27.Bölüm: Ruhumun Sokağı

En başından başla
                                    

Arkama dönmeye çalıştım. Yeşil gözlerle karşılaştım. Siyah saçları okyanus dalgalarına benziyordu. Sakince gözlerine baktım.

"Özür dilerim..."

Kaşlarını çattı.

"Ne için?"

"Bu yapacaklarım için..."

Sol elime gövdesine vurduğum sırada silahı tuttum. Silahı sıkıca tutuyordu. O silahı ondan alacaktım. Silahı sıkıca kavradım. Sertçe yere düştük. Silahı bir ben çekiyordum. Bir o. O sırada benimle konuşuyordu.

"Kandıramazsın beni..."

Sertçe silahı kendine çekti. O sırada gövdem de ona doğru gitti. Kaşlarımı çattım.

"Bırak silahı!"

Kendime doğru çektim. O da benim gövdeme düşecekken dengesini sağladı. Daha çok kavradım silahı. Elleri ellerimin üstündeydi. Kendisine doğru çekti.

"Asıl sen bırak!"

Yeniden kendime doğru çektim.

"Silahı bırak yoksa bir kaza çıkacak!"

Yeniden kendine doğru çekti.

"Bırakmıyorum. Hem kaza falan çıkmaz korkma!"

Yeniden kendime doğru çektim silahı.

"Saçmalama! Elindeki oyuncak değil!"

Yeniden kendine doğru çekti silahı.

"Sen de ne korkak çıktın! Bir şey olmaz diyorsam olmaz!"

Yeniden kendime çektim silahı.

"Korkak olsam tir tir titrerdim karşında!"

Silahı yeniden kendine çekti.

"Korkak olmayabilirsin ama aptalsın!"

Sertçe kendime çektim silahı.

"Ben aptalsam sende korkaksın!"

Kaşlarını çattı ve sertçe kendine çekti silahı.

"Ben korkak değilim!"

Bu cümleyi söylerken gözleri dolmuştu.

"Ben de aptal değilim!"

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Bir anda sertçe kendime çektim silahı. O da sertçe çekmeye başladı.

"Ne zamana kadar çekiştireceksin silahı?"

Sertçe kendime doğru çektim silahı. Bu sefer dengesini sağlayamamıştı. Tam da kulağı omuzlarımın arasındaydı. Kulağına fısıldadım.

"Ben pes edene kadar..."

Gülümseyerek sustum. O sırada kulağıma fısıldadı.

"Yanlış cümle! Ben pes edene kadar..."

Gözlerim istemsizce onun gözlerine bakıyordu. O karşımda sırıtıyordu ben de onun gözlerine bakıyordum. O sırada kulaklarım duymak istemediğim bir ses duydu.

Silah sesi...

Kim vurulmuştu?

Ben mi?

O mu?

Yoksa başka biri mi?

Gözlerim hala onun gözlerindeydi. Gözlerimi ayırarak silahı tutan ellerime baktım. Ve onun ellerine. Ona baktım. Hiçbir şeyi yoktu. Yoksa ben miydim vurulan?

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Yavaşça kendime baktım. Kollarıma, karnıma...

Ama çok garip bende de bir şey yoktu.

Gökyüzünün YıldızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin