~ 0.1 ~

1.7K 97 74
                                    

Eva: Noora, geç kalabilirim. Sen beni idare et tamam mı? Öğretmene de ödevle ilgili bir şey söylerse yaptığımı söyle. İlk on dakika içerisinde derste olurum.

Sesli mesajı attıktan sonra telefonu hırkamın cebine atıp hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. Tanrı resmen benimle oyun oynuyordu. Eski sevgilimle ayrılmam yeteri kadar canımı sıkarken bir de öğretmenden azar işitmek harika olacak. Teşekkür ederim. 

Okulla evim arasında da yarım saat vardı. Otobüs bu saatte de hayatta geçmezdi. Kendi kendime söylenirken yanımda çalan kornayla irkildim. Tam korna çalan arabaya sövecekken kornaya basanın William olduğunu gördüm. 

Nam-ı diğer Noora'nın sapığı. En azından Noora'ya göre. 

''Günaydın. Sen de mi okula geç kaldın?''

''Sanırım öyle gözüküyor. Saat dokuz, ben koşuyorum falan.''

Güldü. ''İstersen gel. Böyle yürüyerek ancak dersin sonuna yetişebilirsin.''

Noora bunu duysaydı William'a çemkirip yoluna devam ederdi ama en can alıcı nokta buydu, ben Noora değildim.

''Olur. Teşekkürler.'' Arabaya binip kapıyı kapattığımda bir anda gaza basınca koltuğa yapıştım. Hızla kemerimi taktım. Bugün ölmek istemiyordum çünkü ilk defa evde İspanyolca ödevimi yapmıştım.

Noora: Öğretmene ödevini yaptığını söylediğimde inanmadı biliyor musun? Birazdan burada olur dedim. Neredesin?

Eva: Geliyorum. Beş dakikaya oradayım. 

''Senin evinin buralarda bir yerde olduğunu bilmiyordum.''

''Zaten değil. Üç cadde ötende Chris oturuyor. Onun yanındaydım. Ve geç kaldım. Umarım öğretmen beni yok yazmaz çünkü bu son devamsızlık hakkımdı.''

''Chris'in neyi var ki?''

Yüzünü buruşturup sessizce küfretti. ''Hiçbir şey. Kız arkadaş meseleleri. Bilirsin işte, her zamanki Ingrid. Chris'in canını sıkmış.''

Ingrid. En yakın arkadaşım Penetrator Chris ile iki haftadır çıkıyordu. Üstelik benim Jonas'tan ayrıldığım günde. Ingrid, Chris'in evinin kapısına kadar gelip çıkma teklifi ettiğini söylemişti. Ingrid de hemen kabul etmiş tabi, bu fırsatı kaçırır mıydı?

''Sanırım araları çok iyi değil.''

''Kötü değiller aslında ama Ingrid her şeye fazla takıyor. Chris de bunalıyor haliyle. Sıradan sevgili durumları. Sevgili demişken, Noora nasıl?''

Kıkırdadım. ''Gayet iyi. Seni görmediği zamanlarda.''

''Çok gergin ve bana karşı fazla ön yargılı. Sandığı kadar kötü biri değilim.''

''Hiçbir kız kendisinden hoşlandığını söyleyen bir oğlanın gözlerinin önünde başka kızla öpüştüğünü görmek istemez William. Hareketlerini gözden geçir derim.''

Bir süre sessiz kaldı. ''Alistair ile aranız nasıl? Dibinden ayrılmıyor.''

''Şu an arkadaşız. Kızlardan sonra bana en çok yardımcı olan o.'' Okulun bulunduğu sokağa döndü. ''Eh, belki sen o kadar iyi tanımazsın ama ben arkadaşımı çok iyi tanırım. Ona fazla yüz verme Eva. Çok üzülürsün.''

''Arkadaşını övmen gerektiği yerde bu kadar gömmen doğru mu?''

Arabasını park ettikten sonra bana döndü. ''Kimse arkadaşının bir zamanlar hoşlandığın kıza sulanmaya çalıştığını görmek istemez.'' Gözlerimi kıstım. Teşekkür edip arabadan indim. On dakika olmuştu. Koşarak sınıfa doğru gittim. Sınıfın kapısını açtığımda orta yaşlarda olan İspanyolca öğretmeni ona bakıp gözlüklerini düzeltti. ''Buenos dias, gelebilir miyim?''

The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum