~ 1.4 ~

925 65 103
                                    

* Doğum günü kızına ithafen (: *

**************

Masanın üstündeki geometri testlerini elimin tersiyle ittim ve etrafa dağılmalarını izledim. Ödevi yapacağım yoktu çünkü geometri bilgim İspanyolca bilgimden de berbattı. 

Noora ile saatlerce konuşmuştuk. Bana duygularımdan emin olana kadar saçma bir hareket yapmamam gerektiğini söylemişti. Etrafa hasar vermemin kendime de zararı dokunacakmış.

Sanırım o hasarı çoktan vermiştim.

Ingrid'in Instagrama en son attığı Chris ile olan fotoğrafına baktım. Chris ile oldukça mutlu görünüyordu. Oysa birkaç hafta önce Chris'e etmediği hakaret kalmamıştı.

Chris gözlerinin önünde başka bir kızı öpse onu yine affederdi. Ingrid'in tek amacı Penetrator Chris ile popülerliği yakalamaktı. 

Sonradan kendi düşünceme güldüm. İnsanlar benim Penetrator Alistair ile çıkmam için iyi şeyler mi düşünüyorlardı? Sanmıyordum çünkü bir hafta boyunca okulda iğneleyici bakışlara maruz kalmıştım.

Açıkçası hiçbiri umurumda değildi. İnsanların ne söylediğiyle ilgilenen bir tip değildim. Biri dışında.

Kimi kandırıyordum ki? Her söylenen umurumdaydı ve hep öyle olacaktı.

Umursamadığım Chris ve Ingrid ilişkisinin artık canımı sıkmaya başlaması, Chris'i her gördüğümde içimde bir anda beliriveren o tuhaf his, benimle konuşmadığı her an hissettiğim üzüntü...

Ellerimle suratımı kapatıp birkaç saniye öyle kaldım. Küçükken de annemle babamdan olmayacak şeyler isteyip dururdum. Yine aynı şey oluyordu. Yine hiçbir zaman elde edemeyeceğim bir şey istiyordum.

Asıl sorun isteyip istemediğimden de emin değildim. Bir konu hakkında emin olamamaktan da nefret ediyordum. Sanırım her şeyden nefret etme konusunda Sana'ya benzemeye başlamıştım.

Ödevlerimi yapacağıma karar verince gelen mesajlara bakmaya karar verdim. Ingrid ve Sara'dan bir sürü mesaj vardı.

Ingrid: Şu parti işini bu ay içinde bitirelim diyorum. Yoksa okuldakiler bizimle bir parti yapamadık diye dalga geçmeye başlayacak.

Sara: Bence de. Sen ne düşünüyorsun Eva?

Eva: Benim için sorun değil ama biliyorsunuz, Alistair. Onu partiye getiremem. Henüz okula bile gelmiyorken partiye hayatta gelmez. Üstelik etrafında uyuşturucu ve alkole dair hiçbir şeyin olmaması gerekiyor.

Ingrid: Haklısın ama onun iyileşmesini bekleyemeyiz. Gerekirse Chris'e söylerim, onunla konuşur. Canını sıkma sen.

Sara: O zaman günü ve gelecekleri  birkaç gün içinde kararlaştıralım.

Eva: Ben Vilde'ye haber veririm. Şimdi işim var. Sonra görüşürüz. 

Telefonu kapatıp masanın üstüne koydum. ''Chris ile konuşacakmış. Bizim ağzımız yok da konuşamıyoruz zaten!''

''Bir şey mi dedin Eva?''

''Hayır anne!''

Neden herkes beni kendi kendime konuşurken yakalamak zorundaydı ki?

<><><><><><><><><><>

Sabah okula kızlardan önce gelmiştim. Okul hayatımda ilk defa okula bu kadar erken geliyordum ve ilk işim kantinden gelen kahve kokusunu takip etmek olmuştu. Kantinde birkaç kişi vardı ve sıra yoktu. Bir kahve söylerken yanımdan gelen tanıdık kokuyla kalp atışım yine bozulmuştu. ''Günaydın.''

The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMWhere stories live. Discover now