FIND ME -6-

1.1K 123 234
                                    






Herkese selam! Fırından yeni çıktı sıcacık... Ödevlerimi yaparken bir yandan da yeni bölüm yayımlıyorum. O yüzden bana moral vermek için ilgi gösterin lütfen... Öpüldünüz.

Medya: Tam olarak ruh halim dhdhdhd

-BADDIV <3





ÖNCEKİ BÖLÜMDE;

"Daha fazla rezil olmak istemiyorsan evimden gidebilirsin, Eun Hyuk-shi." Geri çekilmek üzereyken vazgeçip devam ettim:

"Yoksa umurumda dahi olmadan seni yerin dibine sokabilirim."

Yavaşça geri çekilip suratına baktım. Yüzü renkten renge girmişti. Bu halini görmek bile içimdeki öfkeyi tamamıyla dindirememişti. Tekrardan gülümseyerek yüzüne baktım; bir yabancıymış gibi uzaktan selam verip stüdyoya doğru ilerledim.

"HERKES GÖREV BAŞINA!!"

Hak ettiğini henüz bulmuş değilsin... Ama emin ol, söylediğin sözlerin ağırlığı bende hafifleyene kadar buna devam edeceğim, Eun Hyuk.



"Bu kadarını beklemiyordum... Mükemmel ötesi!" Mark yanıma yaklaştı. "Bateri çalabiliyor musunuz?" İşaret parmağıyla baterinin bulunduğu  odayı işaret ediyordu.

"Evet... Ama uzun zamandır elimi sürmüyorum." Kederli bir şekilde bitirmiştim cümlemi. Çalmayı özlesem de kafamı kaşıyacak vaktim dahi yoktu. Durum böyleyken doğru düzgün bu mükemmel odama girme fırsatı bulamadan eve geldiğim gibi yatıyordum.

"Gördüğünüz gibi burada tüm eksiklerinizi karşılayacak kadar cihaz var."

"Daha da fazlası var Min Ji-shi..." Yugyeom, hayranlıkla etrafa bakıyordu.

Her ne kadar Yugyeom'a parti gecesi alkol konusunda bana ısrar ettiği için kızgın olsam da artık bunun bir önemi kalmamıştı. Sadece bir daha ki sefer – şayet öyle bir durum olursa- ısrar ettiği zaman ağzının payını alacaktı.

"Hazırsanız başlayalım. Bitirince çıkar yemeğimizi yeriz." Aklıma Eun Hyuk'un yukarıda oluşu geldikçe sinirlerim tepeme çıkıyordu.

Üyeleri rahat etmeleri için evlerinde gibi hissetmelerini söyledikten sonra cihazların başına oturdum. Yaşanan her şeye rağmen onlarla aynı ortamda bulunmak düşündüğüm kadar zor gelmemişti. İlk başta gözümde çok büyütsem de karşıma çıktıkları an işler değişmişti.

Ses ayarlarını yaptıktan sonra monitörü açmak için yan tarafa döndüğümde Jackson'la göz göze geldim. Yaklaşık 2 saniye öylece bakakaldım. Aklıma o gece gelince istemsizce irkildim. Jackson, benim aksime ifadesizce yüzüme bakıyordu. Bakışları sanki 'ALKOLİK KARI' der gibiydi. 

Tanrım, gerçekten sırası değil Min Ji!

İŞİNE ODAKLAN KİCİBE!

Yu Jin şu an yanımda olsa eminim kafama gelişi güzel geçirirdi. Sahi onu neden bu mükemmel ortama çağırmıyorum acaba? Eminim ki böyle bir ortamı kaçırmak istemezdi. Tabii haber vermezsem büyük ihtimalle vücudumdaki tüm kemikler kırılana kadar hakkımdan gelirdi.

Alel acele telefonumu elime alarak Yu Jin'e mesaj attım. Mesajı okuduktan sonra arayacağını bildiğim için aramaması için ek olarak bir mesaj daha gönderdim. Gülümseyerek elimdeki telefonu masaya bırakırken Yugyeom yanıma usulca yaklaştı.

FIND ME |Jackson|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin