~ 0.4 ~

1.1K 65 37
                                    

Annem sabah kahvaltısını bile etmeden evden çıkıp gittiği için tek başıma on dakikalık bir kahvaltı yaptım -portakal suyu ve krep ile-. Portakal suyu sürekli midemi bulandırırdı ama içecek başka bir şey bulamamıştım.

Bugün Isak ile buluşacaktım. Onunla sansasyonel terk edilişimin ardından hiç konuşmamıştık. Onu Jonas sayesinde tanımıştım ama her zaman çok iyi bir arkadaş olmuştu. Şimdi de evimin yakınlarında olan bir kafeye gelecekti.

Çantamı alıp evden çıktım. Oslo'nun buz kesen rüzgarı yüzüme çarptı. Soğuk havalardan nefret ederdim ama sıcak havaları da sevmezdim. Baharda da alerjim ortaya çıkıyordu. Sanırım psikolojik tedavi almanın vakti geldi de geçiyordu.

Sokağın köşesinden dönüp karşı kaldırıma geçtim. Rüzgar daha da hızlanmadan kendimi kafenin içine attım. Isak ısıtıcıya yakın bir yerde oturuyordu. Sırıtarak yanına gidip oturdum. Beni görünce gülümsedi. ''Bir an soğuktan buz kestin de o yüzden gelemedin diye düşündüm. Bu arada sıcak çikolata sipariş ettim.''

''Hiç sorma. Ölümüm soğuk havalardan olacak gibi geliyor. Eğer Akdeniz tarafında yaşasaydım da sıcaktan buharlaşarak ölürdüm.''

Güldü. Sipariş ettiği sıcak çikolatalar gelince gözlerim parladı. Tanrı'nın bize verdiği en mükemmel nimetlerden biri olmalıydı. İçmek için öne atıldığımda Isak bardağı geri çekti. ''Yanmak mı istiyorsun? Biraz sohbet edelim. Hemen içersen ağzın yanar.''

Omuz silktim. ''Sende neler var bakalım? Ne zamandır görüşmüyoruz ve konuşacak konular birikti. Öncelikle aşk hayatından başlayalım.''

Gözlerini kaçırdı. ''Hiçbir şey yok. Aynıyım''

''Şu an inandım. Hadi şimdi de gerçeklerden bahsedelim.''

''Even Bench.''

Ellerimi çırptım. ''Hemen fotoğrafını göster! Tanrım, çok mutlu oldum! Eminim çok tatlı bir çocuktur.''

Isak fotoğrafı gösterince kafa salladım. ''Senin gibi çok tatlı. Umarım beni onunla tanıştırmayı düşünüyorsundur.'' Sonra göz devirdim. ''Veya Anitte ile.''

''Hey, o kızdan nefret ediyorum. Kız benim Jonas ile görüşmeme izin vermiyor. Ona göre onu bozarmışım.''

''Aptal kız. Onu boş ver de, Even nerede okuyor? Okulda onu hiç görmedim.''

''Birinci sınıfta. Onunla tiyatro kulübünde tanıştık. Kulüpten kaçmaya çalışırken onunla karşılaştım. Beraber kaçtık.'' Güldü. ''Bir anda telefon numaramı istedi.''

''Ah, kalbim tatlılığınıza dayanamayacak. Sana iç karartıcı hayatımı anlatmaktan çok utanıyorum.''

''Ne kadar aptalım. Seni unuttum! Penetrator Alistair ile yakın olduğunu söylüyorlar. Jonas bu konunun yanında konuşulmasından nefret ediyor.''

''Erkeklik gururu yıkılmıştır da ondan.''

Gözlerini kocaman açtı. ''Eva Kviig Mohn az önce Jonas'ın onu hâlâ kıskandığını düşünüp heyecanlanması gerekirken Jonas'ı tersledi mi? İnanmakta zorluk çekiyorum.''

''Bunları aştım. Artık Jonas'ı düşünmek yok. Penetrator Partisi'nde de onu unuttuğumu göreceksin. Ah, Even da gelecek mi? Lütfen geleceğini söyle!''

''Gelecek. Ama benim annemle ilgilenmem gerekebilir. Şu sıralar durumu hiç iyi değil. Umalım da parti günü sorun çıkmasın.''

<><><><><><><><><><>

Christina elini Sana'nın krakerine uzatınca Sana eline sertçe vurdu. ''Bu kadar sert vurman gerekmiyordu.''

''Bu da sana ders olsun. İnsanların yemeğine sataşılmaması gerektiğini öğrenmiş oldun.''

Onlar birbiriyle atışırken telefonuna dikkat kesilmiş Noora'ya döndüm. ''Sen neye bakıyorsun öyle?''

'H-hiç. Hiçbir şey.'' Sırıtınca bir işler çevirdiğini anladım. Ağır bir hareketle kafa salladım. Tekrar telefonuna dönünce sessizce telefonuna yaklaştım. WhatsApp açıktı ve üste yazan ismi görünce gülmemek için elimle ağzımı kapattım.

''H-hiç. Hiçbir şey.'' Onun sesini taklit edince kaşlarını çatıp bana baktı. Telefonu işaret ettiğimde omzuma vurdu. ''Ne var? İnsan William ile mesajlaştığını söyler. Neden bizden saklıyorsun?''

''Sen gittikçe Vilde'ye benzemeye başladın. Sen de bizden bir şeyler saklıyorsun. Biz sana bir şey diyor muyuz?''

''Ben bir şey saklamıyorum.''

''Partiye Alistair ile gideceğini neden söylemedin? Hani onunla aranda bir şey olmazdı?''

Kızların hepsi bana döndü. ''Sen nereden biliyorsun? Üstelik söylediklerimin arkasındayım. Aramızda hiçbir şey olmayacak.''

''Alistair bütün Penetrator kankalarına seninle partiye geleceğini söylemiş. O çocuğun nasıl bir olduğunu biliyor musun?''

''Nasıl biri? Sana sarkıntılık yapan biri mi? Bana bunca zamandır neden bundan bahsetmedin Noora?''

''Bahsedilmesi çok saçma olan bir şeydi. Sen günde kaç tane çocuktan mesaj aldığımı biliyor musun? Hiçbiri umurumda değil. Arkadaşımın mutluluğunu bozacak bir şey yapmam.''

Vilde'nin Pepsi Max kızlarıyla oturduğunu ve kahkaha attığını gördüm. Bana onunla sevgili olmam için sürekli ısrar eden kız neden Alistair'ın bu durumundan bahsetmemişti? Daha doğrusu, neden sürekli onunla sevgili olmam için ısrar edip duruyordu?

''Özür dilerim. Bir an saçmaladım.'' Noora gülümseyip bana sarıldı. Ben de ona sarıldım ama o sırada Sana'nın hırçın bakışlarıyla karşılaştım. Vilde ve Sana'nın sorunları vardı.

Ve bu sorun benmişim gibi duruyordu.

<><><><><><><><><><>

Onuncu kez çalan telefonumu tekrar kapattım. Bilgisayarda Gossip Girl'ün en çok sevdiğim bölümlerini izliyordum ki tekrar telefon çaldı. Oflayarak telefonu açtım.

''Efendim Alistair?''

''Seni on bir kezdir arıyorum. Neredesin Eva Mohn?''

''Annemin gelmesini bekliyorum. Bizim oturduğumuz yerde hırsızlık olayları çok oluyor da. O yüzden.''

Yalan. Ne annem bu saate eve gelir ne de burada hırsızlık meydana gelir. 

''Evi güzelce kitlersen sorun olmaz. Partiyi kaçırıyorsun! Seni almamı da istemedin. Sorun mu var?''

''Yok. Birazdan geliyorum.''

''Sabırsızlıkla bekliyorum.''

Telefonu kapatıp yerimden kalktım. Yarım kalmış cips kasesine bakıp dudağımı büzdüm. Umarım ben gelene kadar hamura dönüşmezlerdi. 

Dolabın önüne gelip kıyafetlerime kısa bir göz gezdirdim. Siyah askılı bir üst, siyah bir etek ve siyah bir çorap alıp dolabı kapattım. Üstümü değiştirip hızlıca makyaj yaptım. Seneler önce alıp bir kenara fırlattığım topuklu ayakkabıları giydikten sonra boy aynasının önünde kendime baktım.

Bu akşam müthiş (!) geçecek gibi duruyordu. 





The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMWhere stories live. Discover now