|| • Deep Ocean • ||

• Try To See

Medya : James & Amelia
~ 1 saatlik şarkılarda bugün ~

İyi okumalar...

~Bölüme 15 oy geldiğinde diğer bölümü yayınlayacağım 🍁~

🦋
————

"Çatalak! Pati!"
Remus, arkadaşlarına bağırdığında ikisinin gülüşü kulaklarını doldurmuştu ve merdivenden kaçış sesleri duyuluyordu. Kokulu bomba kaldığı odasını kaplamış olan genç adam ise hızla üzerine sinmeden asasıyla camı açtı ve kapıyı arkasından kapatarak alt kata indi.
"Buraya gelin! Bir şey yapmayacağım söz!"
James ve Sirius'un bakışları birbirini bulduğunda kaşları havalanmıştı.
"Elindeki asa ve ses tonun hiç öyle demiyor Aylak."
Remus'dan aniden salladığı asasından gelen gıdıklanma büyüsü, Sirius'un son anda eğilmesi ile Peter'ı bulmuştu. Kılkuyruk anında kendini tutamayarak koltukta kahkahalarla kıvranmaya başlamıştı, Amelia ve Ophelia onun bu haline kahkahalarla gülüyorken, genç kız kardeşinin elini tutarak mutfak kısmına geçti. Ona seken veya yanlışlıkla gelen bir büyü olmasını istemiyordu.

"Rem, sevgilim..."
Remus bakışlarını arkadaşlarından ayırmamış ve tehditkar bir şekilde tuttuğu asasını sallamaya devam etmişti.
"Ne yaptıklarını biliyor musun Amy?"
Genç kız sevdiği adamın yanına gülerek gelmiş ve arkasından kollarını beline dolamıştı. Kızın dokunuşu ve kokusu adama ulaştığında bakışlarında sertlikler kaybolmuştu.
"Biliyorum Rem, ama yaptıkları şey en azından küçük bir şaka olmuş. Boşver onları sen."
Genç kızın eli, Remus'un asasını tuttuğu elin üzerine konduğunda Remus çoktan yumuşamıştı zaten. Sevgilisi yanındayken sinirli kalamıyordu ki hiç.
"Duşa girmek ister misin?"
Kızın fısıldayarak sorduğu soru üzerine Remus hafifçe başını onun olduğu tarafa çevirdi.
"Neden olmasın."
Genç kız gülümseyerek geri çekildi ve elini tuttu sevdiği adamın, onu takip eden Remus ise son kez James ve Sirius ikilisine dönüp, bu iş burada bitmedi bakışı atmış ve salondan çıkmıştı.
İkili ise gülerek beşlik çakmış ve kendini koltuğa atmıştı.

Duştan çıkan Remus ve Amelia, genç kızın odasına geçmişti. Sevgilisinin tatlığını izleyen genç adam, kızı hızla belinden kavradı ve yatağa zıplayarak ikisinin de sırtını yumuşak yatakla birleştirdi. Küçük bir çığlık Amelia'nın dudakları arasından kaçmış ve kendini kahkahalara bırakmıştı.
"Ne yapıyorsun?"
Kızı belinden sıkıca kavramış olan Remus, tek eliyle sol omzundaki saçları çekerek burnunu kızın güzel boynuna gömmüş ve aşık olduğu kokuyu ciğerlerine doldurmuştu.
"Seviyorum?"
Kız buna gülerken zorla sevdiği adamın kollarından sıyrılmıştı.
    "Bu akşam Godric's Hollow'a gidiyoruz, Jameslerin diğer evine."
Amelia havlusunu yere indirdiğinde Remus gözlerini kızın yaralarında gezdirdi, güzel teninde az da olsa varlığını belli eden yaralar ile genç adam yutkunmuştu.
"Amelia"
"Hm?"

Ayağa kalkarak kızın yanına ilerledi genç adam, arkasından parmaklarını gezdirdiği kolu narin ve yumuşacıktı. Askılının açık bıraktığı omzunda dudaklarını dokundurarak küçük ve sıcak bir öpücük kondurdu. Gözlerini kapatan kız, derin bir nefes aldı.
"Çok canın yanıyor mu?"
Tıpkı kızın her dolunay sonrası sabah söylediği gibi, acı ve endişe dolu ses tonuyla sordu bu soruyu.
"Sen varsın, iyi geliyor."
Tıpkı genç adamın, kızın her soruşuna verdiği cevap gibi, huzur ve aşk dolu ses tonuyla yanıtladı çocuğu. Remus, kızın beline kollarını sardı ve gülümsedi.
   "Biliyor musun? Seni sevmek yaptığım en iyi ikinci şeydi."
Kaşlarını çatan kız hafifçe başını sol tarafına çevirdi ve gözlerini elalara kilitledi.
   "İlki neydi?"
   "Seni o kompartmanda bulmak."
Genç kız duyduğu cümle ile hafifçe gülümsemişti, arkasını tamamen dönerek sevgilisinin boynuna kollarını doladı. Burnuna dolan parşömen ve çikolata kokusu onu huzurla kaplarken, açlıkla genç adamın dudaklarına yapıştırdı dudaklarını. Remus, kızın arzusuna aynı şekilde karşılık verip ince beline kollarını doladı ve sıkıca sararak kendine bastırmıştı. Büyük bir açlıkla emdiği dudaklarının yanında dilleri dans ediyordu.