• The Heart Break

263 107 11
                                    

   | • Medya: Amelia & Remus
Bir saat süreli yavaşlatılmış şarkı günlüklerinde bugün ——>
    Harry potter müziklerini bilmiyoruz bu yüzden go Muggle müzikleri!
🦋
"Tear me to pieces,
Skin to bone..."

Vidar, kızın yatağında oturmuş ve göğü izliyordu. Düşündüğü bir sürü şey vardı fakat en önemlisi Amelia'ydı, Lilith'in kendini ortaya çıkarmayı başardığını görmüştü, ama nasıl olduğu hakkında bir fikri yoktu. Uzun süreli bir dönüşü olur mu diye düşünüyordu sadece, elinde sigarasıyla, gözü yaşlı bir şekilde.

Ophelia ve Amelia çoktan duşlarını almıştı, saçlarını yapıyorlardı. Amelia kardeşinin saçlarını çok seviyordu ve sadece kurutmasını söylemişti. Zaten çok güzel dalgalı saçları vardı, yüzüne fazlasıyla yakışıyordu güzel Ophelia'nın.
"Regulus ile nasıl gidiyor?"
Amelia sorduğu sorunun ardından kardeşinin aynadaki yansımasına dokundurdu gözlerini, gülümsüyor ve gamzeleri kendini belli ediyordu. Kardeşinin taradığı saçlarına düşürdü bakışlarını, gülümseyerek.
"Güzel gidiyor, yani sanırım."
"Neden sanırım?"
Kız aynadaki yansımasına baktı.
"Biraz soğuk davranıyor, özellikle diğer Slytherinler yanındayken."
Amelia kardeşini boşladığının farkındaydı, fakat emin olduğu bir şey varsa, o da Amelia'nın arkadaşlarının kardeşini koruduklarıydı, kendi kardeşleri gibi görüyorlardı.
"Aralarından hangisiyle anlaşıyorsun?"
"Aslında benimle şu ana kadar nefret içinde konuşan olmadı, Regulus yüzünden sanırım. Narcissa çok iyi biri ama."
Amelia hep sevmişti güzel Cissy'i, Lucius eğer salaklık yapıp onu satmasaydı belki aralarını yapan kendisi bile olabilirdi.
"Regulus ile nasıl tanıştınız siz hem?"
"Ortak dersimiz vardı Slytherin ile, arkadaşları Mack'e laf attığında o sessiz kalmıştı, bende geri laf attım falan. Sonra yanıma geldi ve konuşmaya başladık, gerisi de böyle işte."
Onun adı bile geçerken gülümsüyordu, onu gerçekten sevdiğinden çok emindim. Regulus benim gözümde her zaman iyi biri olmuştu, Sirius'a attığı laflar, yaptıkları tartışmalar dışında.

Lily duştan çıkıp geldiğinde Amelia ona döndü.
"Ah, kızılım. Böyle durma beni delirtiyorsun."
Lily, güzel gülüşünü sergileyip dil çıkarttı ve saçlarını kurutmaya döndü.
"Nasıl yapıcaksın saçlarını?"
"Aslında, bir kısmını bırakmayı ve birazını üstte toplamayı düşünüyorum. Sizce?"
Ophelia ve Amelia gözlerinde canlandırır bir ifadeyle kıza bakıyorlardı. Lily'nin çok güzel kırmızıya kaçan turuncu saçları vardı, düz ve omuzlarının biraz altına kadar uzanıyorlardı.
"Bence çok güzel olur."
Ophelia'ya katılan Amelia kendi saçına baktı.
"Ben ne yapıyım?"
Onun da kardeşi gibiydi saçları, sadece daha az dalgalı ve sarıya dönen bir turuncuydu.
"Açık bırak, zaten dalgalılar. Böyle çok güzel saçların, üstelik elbisenle de o şekilde daha güzel dururlar."
Amelia onu onayladığında kardeşi çok hafif bir makyaj yapmıştı.

Baloya son iki saat vardı ve kızlar neredeyse hazırdı, elbiselerini giymeleri kalmıştı sadece. Lily, geçen on dakikanın ardından hazır bir şekilde arkadaşlarının karşısına geçti.
"Ah! James'i şimdi anlıyorum."
Marlene ile Amelia göz göze geldiğinde ikisi de gülmeye başladı.
"Mükemmel görünüyorsun Lily çiçeğim."
Ophelia, James'i taklit ederek söylediği cümleyle herkesi güldürmüştü.
Ardından Dorcas geldi, uzun, kolları dantelli koyu mat mavi bir elbise giymişti, abartılı hiçbir şey yoktu elbisesinde ve ona çok yakışmıştı.
"Peter ile bugün işleri pişiriyorsunuz herhalde Dorc."
Bu kez Amelia'nın söylediği şey Marlene ve Amelia ikisinin birbirine bakıp gülmesine sebep olmuştu.
"Siz böyle değildiniz, kim kötü etkiledi anlayamadım yani."
Dorcas gülerek onlara gözlerini devirmişti. Saçları zaten kısaydı ve düz olan koyu kahvelerini açık bırakmıştı, önünde biraz kalacak şekilde arkada birleştirmişti.
Ardından Marlene jüri üyelerinin karşısına geçti. Siyah olan elbisesi beline kadar dardı, dizlerinin bir karış üzerinde biten elbisesinin alt kısmı hafif kabarık bir şekildeydi, straplez gibiydi fakat yakasının iki ucundan omuzlarına doğru uzanan gümüş semboller vardı. Saçlarını toplanış ve güzel boynunu açığa çıkarmıştı.
"Tam bir Black kadını!"
Amelia'yı onaylayan sesler peşinde alkışları getirdiğinde Marlene biraz eğilip selam vererek gülmüş, ve yerine oturmuştu.
Ardından Ophelia geldi, Pastel moru elbisesinin eteklerinde tülden püsküller vardı ve fırça ile birleştirilmiş gibi görünen pastel yeşiller uçlarına yayılmıştı, Morların Kızı'nın Slytherin ile birleşmesi gibi bir şey çıkarmıştı ortaya, omuzları açık olan elbisesinin kolları uzundu ve bileğine gelen kısımları genişletilmiş bir şekilde süzülüyordu, Amelia kardeşinin bu narin görüntüsüne bayılmıştı, Ophelia gerçekten çok güzel bir kızdı.
"Sanırım bizim R.A.B bu görüntüyü kaldıramayabilir kızlar."
Amelia'yı onaylayan Marlene bayılıyormuş gibi elini alnına götürmüştü ve Lily'e doğru yığılmıştı. Onu gülerek tutan Lily söze girdi.
"Dayan Marln!"
"Kız çok parlıyor Lily!"
Gülerek onları izleyen Ophelia başını iki yana sallamış ve yatağına oturmuştu.
Ve sıra Amelia'ya gelmişti.
Karanlık Ayın Tanrıçası... koyu kırmızı bir elbise giymişti, askıları incecikti ve yakası güzel göğsünden, göbek deliğine kadar açık olan bir dekolteyi birleştirmişti. Beline kadar dar olan elbisesi tül gibi uzanmış ve eteklerini salaşlaştırmıştı, uçları giderek daha koyu olan etekleri dizinin üzerinde bitiyordu ve neyse ki Amelia uzundu, çünkü altına giydiği siyah topuklu botları bu elbisede onu kısa göstermek yerine mükemmel uyum oluşturmuştu, çilek sarısı saçlarını tamamen arkaya atmıştı v sevgilisinin verdiği kolyesini öne çıkartmıştı, parmaklarında ise Lilith'in yüzükleri vardı.
    "Bu gece sanırım kulaklarımızı tıkamamız gerekicek."
    "Lily, ne tıkaması? Ben tamamen sökmeyi düşünüyorum."
    "Ben Regulusun yanında kalmaya karar verdim arkadaşlar."
Hepsi gülerek söylediği şeylerle yaklaşık bir saati daha geri bırakmışlardı ve tamamen hazırlardı.

    Onlardan farksız olan erkekler ise kendilerini büyük özenle hazırlamıştı, Siyah resmi cübbelerini giymiş ve papyonlarını takmışlardı, Sirius uzun saçlarını arkaya atmıştı, James her zamanki gibi yataktan yeni kalkmış dağınık saç modeli için yarım saat uğraşmıştı, Peter sarı saçlarını serbest bırakmıştı alnında süzülmesine izin vermişti, Remus ise ilk defa James'e uymuş ve yarım saat de kendi saçında uğraşmasına izin vermişti, ve sonuç mükemmeldi. Regulus ise abisininki gibi uzun kıvırcık saçlarını ayırmıştı ve bir Slytherin'i tamamen yansıtan görünüşüyle gelmişti. Hepsi büyük salonun önünde kadınlarını bekliyordu. Kulaklarına dolan gülüşmelerle hepsinin gözleri merdivene dönmüştü, kızlar ise konuşarak gülüşüyor ve merdivenlerden iniyorlardı. Gözleri sevgililerini fark etti ve son merdivenden inip onların yanına gelmişlerdi. Çapulcular ise hayranlıkla açık kalan ağızlarıyla kızları süzüyorlardı. Remus sevdiği kadının bu kadar güzel oluşuna gülümsüyordu, Amelia her zaman çok güzel bir kız olmuştu, çilleri, çilek sarısı saçları, çimen yeşili gözleriyle herkesi kendine çekiyordu. Fakat bugün giydiği kıyafet onu tamamen bir tanrıça olarak göstermişti.

|| • Deep Ocean • ||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin