~ 0.2 ~

1.4K 78 117
                                    

Kapının önündeki birikmiş gazeteleri alıp içeri girdim. Annem böyle işlerden nefret ederdi. ''Ben geldim!'' Diye bağırdım. Fakat sesim iki katlı evimizde yankılanınca ofladım. ''Ama sen gelmemişsin.''

Babamın hepimizi ani bırakışı annemi derinden sarsmıştı. Evimizde her zaman şen şakrak olan, leziz yemekler hazırlayan annem başını işten ayırmayan bir kadına dönmüştü. Eve sabaha yakın geliyordu. Ben de bu kısa zamanda kendi kendime yaşamayı öğrenmiştim.

Odama çıkıp çantamı bir kenara fırlattıktan sonra yatağıma uzanıp telefonuma gelen bildirimlere baktım. Kızlarla olan grubumuzda bir sürü mesaj vardı. Ne ara bu kadar konuşmuşlardı? En son Alistair mesaj atmıştı. Ona baktım.

Alistair: Nasılsın Eva  Mohn? Umarım  o aptal kız seni tekrar rahatsız etmeye kalkmamıştır.

Eva: Sorun yok Alistair. O kızla konuşacak bir şeyim yok zaten. 

Alistair: Bilirsin, her zaman yanındayım. Seni asla bırakmam Eva Mohn.

Eva: Bir penetratora göre fazla alçak gönüllüsün.

Alistair: Benim herkes gibi olmadığımı bilirsin. Senin bendeki yerin ayrıdır. 

Bir gün kalbinde Jonas ile ilgili bir şey kalmadığında, seni kollarımı açmış bekliyor olacağım Eva Mohn. Çünkü benim kalbimde bir tek sen varsın.

Hislerini bilsem de ona zaman vermesini istemiştim. Ayrılığın ateşi henüz içimde sönmemişken onunla yeni bir aşka yelken falan açamazdım. Teşekkür edip kızlarla olan konuşmamıza girdim. Vilde yine esip gürlüyordu. Ona da sakin olmasını söyleyip telefonu kapattım ve gözlerimi sıkıca yumdum. Sanki ölmüşüm de cehenneme gitmişim gibi hissediyordum. Çünkü Tanrı'nın beni bu kadar fazla cezalandırmasının tek sebebi bu olmalı diye düşünüyordum.

<><><><><><><><><><>

''Bu da sevgili yapınca yanıma uğramaz oldu.''

''Sen Ingrid'i kıskanıyor musun Sara?'' Kahkaha attım. ''Yakında Chris'i kaçırıp öldürürsün de sen.''

''Sanırım bu hikayenin sonu kanlı bitecek.'' Bakışlarını gülüşen Chris ve Ingrid'den alıp bana kısık gözlerle baktı. ''Sen de Penetrator Alistair ile işi iyice ilerlettin bakıyorum. Çocuk seni görünce gözleri parlıyor.''

''Bir şeyin ilerlediği yok Sara. Biz sadece arkadaşız.''

''Zaten hep arkadaşız diye başlar sonra tutkulu bir aşka döner.'' Ayaklarını salladı. ''Tanrım, iki arkadaşım da en yakışıklı Penetratorları kaptı! William var diyeceğim de o da Noora'nın peşinden ayrılmıyor. Bana da keş Elias düşüyor galiba. Çocuk leş gibi esrar kokuyor be!''

Söylediklerine kahkahayı basınca koluma vurup ofladı. Kendi kendine söylenirken Ingrid ve Chris'e baktım. Ingrid'in Penetrator Chris'ten hoşlandığını biliyordum ama Chris'in ona karşı bir şeyler hissettiğini hiç düşünmemiştim. 

<><><><><><><><><><>

Matematik sınavı bittikten sonra kendimi zorla sınıfın dışına attım. Boş koridorda ilerlerken bir şeye çarptım. Alnımı  tutarak geriledim. ''Kör müsün acaba? Görülemeyecek kadar küçük müyüm?''

''Onu bilemem ama, ben görülmeyecek biri olmadığımı düşünüyorum.''

Gözlerimi açıp bana sırıtan Penetrator Chris'e baktım. Kafamı tuttuğumu görünce sırıtışı silindi ve elimi çekip alnıma baktı. ''Ne oldu? Çok mu acıyor?''

The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMWhere stories live. Discover now