"Beğenmen beni çok mutlu etti güzellik,Lâl ablanla seçtik hepsini."

deyip,keyifle kıkırdadı.Küçük kız neşeyle

"Yaaa!Ne güzel,Lâl abla bizim evi döşerken de çok yardım etmiş,babam söylemişti."

diye karşılık vermiş ve eklemişti.

"Yaşasın Lâl abla o zaman!"

Söyledikleri herkesin gülümsemesine neden olsa da,haklıydı Derin.Lâl pratik çözümleri ve aldığı yerinde kararlarla Amber'e bu eve yerleşirken çok yardımcı olmuştu.Genç kadın

"Gerçekten de yaşasın Lâl Abla!"

dediğinde bir kez daha kıkırdarken buldu kendini.Sonra da yemeğine kaldığı yerden devam etti.

Aynı anlarda tam karşısında sessizce yemeğini yiyen Sinâ'nın,ara sıra hayranlık dolu bakışlarla onu süzdüğünün farkında bile değildi.

Üzerindeki beyaz ince askılı t-shirt,su yeşili rahat kesim pantolon ve yine beyaz spor ayakkabılarıyla hem çok şık,hem de bir o kadar rahattı Amber.Gece saçlarını yine tek örgü yapmıştı.

"Belli ki rahat olmayı seviyor ve çok hoş bir tarzı var."

diye düşündü.Ardından bakışlarını genç kadının üzerinden çekerek Derin'e yöneltti.Neyse ki Amber,hala yemeğiyle meşguldü.

Küçük kızının gözlerinde de Amber'e duyduğu büyük hayranlığı okumak mümkündü.Tabi onun durumu farklıydı.Çünkü çocuktu ve insan çocukken korkmadan,tasalanmadan aklından ne geçerse yapabiliyordu.

Derin kadar tasasız ve huzurlu olmayı ne çok isterdi.Ama insan büyüyünce öyle olmuyor,araya pek çok başka şey giriyordu ne yazık ki.

Sinâ düşüncelerine öyle dalmıştı ki,odada onu şaşkın bakışlarla izleyen başka biri olduğunu fark etmemişti bile.Belki hayranlık dolu bakışları Amber görmemiş  olabilirdi,ama gören biri vardı ve bu kişi Kiraz'dan başkası değildi.

Kadın yüzünde hem şaşkın,hem de mutlu bir ifadeyle izliyordu genç adamı.

Firuze hanımın akrabası olduğundan,bu 2 yıl içinde onu ziyaret etmek amacıyla sık sık Sinâ'lara uğramış,baba-kızın hikayesini öğrenmişti Kiraz.İkilinin birbirine olan düşkünlüğünü çok iyi bilirdi.Yine bu 2 yıl süresince,genç adamın yanında hiç kadın gördüğünü de hatırlamıyordu.Gördüğü,tanıdığı kadarıyla nazik ve biraz da çekingen bir adamdı Sinâ.

Oldukça yakışıklı biri olmasına rağmen,bu hiç umurunda değildi.Şimdiye kadar bir kadına böyle beğeniyle baktığına hiç şahit olmamıştı.

"Belki bazı şeylerin değişme zamanı gelmiştir?Hem olsa da fena olmaz hani,belli ki Derin,Amber hanımı çok seviyor."

diye geçirdi içinden.Çalan zil,herkesi düşüncelerinden almış,gerçek dünyaya döndürmüştü.Hepsi masadan kalkarak,farklı yönlere dağıldılar.Kiraz masadaki tabakları toplayıp boş kutuları çöpe atarken,Amber kapıyı açmaya gitmişti.Gelenler stor perdeciler ve hemen ardından da,Lâl'in mağazadan gönderdiği adamlardı.

"Hoş geldiniz!"

diyerek perdecileri salona,diğer adamları da çalışma odasına yönlendirdi genç kadın,

Derin keyifle salondaki koltuklardan birine oturmuş,perdecilerin yaptıklarını izliyordu.Bugün belki parka gidip oyun oynayamamıştı ama,bu gördükleri kesinlikle parktan çok daha ilginçti.Ara sıra

AMBERWhere stories live. Discover now