•Life With Demons

552 151 104
                                    

-| Medya; Amelia ve taktığı Remus'un hediyesi🦋
Müzik benim bu tarz konular için favorim oldu şuan 🦋
————
"Hell raising, hair raising
I'm ready for the worst."

   Gözlerimi açtığımda yanımda belini belime sararak uyumuş olan Remus'a gülümseyerek baktım. Dün bütün gece konuşup gülüşmüş ve sonunda sarılarak nefeslerimiz birbirine karışırken uyuyakalmıştık. Onun o masum yüzünü incelerken uğruna öldüğüm dudaklarını öptüğümü düşünmek kalbimin atışlarını hızlandırıyordu.
"Beni dikizliyorsun."
Söylediği şeye gülümsemiştim.
"Hayranlıkla izliyorum diyelim."
Gülümseyerek tek gözünü açtı.
"Ürkütücü bir davranış."
"Bazıları buna romantiklik der ama sen bilirsin."

   Gülümseyerek söylediğim şeyle gözlerini tekrar kapattı ve iki saniye sonra hâlâ onu izlememe karşılık ellerini gözüme götürüp üzerime çıkarak beni altına aldı.
Kahkahalarımın yarıda kesilmesi aniden dudaklarını dudaklarıma bastırmasıydı. elim saçlarına giderken tek eli belimde dolanıyordu. Alt dudağını dişlerimin arasına alıp ısırmamı ardından erkeksi hırlayışı kulaklarıma dolduğunda gülümsedim ve öpüşümüzü kesip ayırdı.

"Sen minik bi kuzgunsun kızım bu kedimsi hareketlerle beni baştan çıkartmak ne?"
Söylediği şeye kahkaha attım ve elimi pençe hareketiyle havaya kaldırdım, gözü elime kayarken gülümsedi.
"Hırrr, kuzgun olabilirim ama bu tırnaklarım olduğunu değiştirmez."
Kahkaha atarak kafa salladı ve saçlarımı kulaklarımın arkasına aldı. Alnımı öperek yavaşça kalktı ve elini uzatarak beni de kaldırdı. Arkamızı döndüğümde olduğum yerde bir adım gerilememle göğsüne çarptım ve saniyesinde elleri kollarımın üzerinde yerini buldu.

"Siktir..."
Ağzından kaçan küfüre tepki veremedim.
"Hassiktir..."
Benim yerime tepki veren Sirius, James ve James'in ellerini gözlerine kapatmış olduğu Lily şaşkınlıkla bize bakıyordu. Her ne kadar Lily bakamasa da şaşkınlığını açık ağzından ve James'in eline vermediği tepkiden anlamıştım. Bu kez kırmızı yanan kolyemin aşk yerine şaşkınlık olduğundan adım gibi emindim.

————

"Yani siz şimdi...?"
       "Evet."
       "Peki şey oldu m-?
       "Hayır."
       "Yani siz..."
       "Evet."
       "Ama nasıl..?"

Yaklaşık yarım saat ard arda sorulan sorulara cevap vermekten ikimizinde sıkıldığından adım gibi emindim.
       "Ay Geyikçik yarım saat oldu. Odadan beri soruyorsunuz yemeğini yiyemiceksin."
Dediğime ifadesi değişmemiş ve sadece yemeğine kafasını eğmiş olan James'e gülen Dorcas söze girdi.
       "Ben biliyordum zaten ya!"
  Bu kez göz deviren ben değil Remus olmuştu. Ama hâlâ tabağıma yemek koymaktan vazgeçmiyordu.

       "Bende biliyordum bi kere! Yaklaşık bir yıldır başımın etini yiyor bu kız benim!"
Dediği şeyle hareketlerini duraklatan Remus anında Sirius'a döndü ve yavaşça kafasını bana çevirdi.
       "Demek bir yıldır benden hoşlanıyordun?"
Dediği şeyle gözlerimi devirdim.
      "Aslında üç yıl falan ama Siri-"
Dediğim şeyi fark edince kaşlarım havalandı ve saniyesinde bakışlarımı Remus'tan çektim. Güldüğünde kaşlarımı çatıp omzuna vurdum.

      "Sanki sen çok farklıydın Remus, Ah lanet olsun çok güzel kokuyor Lily! Gülüşü bir insanın nasıl bu kadar huzur dolu olabilir ki! Lily söyle şu eteği biraz uzatsın! Lucius bile bacaklarına bakıyor! İki yıldır baş-"
Söylediği cümlelerle Lily'e kaşlarım havalanmış bir şekilde bakarken Remus'un öksürmesiyle sesini kesen Lily bana bakıp göz kırptı.
       "Demek birileri daha sevgilim olmadan kıskanmaya başlamış öyle mi?" 
Gözlerini deviren Remus gülümseyerek bana yemek vermeye devam etti.

|| • Deep Ocean • ||Where stories live. Discover now