• Fear of the lost soul

211 98 15
                                    

Medya: Amelia & Remus
~ 1 saatlik şarkılarda bugün: ~

İyi okumalar...
🦋
—————

      "Abla!"
      "Amelia!"
Genç kız, duyduğu patlama ile kardeşini korumak için yerlerini değiştirmişti. Potter'lara gelebilmeyi başarmıştı ama birkaç saniye geç başarmıştı...
    Salonun ortasında birden beliren sarılan kızları gören Fleamont, Sirius ve James ayaklanmıştı, Amelia'nın yere yığılması ve kardeşinin onu tutmaya çalışırken gözlerinden damlalar akması ise Sirius'un koşmasına sebep olmuştu.
    "Amelia!"
Sırtında boydan boya patlama etkisiyle yanıklar olduğunu gören James korkuyla babasına döndü, acıya rağmen bayılmamıştı kız fakat bilinci yerinde sayılmazdı, titreyerek sert nefesler veriyorken Fleamont hızla büyüyle kızı kaldırdı ve salondaki masanın üzerine yüzüstü bir şekilde yatmasını sağladı.
    "Euphemia!"
Karısının adını haykırdığında, üst kattan duyduğu seslerle gelmiş olan kadın kapıya gelmişti çoktan. Yerde dizleri üzerinde donup kalan Ophelia'yı görünce yanına koştu ve sıkıca kolları arasına aldı.
    "James, Ophelia'yı odana çıkart ve büyüyle bayılt. Bunları görmemesi gerek, ardından Profesör Dumbledore başta olmak üzere okuldakilere haber ver. Hatta sen hızla Vidar denen adamın yanına git, o senden daha hızlı haber verir. Sirius, sende Ophelia'yı çıkart odana."
Korkuyla onu onaylayan James kapıyı açtı ve koşarak yola düştü, Godric's Hollow'a...

     Fleamont kızın üzerindekileri çıkarttığında vücudundaki yanıkları gördü ve bir derin nefes aldıktan sonra gereken malzemeleri almak için eşini yukarı gönderdi.
     James ise ne kadar süredir koştuğunu bilmiyordu fakat sonunda gelebilmişti, nefes nefese kalmıştı ve gözlerinden akan yaşlar ile bakışları buğulanmıştı. Adamın evini bilmiyordu ki?
   "Vidar!"
Karanlığa doğru haykırdı, yıldızların aydınlattığı sokağın ortasında bütün damarları belli olacak şekilde tekrar bağırdı.
   "Vidar!"
Biraz önünde beliren adam endişeyle James'in yanına geldi.
   "James? Ne oldu?"
  "Amelia..."
Korkusu içinde büyüyen adam karşısındaki çocuğa bir adım daha attı.
   "Ne oldu Lilith'e? iyi mi?"
   "Değil! Herkese haber vermen lazım! Hepinizin en hızlı şekilde bizim eve gelmesi lazım!"
Anında ikisinin de Potter'larda belirmesiyle Vidar salonda gözlerini gezdirdi. Gördüğü manzara ise kalbinin durmasına, nefesinin kesilmesine sebep olmuştu. Aşık olduğu kadın masa üzerinde yarı çıplak bedeniyle yanıklar içerinde yatıyordu.
   "Git! Çağır hepsini!"
Gözlerini sevdiği kadından ayırmadan ortadan kaybolan Vidar ile birlikte, James ağır adımlarını masa üzerinde acıdan kıvranan kardeşine çevirdi.

   Geçen birkaç dakikanın ardından Vidar, herkesi eve getirmişti bile. Remus ürkek bakışlarını geldiği evde gezdirdi ve sevgilisinin acı halini gördü. Ona koşar adımlarla ilerleyerek yanına çöktü, güzel ellini sıkıca kavradı ve bir öpücük kondurdu. Kız artık acıdan bayılmış bir haldeydi ve Remus'un elinden bir şey gelmiyor olması içini yakıyordu. Sirius, kardeşinin bu halini gördü ve yanına gidip kollarından tutarak kaldırdı.
   "Euphemia'ya izin ver, işini tamamlasın."
Genç adamın dolan gözleri sevgilisinden ayrılmamıştı ve birkaç damla akmıştı yüzünden. Geri geri çekilirken, kızın narin elleri kaymıştı parmakları arasından. Vidar, Euphemia'nın uyguladığı tedavinin bitmesini bekliyordu. Lilith kadar güçlü değildi, yaraları kapatma, ölüleri ölümün eşiğinden çevirme gibi bir özelliği yoktu. Ama acısını azaltıp birazda olsa yarasını iyileştirebilirdi.
   "Ne oldu ona?"
Remus'un sorusuyla odadaki bakışlar birbirinde gezindi. Onu cevaplayan kişi Sirius olmuştu.
   "Bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Ophelia biliyor sadece."
   "O nerede?"
   "Çok korkmuştu, Euphemia onu odaya çıkartıp bayıltmamı söyledi. Bu sesleri duymasını ve Amelia'yı böyle görmesini istemedi."
Anlayışla başını onaylayan Vidar, sevdiği kadını izliyordu. Yüreği parçalanarak. Onu tek başına eve yollamak çok kötü bir karardı, yanına alabilirdi. Almalıydı.
    Remus, aşık olduğu kadın kaybetme korkusuyla tekrar karşılaşmıştı, ya bu kez gerçekleşirse diye düşünemeden yapamıyordu. Güzel kokusunu bir daha içine çekemezse yaşayamazdı ki o, gecesini gülüşüyle aydınlatan kadın, onu bırakıp gidemezdi.
    Euphemia yaralarına döktüğü serumlar ile, az da olsa daha iyi olduğunu görmüştü. Kendini bir adım geri çekerek derin bir nefes verdi. Onun verdiği nefesle aynı saniyeler içerisinde Vidar adımlarını kıza yöneltti, Lilith'in öğrettiği kadarıyla ellerini hareketlendirdi ve parmaklarını yaralarına değdirmeden üzerlerinde gezdirdi. Aynı güçlere sahip değillerdi fakat oldukları kişiler, birbirlerinin yaptıklarını yapmaya elverişliydi. Gözlerini kapattı ve derin nefesler alarak kızı hissetmeye çalıştı, enerjisi varlığını belli ediyordu fakat eskisi gibi değildi. Çatılan kaşları ve dönen başı, işe yaradığını gösteriyordu. Burnunda hissettiği ıslaklığa rağmen durmadı, sevdiği kadın ne olursa olsun durmazdı çünkü... sevdiği kadının o güzel yüreği, işini tamamlayana kadar durmazdı. O da durmadı, bilinci kapanana kadar yaptığı şeyi sürdürdü.
    "Vidar!"
Yere yığılan adamın duyduğu son şey, James'in adını bağırması olmuştu.

|| • Deep Ocean • ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin