AMBER

40.BÖLÜM

diyerek cevaplamıştı Nevin hanımı.

"Tam düşündüğüm gibi,Derin seni sahiplenmiş.Arkadaşı olarak görüyor.O genç adamsa,onun gözünde bir tehdit."

"Nasıl yani halacım?Daha açık konuşur musun lütfen."

"Tabi canım.Şöyle,eğer bu genç adamla aranda bir arkadaşlık kurulursa seninle yeterince zaman geçiremeyeceğini düşünmüş olabilir.Bundan korktuğu için de,engel olmak istemiştir."

Bu hiç aklına gelmemişti genç kadının.Düşündükçe halasının haklı olduğuna karar verdi.Ama o zaman Lâl'i de çok sevmesine rağmen,Çağrı'ya karşı niye böyle davranmıyordu Derin?

"Belki de haklı olabilirsin halacım da,öyleyse Çağrı'ya neden tepkili değil?.Sonuçta Lâl'i de çok seviyor."

"Bu çok basit güzelim.Çağrı ve Lâl'i hep birlikte gördü ve onlara alışık.Çağrı'nın varlığının,onun Lâl'le olan arkadaşlığına zarar vermeyeceğini biliyor."

diyerek gülümsedi ve devam etti Nevin hanım.

"Bu kadar Derin'den söz ettiğimiz yeter bence canım.Artık esas konumuza gelsek mi?"

Halasının son sözleri Amber'i şaşırtmıştı.Gözlerini kocaman açarak hayretle

"Esas konumuz demekle ne kastediyorsun halacım?"

diye sordu.Nevin hanımın cevabı hemen gelmişti.

"Anlamadığına inanmıyorum güzelim,ama öyle olsun bakalım.Asıl konumuz tabi ki şu mavi gözlü genç adam,yani Sinâ.Onunla ilgili neler düşünüyorsun?"

İşte sohbetin başından beri korktuğu soru gelmişti sonunda.Hem konuşmak istiyor,hem de ne diyeceğini,nasıl diyeceğini bilemiyordu.O sırada boşalan çay fincanlarını fark etti ve

"Ben çayları tazeleyip geliyorum şimdi."

diyerek gülümsedi.Çayları tazelerken,1-2 dakika bile olsa zaman kazanmış olacaktı.Nevin hamım

"Peki canım,nasıl istersen."

deyip gülümsemişti.Durumun Amber için zor olduğunun farkındaydı,yanlış bir şey söyleyerek onun içine kapanmasını istemiyordu.

Amber,çay fincanlarını sehpaya bırakıp halasının karşısına geçti.Şimdi konuşma için biraz daha hazır hissediyordu kendini.

"Bir yerden başlamam lazım,içine atmak da bir yere kadar sonuçta."

diye geçirdi aklından ve söze başladı.

"Sinâ,kesinlikle çok ilgili bir baba hala.Kızına inanılmaz derecede düşkün.Aynı şekilde Derin de ona bayılıyor.Kısacası,herkesin hayalindeki gibi bir baba-kız ilişkileri var."

"Bu çok güzel bir şey canım,ama ben asıl senin onun hakkındaki düşüncelerini öğrenmek istiyorum."

"İlk tanıştığımız zamanlar,onun biraz soğuk biri olduğunu düşünmüştüm aslında.Tabi sonra fark ettim ki soğuk değil.Sadece çekingen bir yapısı var."

"Öyleyse sana benziyor."

"Evet,haklısın halacım.Bana benzediğini söyleyebiliriz.Bir de eskiden,okul döneminden hatırladığım kadarıyla çok masum bakardı gözleri.Oysa şimdi,o gözlerde çok derin bir acının izleri var."

"Hiç bu konuda konuştunuz mu peki?"

"Hayır,hiç konuşmadık.Hem böyle bir şey nasıl sorulur ki?Ayrıca onunla yakınlaşma düşüncesi beni biraz korkutuyor hala."