61

8 1 0
                                    

Birkaç saat sonra

Egemen ve ekibi odaları tek tek kontrol etti. Şimdilik şüpheliye dair bir şey bulamamalarıyla Egemen:

- Tamam arkadaşlar, paydos! deyip aşağı Ankaların yanına indi.

Aşağı inmesiyle Anka dışındaki herkesin oturdukları yerde uyuyakaldığını gördü.

Anka merdivenden duyduğu ayak sesleriyle oraya döndü ve inen Egemen' in yanına gitti.

- Bir gelişme var mı?

- Şimdilik yok. Daha önce sizi telefonla taciz eden veya her çıktığınızda sizi takip eden birileri oldu mu?

- Pek sayılmaz. Zaten korumalar arabayla bizi okula götürüp getiriyor.

- Kaçırılma ve benzeri şeyler?

- Birkaç ay önce olmuştu ama Tolunay halledildiğini söylemişti.

- O kaçırılma olayı ile bağlantılı bir şey olabilir. Evdeki herhangi biri hiç şüpheli davrandı mı?

- Ceyhun, Eren ve Tolu her zaman biz kızlardan bir şeyler saklarlar. Ama onlardan biri olduğunu düşünmüyorum.

- Onlardan biri olmasada sakladıkları şeylerle bu adamın aradığı şey bağlantılı olabilir. Neyse, arkadaşlarına söyle artık odalarına geçebilirler. Odaları da toparlayabilirsiniz, biz istediğimiz ipuçlarını aldık. Ama yine de bir şey olursa mutlaka haberim olsun. Ben de şüpheliyle ilgili herhangi bir gelişme olursa sana haber veririm.

- Sağol Egemen.

- Rica ederim, görevim. (Ekip arkadaşlarına seslenip) Herkes çıktı mı Can?

Ekip arkadaşı Can, merdivene bakıp:

- Son ekip de iniyor, efendim.

- Güzel. (Tekrar Ankaya dönüp) Kendinize dikkat edin, bana Tolunay' ın emanetlerisiniz.

- Dikkat ederiz, sende dikkat et.

Egemen kapıya doğru yürürken:

- Tamam, görüşürüz.

Anka, Egemen' i kapıdan uğurlarken:

- Görüşürüz, Allah' a emanet.

- Sizde, deyip son kez Ankaya selam verdi ve uzaklaştı.

Anka kapıyı kapattı ve derin bir nefes alıp verdi. Kızlara yöneldi ve tek tek hepsini uyandırıp odalarına gönderdi.

Ceyhun' un odasına geçmesiyle orayı toplamaya başladı. Toplarken Ceyhun' a haber verip vermemekte kararsız kaldı. Sonra düşündü, kendisi veya kızlardan biri söylemezse Tolunay, durumu Egemen' den her türlü öğrenecekti. Telefonundan saate baktı, geç bir vakit olduğunu görmesiyle Ceyhun' u aramak yerine mesaj atmayı tercih etti.

Anka, durumu Ceyhun' a kısaca özet geçtikten uyku bastırdığını hissetti. Yataktaki dağınıklığı yere attıktan sonra yorganın altına girdi ve Ceyhun' un özlediği kokusuyla uykuya kaldı.

Sabah 11 gibi

Anka derin uykusundan telefonun zil sesiyle uyandı. İsme bakmadan telefonu açıp mahmur bir şekilde:

- Alo?

- İyi misin? Eve giren kişi birinize zarar verdi mi?

Anka, duyduğu endişe dolu sesle kendine geldi. Yatakta doğrulup şaşkınlıkla:

- Ceyhun?

Ceyhun, Anka' nın iyi gelen sesiyle sakinleştiğini hissetti.

- İyi misin nefesim?

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα