25

13 1 0
                                    

Eren ile Elvan evlerine geçtiğinde çok düşünceli bir haldeydi. Öylece ayrılmak ile ikiside doğru bir karar mı vermişti?

İkisi de ayrı yerlerde bunun cevabını arıyordu.

Ne Elvan ne de Eren o günden sonra karşılaşmayı hiç beklemiyordu. Bundan sonra ne olacaktı? Gerçi ikiside bir kez daha karşılaşacaklarını yine düşünmüyordu.

Ama Elvan düşündü, Eren gerçekten müthiş bir vücuda sahip müthiş bir erkekti. Bir kez onunla birlikte olsa fena olmazdı. Gerçekten öyle harika bir adamın yatakta da iyi olduğu aşikardı. Elvan gülümsedi ve yaşadıkları anları hayal etmeye başladı. Belki biraz daha fazlasını...

Eren, ne kadar düşünmek istemesede Elvan ve olabilecek şeyler aklından çıkmıyordu. Sanırım Elvan' a harbi düşmüştü. Yüzüne, fiziğine, hal ve tavırlarına özelliklede hüzünle bakan iri mavi gözlerine... Eren kendi kendine:

- Sen doğrusunu yaptın Eren. Ona dokunmayarak doğrusunu yaptın, dedi ve içkinin verdiği ağırlık ile gözlerini kapattı.

Ertesi gün

Tolunay ve Eren güne müthiş bir baş ağrısıyla uyanmıştı. Ceyhun dün gece çok içmediği için sabahında gayet iyi durumdaydı.

Ceyhun yatağından kalkıp güzel bir duş aldı. Duşun ardından aşağı indi. İnmesiyle Zehra Teyze ile kızların çoktan kahvaltıya oturduğunu gördü.

Zehra, Ceyhun' u görmesiyle:

- Ceyhun oğlum, erkencisin. Dün geceden sonra erken kalmayacağını düşünüyordum.

- Ben Eren ve Tolu kadar çok içmemiştim Zehra Teyze. O yüzden iyi durumdayım.

Anka:

- Bizde erken kalkmazsınız diye kahvaltıya oturmuştuk. Seni beklemedik kusura bakma.

- Önemli değil Anka. İstediğiniz zaman kahvaltı edebilirsiniz. Biz yetişirsek yetişiriz zaten.

Tolu, sersem gibi merdivenlerden inmeye başladı. İnerken isyanla:

- Başım çatlıyoor! (Mutfağa girip) Zehra Teyze ağrı kesici var mı?

Beren ayağa kalkıp akşamdan kalanlara iyi gelecek yaptığı karışımı bardağa doldurup Tolunay' a uzattı.

- Al bunu iç, ağrı kesiciden daha yararlıdır.

Tolu, Beren' in uzattığı bardağı alıp kokladı.

- Bu ne?

- Sadece iç Tolu.

Tolu, Beren' in uzattığını içti ve bir süre sonra kendine geldiğini hissetti.

- Bu ne böyle? Şimdiden iyi geldi valla, deyip bardağı dikti.

Beren gülüp:

- Sadece limonlu su.

- Dalga geçiyorsun.

- Hayır geçmiyorum gerçekten limonlu su.

- Nasıl bu kadar iyi hissettiriyor?

- Psikolojik daha çok ama önemli olan iyi hissetmen.

- Bende bir şey sandım ya.

- Başın ağrıyor mu şu an?

Tolu, Beren' in sorusuyla başının ağırmadığını hissetti.

- Hayır.

- Güzel.

- Şaka gibisin Beren.

Zehra:

- Hadi hadi çok konuşmada kahvaltını yap oğlum. Karnın şimdi bomboştur.

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon