:

- Azla başlayalım madem.

- Şarap, zaten bu gördüğün afilli bardakların üçte biri kadar içilir. Ama az diye dikmeyi düşünme. Çarpar, bir de ilk içişin olacağı için daha fazla çarpar.

Beren gülüp:

- İstesem de dikemem zaten merak etme. Hadi doldur.

- İstesende izin vermem güzelim.

- Tamam hadi doldur, yoksa vazgeçeceğim.

- Tamam tamam hemen dolduruyorum, deyip Beren' in bardağını doldurdu. Ardından kendi bardağını da doldurup etle birlikte şarabı yudumlamaya başladılar.

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Место, где живут истории. Откройте их для себя