31

10 1 0
                                    

Ceyhunlar, Bedirhan' ın ofisinden ayrılır ayrılmaz Fikret Ali denen herifin peşine düştü.

İlk başta Fikret Ali' nin mekanına gidip ne kadar süre orada takıldığını öğreneceklerdi. Bunu öğrenirken çevresinde güvendiği kaç adamı vardı ve kaç kişiyle birlikte geziyordu, onları da görmüş olacaklardı.

Böylece saldırdıklarında kaç kişi ile karşılaşacaklarını bileceklerdi.

Ceyhun' un evinde

Beren ve Anka, salonda oturmuş akşam yemeği için patates soyuyorlardı. Anka telefonunun çaldığını duymasıyla patates ve bıçağı bırakıp telefonunu aldı. Arayan' ın Ceyhun olduğunu görmesiyle kalbinin atışının hızlandığını hissetti. Boğazını temizleyip sakinleşmeye çalıştı ve telefonu açtı:

- Efendim Ceyhun?

- Anka, biz bugün eve geç geliriz. Akşam yemeğine beklemeyin.

- Önemli bir işiniz mi çıktı?

- Evet, merak etmeyin diye haber vermek istedim. Bir şey olursada dışarda sizi koruyan adamlardan istersiniz.

- Kaç gibi geleceksiniz?

- Belli olmaz, Zehra Teyze' ye de Beren' e de söylersin. Ben şimdi kapatıyorum.

- Tamam görüşürüz.

- Görüşürüz.

Anka, telefonu kapatıp sehpanın üstüne koydu. Patatesleri yeniden eline alıp:

- Bu akşam geç geleceklermiş. Onu haber verdi.

Beren:

- Yaşadığın evde bu kadar gizem seni veya Zehra Teyze' yi rahatsız etmiyor mu?

- Niye rahatsız etsin ki?

- Niye mi? Gerçekten sana bu gizem normal mi geliyor Anka?

Anka, düşündü. Evet, Beren haklıydı. Bu durum onu gerçekten rahatsız ediyordu. Özellikle sadece Ceyhun ile ikisi bu evde kaldığında onu geç saatlere kadar beklerken.

- Rahatsız ediyor ama bir süre sonra duruma alışıyorsun.

- Sevdiğin insanlar söz konusu olunca alışamazsın Anka. Kardeşlerim on dakika geç kalsa onlara neden geç kaldın diye hesap soruyorum. Onlarda bana.

- Benim Ceyhun'a bir hayat borcum var Beren ve bu hayat borcumu onun dediklerini dinleyerek ödemeye çalışıyorum. Bu yetmese de. Çünkü biliyorum aylardır benim iyiliğim için uğraşıyor, benim için endişeleniyor, ne yapıyorsa beni korumak için yapıyor. Söylesene Beren, haftalardır buradasın, kardeşlerin niçin burada kaldığını biliyor mu?

- Ne alakası var?

- Çok alakası var. Eminim ki onlara hayatın tehlikede olduğu için burada kaldığını söylememişsindir. Çünkü onların zarar görmesini istemiyorsun, onların canı için endişeleniyorsun.

Anka, Beren' in sessizleşmesiyle yeniden konuşmaya başladı.

- Başka neden burada hiç tanımadığın insanların içinde kalasın ki? Neyse, demek istediğim Ceyhun benim için çok değerli. Onun ne yaptığını bilmesemde onu saatlerce endişe içinde beklesemde ona güvendiğim için sessiz kalmayı tercih ediyorum.

Beren, Anka' yı anlayışla karşılayıp:

- Haklısın, tamam. Sormadım say.

Sessizce patatesleri soymaya devam ettiler.

Bitirdikten bir süre sonra Beren, patatesleri mutfağa götürdü. Zehra' ya:

- Zehra Teyze biz patatesleri soyduk ama hepsini yapma istersen, Ceyhunlar bugün yemeğe yetişemeyeceklermiş.

BİR NEFES YETER (Tamamlandı)Where stories live. Discover now