BİR NEFES YETER (Tamamlandı)

76

Salonda

Beren, saatlerdir sesleri çıkmayan Ceyhun ve Anka için:

- Saatlerdir odadan çıkmıyorlar. Bir şey mi oldu acaba?

Eren:

- Kötü bir şey olsaydı ikisinden biri illa inerdi aşağı.

Beren:

- O zaman saatlerdir ne yapıyorlar?

Tolunay imayla gülüp:

- Ben bir şey tahmin ediyorum ama neyse.

Elvan ve Eren de Tolunay' a eşlik etti. Zehra boğazını temizleyip uyarıcı bir ses tonuyla:

- Çocuklar, dedi ve Harun Bey' i gösterdi.

Sidal:

- Baksak mı ne yapsak?

Bedirhan :

- İnerler birazdan bu kadar düşünmeyin. Birbirlerini öldürecek halleri yok ya.

Beren endişeyle:

- İlk defa böyle kavga ettiler. Olmuş olabilir mi?

Tolunay:

- Yok artık daha neler. Saçmalama güzelim.

Beren:

- İkisininde gün içinde bu kadar odada tıkıldıklarını görmedim. Endişeleniyorum.

Zehra:

- Uyuya kalmışlardır muhtemelen, inerler elbet. (Ayağa kalkıp) Ben en iyisi çay yapayım.

Harun:

- Zahmet etmeyin Zehra Hanım. Ben giderim birazdan.

- Ne zahme...

Merdivenlerden Anka ile el ele inen Ceyhun:

- Kimse hiçbir yere gitmiyor. Konuşmamız gereken bazı şeyler var.

Anka:

- Zehra Teyze, sen otur ben çayı koyarım, deyip mutfağa yöneldi.

Ceyhun, salondakilerin yanına gelince Eren:

- Ne oluyor abi?

- Anlatacağım birazdan, deyip tekli koltuklardan birine oturdu.

Elvan:

- O kadar bağrış çağrışa değdi mi Ceyhun? El ele inecektiniz madem.

Ceyhun gülümseyerek kendisine doğru gelen Anka' ya baktı.

- Bugün olanlardan sonra Anka ile daha fazla kavga etmeyi düşünüyorum.

Anka utansada çaktırmayıp sevgilisinin yanına gitti ve koltuğun koluna oturdu. Ceyhun' un omuzlarını okşayıp:

- Ben öyle düşünmüyorum sevgilim. Kavga etmek hiç hoşuma gitmedi.

Ceyhun, yandan bir gülüş atıp Anka' nın kulağına:

- Hoşuna gitmediğine emin misin?

Anka da fısıldayıp:

- Sus, duyacaklar.

- Peki.

Tolunay:

- Aranızdaki fısıldaşmayı kesip bize dönecek misin Ceyhun?

- Kusura bakma kardeşim. (Ankaya) Her şeyden önce güzel haberi verelim mi nefesim?

- Olabilir, çünkü ondan sonraki konuşulanlar herkesin canını sıkabilir.