~ 1.7 ~

957 62 62
                                    

Beyaz ışığı gördüm.

Sonra etraf yine karardı.

''Bilinci yerine gelmeye başlıyor. Fazla hareket etmemesini sağlayın, tomografisine bakıp geri geleceğim.''

Birkaç saniye sonra kapının açılıp kapandığını duydum. Gözlerimi açmak istesem de beyaz ışık sandığım odanın ışığı gözlerimi rahatsız ediyordu. Yatağın sağ tarafında bir ağırlık hissettim. ''Uyandığını biliyorum. Aç gözlerini.''

''Başım çok ağrıyor.''

''Bana neredeyse üç şişe alkol aldığını neden söylemedin? Biraz daha içseydin alkol komasına girecekmişsin. Zaten benim yüzümden de kafana şişe yedin. Eva artık açar mısın gözlerini? Böyle konuşunca tuhaf oluyor.''

Kıkırdadım. Yavaşça gözlerimi açıp etrafıma bakındım. Oda çok lüks gözüküyordu. ''Beni özel hastaneye mi getirdin? Hem biz hangi hastanedeyiz?''

''Şey, merkeze giden yolu karıştırınca önüme gelen ilk hastaneye girdim. Ama kafanı koparmadıklarına göre iyi bir hastane olabilir.''

''Diğer hastaneler kafa kopartıyor diyorsun yani.''

''Kısmen.''

''Ben ciddiyim Chris. Kızların nerede olduğumuzdan haberi var mı?''

''Söyledim ama kaç saattir ortalıkta yoklar. Zaten sabah olmak üzere. Doktor taburcu olabileceğini söyledi.''

''Aynen öyle.'' Doktor elindeki dosyayla yanımıza geldi. Orta yaşlarda bir adamdı. ''Şanslıymışsın,'' dosyaya baktı. ''Eva Kviig Mohn. Soyadın yabancı gelmedi. Baban veya annen doktor mu?''

''Hayır. Başka bir soyad ile karıştırmış olabilir misiniz?''

Doktor burnunu kırıştırdı. ''Olabilir. Ucuz kurtulmuşsun. Şişe kafana biraz daha hızlı inseymiş şu an seninle değil erkek arkadaşınla konuşuyor olurduk.''

Yutkundum. Chris ellerine bakıyordu. ''Biz sevgili değiliz.''

''Ah, öyle mi? Çok üzgünüm. Genç adam senin için o kadar çok üzülünce sevgili olduğunuzu düşündüm. O zaman çok iyi arkadaş olmalısınız.''

''Aynen öyle. Çok iyi arkadaşız.'' Chris oturduğu yerden kalktı. ''Artık gidebilir miyiz? Ailesi merak etmiştir.''

''Elbette. Biz çıkalım, sen de hazırlan. Hemşire yollamamı ister misin?''

''Gerek yok. Teşekkür ederim.''

Doktor ve Chris dışarı çıkınca yataktan çıktım. Tuvalete girip aynadan kendime baktığımda ne kadar dağılmış olduğumu gördüm. Yüzümü yıkadım. Kafamın kenarında kocaman bir bandaj vardı. Tuvaletten çıkıp koltuğun kenarında duran eşyalarımı aldım. Üstümü değiştirip odadan çıktığımda Chris kapının kenarında oturmuş telefonuyla uğraşıyordu. Beni görünce ayaklandı.

Birlikte çıkışa gidip arabasına bindik. Yola çıktığımızda uzun bir süre sessizlik oldu. Parmaklarımı incelemeyi kesip Chris'e döndüm. ''Ingrid ile o Yakuza arasında ne var?''

''Parti gecesi. Ingrid çok içmiş ve onunla yatmış.'' Güldü ama sinirliydi. ''Ve o herif sürekli onu rahatsız etmiş. Ingrid de gelip bana hiçbir şey söylemedi.''

''Söylese ne değişecekti ki?''

''Ne mi değişecekti? O çocuğun ağzını yüzünü dağıtacaktım. Hoş, yine dağıtacağım ama biraz erken olurdu.''

''Ingrid ile ne olacak? Sizin aranız yani.''

''Bizim aramız diye bir şey kalmadı. Yaptıkların da boşa gitti ama kusura bakma Eva. Arkamdan iş çeviren insanlardan nefret ederim. Yalana tahammülüm yoktur. Ingrid gelip bana her şeyi anlatsaydı ona hiçbir şey yapmayacaktım. Sessiz sedasız ayrılacaktık. Şimdi bütün okul ne halt yediğini biliyor.''

The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMWhere stories live. Discover now