69

10 1 0
                                    

Nikâh günü

Bugün herkes güne, mutlulukla ve heyecanla kalkmıştı. Bu mutluluğun ve heyecanının nedeni tabi ki de Elvan ve Eren' in evleneceği gün olduğu içindi.

Sabah erken kalkan ma aile güzel bir kahvaltının ardından etrafa dağılmıştı. Eren araba süslemeye giderken Ceyhun nikah saatine kadar işleri toplamak için mekana geçmişti. Tolunay da önce kızları kuaföre bırakmış ardından da misafirleri karşılamak için belediyeye geçmişti.

Zehra, baş örtüsü yapılırken telefonunun çaldığını duydu. Tanımadığı bir numara olduğunu görmesiyle:

- Alo?

- Zehra?

Zehra duyduğu tanıdık sesle, saçını yapan kişiden izin isteyip Elvan' dan uzaklaştı ve şaşkınlıkla:

- Nihat?

- Nasılsın Zehra?

- İyiyim sağol da sen telefon numaramı nereden buldun?

- Nereden bulduğum önemli değil. Bana Eren' in evlendiğini neden söylemedin?

- Bunu utanmadan bir de soruyor musun Nihat? Mezarda bizi insanlara rezil ederken aklın neredeydi?

- Kabul ediyorum, o yaptığım, ondan önceki yaptığım şeyler çok yanlıştı. Bunun için gerçekten çok pişmanım. Ama oğlumun düğününde babası olarak yanında olmak istiyorum. Affettirmek de tabi.

- Eren' in seni gerçekten affedebileceğini mi düşünüyorsun? Özür için çok geç kaldın kusura bakma. Ve seni uyarıyorum, bundan sonra ne oğlumun çevresinde ne de benim çevremde seni görmek istiyorum. Yıllarca ortalarda yoktun, öyle de kal, deyip telefonu eski eşinin suratına kapattı.

Zehra kalbinin çok hızlı attığını hissetmesiyle kapıya çıkıp derin bir nefes alıp verdi.

- Sakin ol Zehra. Sakin ol. Bugün oğlun evleniyor, iyi olmalısın.

Anka, Zehra' nın kapının önünde kötü halde olduğunu görmesiyle ayağa kalktı ve Zehra' nın yanına gitti. Onu kaldırıp:

- Zehra Teyze, iyi misin?

Zehra, Ankaya tutunup hafif doğruldu.

- İyiyim.

- Bir şey mi oldu?

- Hayır kuzum, deyip gözlerini Anka' dan kaçırdı.

- Bir şey olmuş Zehra Teyze. Ne oldu?

Zehra, söyleyip söylememek de kararsız kalsada:

- Nihat, Eren' in babası.

- Ne olmuş ona?

- Aradı.

Anka şaşkınlıkla:

- Aradı? (Sinirle) Ne diye aramış,  gerçekten çok merak ettim.

- Eren' in evleneceğini duymuş. Nikahında bulunmak istiyor.

- Yoksa çağırdın mı? Eğer öyle bir şey yaptıysan Eren çıldırır. Yapmadın değil mi?

- Hayır, onca şeyden sonra Eren' in onu istemeyeceğini biliyorum. Oğlumun mutluluğunu o herif yüzünden bozamam. Zaten bende görmek istemiyorum.

- Reddettin o zaman?

- Evet, Eren' e yaptıklarından sonra kabul edecek değildim.

- İyi yapmışsın. Tadımız kaçmasın. Ama sen iyisin değil mi? Yani reddettin diye kendini kötü falan hissetmiyorsun?

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Where stories live. Discover now