FIND ME -46-

483 68 119
                                    

Keyifli Okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli Okumalar!





ÖNCEKİ BÖLÜMDE:

"Alo, Yu Jin?"

"ÇABUK SANA GÖNDERDİĞİM FOTOĞRAFA BAK, HEMEN!" Telefonun suratıma kapanmasıyla birlikte telefonu kulağımdan uzaklaştırıp birkaç saniye ekrana baktım. Yu Jin'in ses tonunda ki sinir ve korku içimi titretmişti.

Titreyen parmaklarımı Yu Jin'in gönderdiği mesajın kutucuğuna götürdüm ve korkarak üstüne tıkladım.

Tüm ekranımı kaplayan fotoğraf donup kalmama sebep olmuştu. İlk başta ne olduğunu anlayabilmiş değildim. Fakat kendimi toparlamaya çalışıp tekrar odaklandığımda sinirden dudağımı dişledim.

Bu gerçek olabilir mi?

"Min Ji, iyi misin?"


Şok içerisinde telefon ekranında açık duran fotoğrafı inceliyordum. Fotoğraftaki erkeğin Jackson olup olmadığını kontrol etmek için defalarca fotoğrafı yaklaştırdım. Kusursuz yüzü, gülüşü her şeyiyle Jackson'dı. Fotoğrafı eski boyutuna getirip tekrardan baktım.

Bir binanın girişinde sarmaş dolaş bir şekilde duruyorlardı. Kız koluyla Jackson'ın belini kavramış ve bel boşluğuna sıkıca tutunmuştu. Titreyen parmağımla bir sonra ki fotoğrafa geçtiğimde kızın yüzünü daha net gördüm.

"Mi-ran."

İkinci fotoğrafta yüzleri daha yakındı. Sanki öpüşmek üzerelermiş gibi bir duruşları vardı. Tam o esnada Do Hyung elimde ki telefonu hızla çekip aldı ve beni kendine doğru döndürdü.

"Bunun gerçek olduğunu düşünmüyorum. Şu an sakinliğini korumak zorundasın Min Ji!" Do Hyung'un sözleri bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyordu.

Nasıl sakin kalabilirdim ki? İçimde fırtınalar kopuyordu. Kalbimde ki acı, göğüs kafesimi sıkıştırıyor ve nefes almamı zorlaştırıyordu. Elimi yavaşça göğüs kafesime bastırıp gözlerimi kapattım. İnanmak istemiyordum. Fotoğrafta ki kişinin o olduğuna inanmak istemiyordum.

Düşüncelerimin bir köşesinde beni aldatacağını düşünmüyordum. Fakat kafam o kadar karışmıştı ki aldatma konusunda ikilemde kalıyor ve bir sonuca varamıyordum. Bakmadığım – doğrusu bakamadığım- beş fotoğraf daha vardı. Do Hyung telefonu elimden alarak iyi mi yaptı diye düşünürken bakışlarımı Do Hyung'a çevirdim.

Dikkatli ve ciddi bir tavırla telefonun ekranına bakıyor ve başparmağını kaydırarak fotoğrafları sırasıyla inceliyordu.

Yanaklarımdan süzülen yaşı elimin tersiyle temizleyip başımı eğdim. Jackson'ın yüzünde ki telaşı görmüştüm. Gözü hiçbir şeyi görmemiş öylece geçip gitmişti. Şu an sosyal medya büyük ihtimalle hayranları tarafından çökertilmiş durumdaydı. Yarın şirketin önüne bir yığın insan gelecek ve ona nefret kusacaktı. Her şeyi bir tarafa bıraktığımda Jackson'ın beni aldatmış olması gerçeğini düşündükçe kendimi aciz hissediyordum. Onu bu zamana kadar kendimi düşünmediğim kadar düşündüm. Hatta bazen ona haksızlık ettiğimi düşünerek vicdan azabı çektim. Şu an bu hissettiğim şeylerin beni ne kadar acınası hale soktuğunu görmek dayanılmaz derecede acı vericiydi.

FIND ME |Jackson|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin