~ 1.5 ~

909 63 37
                                    

Kafama bir elbisenin daha fırlatılmasıyla Tanrı'dan sadece sabır diledim. Sadece Vilde ile bir ömür geçirebilecek kadar sabır.

Kafamdaki tüyleri olan elbiseyi tutup yere fırlattım. ''Alt tarafı bir parti bu Vilde. Kraliyet ailesine gelin gitmiyorsun.''

''Sen ne anlarsın süsten püsten, çekil bakayım şuradan!'' Beni itekleyip makyaj masasının önünde durup masadaki makyaj malzemelerini inceledi. ''Alışverişe çıkmanın vakti geldi de geçiyor.''

''Yok artık, oradaki malzemelerle yeni bir kozmetik dükkanı açarsın ama hâlâ yenisi almaktan bahsediyorsun! Sakin olur musun?''

Onu camın kenarındaki tekli koltuğa oturttum. ''Anlamıyorsun Eva, o partiye okul dışından insanlar da gelecek ve ben pespaye görünmek istemiyorum!''

''Tanrım, iyi de sen çirkin değilsin ki! Lütfen şu saçmalığı bırak da dışarı çıkıp biraz hava alalım. Saatlerdir odanda tıkılı kalmaktan nefes alamaz duruma geldim.''

Homurdanarak yerinden kalkıp eşyalarını kucakladı ve dolabının içine attı. ''İyi. Sadece bir saat falan dolanacağız. Sonra kuaföre gitmemiz gerek!''

''Gideriz gideriz. Yürü hadi.''

Ve gitmedik.

<><><><><><><><><><>

Chris ile camın kenarında oturmuş etrafı izliyorduk. Noora ile William'ı konuşurken görünce kıkırdadım. ''Ne demişti? 'Ben onu arkadaş olarak görüyorum bir kere.' Yalancı!''

''Geçen de mesajlaştıklarını gördüm. Hastanede de William'ı teselli ederken hiç arkadaş gibi durmuyordu.'' Çantasından çilekli puding çıkardı. Bu kadar pudingi nereden buluyordu? ''Artık hiçbir şeyi inkâr edemez.''

''Aynen. Onu sıkı bir sorgudan geçirmemiz gerek.''

''Kimi sorgudan geçiriyorsunuz bakalım?''

Kafamı çevirdiğimde Ingrid'in sırıtan yüzünü gördüm. ''Parti bu cuma olacak. Sakın unutup da gelmemezlik yapmayın! Sen Alistair ile konuştun mu Eva?''

''Konuştum. Gelemeyecek.''

Dudağını büzdü. ''Chris de konuşmuş, ona da aynı şeyi söylemiş. Başka zaman artık. Neyse, Sara'yı bulmam gerek. Görüşürüz!''

''Hey, yine nerelere kayboldun bebeğim?''

Chris boynundan öpünce kıkırdadı. Ağzımda ekşi bir tat hissedince gözlerimi merdivenlerin olduğu tarafa çevirdim ve acı tadın geçmesini bekledim. Fakat bir türlü geçmemişti.

''Kızlara parti için haber vermeye gelmiştim.'' Chris arkasından sarılıp çenesini omzuna koydu ve bize baktı. Bana beş buçuk saniye daha fazla mı bakmıştı?  ''Şimdi de Sara'yı bulmam gerek. Kim bilir nerelere kayboldu.''

''O zaman burada daha fazla vakit kaybetme. Partiye geliyor musunuz kızlar?'' Chris kafa salladı. Ben de onay verircesine ağzımda bir şeyler geveledim. Chris kaşlarını çattı. ''Ne dedin Eva?''

''Geliyorum dedim.''

''Harika. O zaman partide görüşürüz. Haydi gidelim bebeğim.'' Chris ellerini belinden çekip omzuna koydu ve birlikte merdivenlerden inmeye başladılar.

O an arkalarından tekme atıp yuvarlanmalarını seyretmek istesem de Christina bir şeyler anlatmaya başlayınca dikkatimi ona verdim.

Fakat bu planımdan vazgeçtiğim anlamına gelmiyordu.

<><><><><><><><><><>

Eskild bacaklarını dizlerimin üstünde koyunca ittirdim ama aynı hareketi tekrar yapınca ofladım. ''Hayır yani, şu sıcak çayı bacaklarının da mı tatmasını istiyorsun? 

The Spectacular Now // Chris&Eva || SKAMOn viuen les histories. Descobreix ara