~ 2.0 ~

952 77 35
                                    

Kapı gürültüyle açıldı. ''Şu topu duvara vurup ses yapmaya devam edersen sonun hiç iyi olmaz Eva Kviig.''

Topu tekrar duvara vurunca küfrettiğini duydum. ''Şu topu sana kim aldı merak ediyorum. Alan kimse büyük dangalakmış. Senin sorunlu olduğunu görememiş.''

''Babamız  almıştı.''

''Dangalak olduğu doğru o zaman.'' Kapıyı kapatıp yanıma geldi ve çalışma masasındaki sandalyeye oturdu. ''Dökül.''

''Bir şey yok. Hem ölmüş adamın arkasından dangalak demeyi kes.''

''İkincisini kabul ediyorum ama birincisi için sana hiç inanmıyorum tatlım. O yüzden,'' kaşlarını oynattı. ''Dökül.''

''Bir şey yok diyorum.''

''Buna inanacak kadar aptal değilim.''

''Belki öylesindir?''

''Belki sen kendini çok akıllı sanıyorsundur? Hadi ama, bir ay oldu. Art niyetli olmadığımı anlaman için uzun bir süre değil mi?''

''Sana inanmamı beklemiyorsun herhâlde.''

''Biraz. Bak şöyle yapalım. Ben sana neden geldiğimi anlatayım ama önce sen neyin var onu söyleyeceksin. Bunun için İncil'in üstüne bile yemin edebilirim. Şimdi oldu mu?''

''Koyu bir Hristiyan değilim ama birazcık anlaşmış olabiliriz. Fakat bu anlattıklarım-''

''Benimle kıyamete kadar sır olarak kalacak.''

''İki kişinin bildiği-''

''Anlat artık!''

''Tamam tamam. Anlatıyorum.'' Bağdaş kurup oturdum. ''Erkek arkadaşım ile ilgili. Aslında erkek arkadaşım da sayılmaz ama teorik olarak erkek arkadaşım.''

''Yani?''

''Birkaç ay önce arabasıyla kaza yapmıştı. Bu yüzden omuriliği zarar gördü ve kısa bir süre için yürüyemez dediler. Tedavi için İngiltere'ye gitti ama tedaviye hiçbir tepki vermiyormuş. İki haftadır da tedavi için uğraşıyorlardı. Birkaç güne Oslo'ya dönecek.''

''Geri döneceği için sevinmiş olman gerekmiyor mu? Özlemiş olabilirsin diye diyorum. Erkek arkadaşın ya hani.''

''Eğer âşık olduğum bir erkek arkadaş olsaydı.''

Gözlerini kocaman açtı. ''Sen... Aman Tanrım, yoksa başkasına mı âşıksın? Bekle biraz.'' Alnını ovuşturdu. ''O gece, eve ilk geldiğimde, bir çocuk vardı. Yakışıklı olan hani. O senin erkek arkadaşın değil miydi?''

Homurdandım. ''Zaten bir tane erkek vardı. Yakışıklı diye belirtmen gerekmiyordu.''

''Ah, sen ona âşıksın. Ama saçma olan kısım şu, neden onunla değil de diğeri-'' Kaşlarını çattı. ''Şu çocukların ismini söylesene. Hepsi birbirine karışıyor.''

''Evde gördüğün Chris. Erkek arkadaşım olan da Alistair.'' 

''Tamam. Chris'e âşık olmana rağmen Alistair ile sevgilisin. Bunun açıklamasını cidden merak ediyorum.''

''Bu konuşmanın devamını anlaşmaya dahil etmek istemiyorum.''

''Hayır. Bir kere konuştuysan o konuşmayı bitireceksin. Hem kime söyleyeceğim ki? Anlat hadi.'' Yatağın kenarında duran şişeyi görünce sırıttı. ''Eğer konuşmazsan annene su içer gibi içki içtiğini söylerim.''

bu kadar geveze olmamın sebebi de buydu. Yoksa karşımda ayaklarını masama dayamış kıza adımı ve soyadımı bile söylemezdim. Ona güvenmek istemiyordum.

The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMWhere stories live. Discover now