~ 1.6 ~

912 73 101
                                    

Chris'in ne yapıp edip tuttuğu limuzin evimin önünde durunca derin bir nefes aldım. Umarım bu gece sarhoş olmadan ve aksi bir durum yaşamadan bitirebilirim.

Zaten Eskild'in dün akşam seçtiği kıyafetin içinde bir türlü rahat olamazken topuklu ayakkabılar da ayağımı sıkmaya başlamıştı. Herhalde ablam veya bir kız kardeşim olsaydı benim tam tersim olurlardı. Süslü, dedikodu yapmayı seven ve aşırı güzel.

[Eva'nın kıyafeti. İsterseniz başka bir şey de hayal edebilirsiniz.]

Üstelik dün akşam biraz da olsa içtiğim için başım hâlâ ağrıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstelik dün akşam biraz da olsa içtiğim için başım hâlâ ağrıyordu. Sabah da Alistair'ın yanına gitmiştim. Annesi Londra'da çok iyi bir doktor bulduğunu söylemişti. Bu akşam yola çıkacaklardı. Doktor Norveç'e ayaklarının üstünde durarak döneceğini temin etmiş. 

İçimden doktorun yanılmaması için dua edip durdum. Eğer yanılmıyorsa birkaç hafta sonra Alistair'dan ayrılacaktım. Belki...

''Eva, gelmeyi düşünüyor musun? Geç kalacağız!''

Kızların bağrışlarıyla kendime geldim. Kafa sallayıp arka tarafta somurtup duran Sana'nın yanına oturdum.  Karşımda oturan Vilde içki şişesini bana uzattı. Çoktan kendini kaybetmiş gibi duruyordu. Chris'in üstüne yatmaya kalkınca kız onu itekledi.

''Çok mutlu duruyorsun Sana.''

''Ne demezsin. Efsaneyim şu anda.'' Ben şişeyi kafama dikerken elimden çekti. ''Zaten bütün parti boyunca içeceğin şeyi şimdiden içme de Vilde gibi başımızı ağrıtma. Yol boyunca hepimize sinir krizleri geçirtti.''

''Pekala.'' Limuzinin içi çok gösterişliydi. Vilde oturduğu yerde dans ederken Chris'e döndüm. ''Sen bu limuzini nasıl kiralamayı başardın?''

'Boş ver' dercesine elini salladı. Yüksek müzikten zaten hiçbir şey duyulmuyordu. Noora'ya baktım. Telefonuna odaklanmıştı. Kendi kendime güldüm. Vilde'nin duymaması istemişti, parti boyunca saçma şeyler yapmasını istemiyordu.

Ama benim de ondan farkım yoktu. Sarhoş bir Eva ile uğraşmak zorunda kalması harika olacak.

<><><><><><><><><><>

''Hayır yani, Oslo'nun merkezinde mekân mı kalmadı da gidip en uç noktasında bir yer seçtiler? Biz gelene kadar zaten parti diye bir şey kalmadı ki!''

İçeri girerken Vilde mızmızlanıp duran Sana'ya birkaç şey söyledi. Sonra kavga etmeye başlayacaklardı ki Ingrid'in bize doğru geldiğini görünce sustular. Sara ile yanımıza gelip hepimize teker teker sarıldılar. Ingrid'den gelen sigara kokusuyla yüzümü ekşittim. Onu yanıma çekip kulağına yaklaştım. ''Sen sigara mı içtin?''

''Hayır. Penetratorların yanında fazla durduk.'' Gülümsedi. ''Yoksa neden sigara içeyim ki?''

Yalan söylediğini anlamak için onu senelerdir tanımama gerek yoktu. Sırf Chris içiyor diye o da mı sigara içmeye başlamıştı? Tanrım.

The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin