35.Bölüm " Paramparça "

2.8K 278 46
                                    

Uzun zamandır hayatınızda olan birisini daha sonra hiç görmemek kötü bir durumdu . Hele o kişinin nereye gideceğini bilmemek sizi bitiriyordu . Yaşamınız boyunca o kişiyle türlü türlü anılar yaşadığınızda bırakmak zor oluyordu . Geri gelmeyeceğini bilmek sizi kötü hissettiriyordur .

Daha önce akrabalarımdanbirisini kaybetmemiştim . Ama annem ve babamın benimle ilgilenmemesi onları kaybettiğimi düşündürüyordu . Bu yüzden alışıktım . Zayn ve Niall dışındaki birisini kaybetsem benim için bir şey ifade etmezdi . Bu biraz bencillik olacaktı ama onların ölmesini istemiyordum .

Tricia Anneyi bizim odadaki yatağa yatırmıştık . Gerçekten kötü görünüyordu ve bu beni üzüyordu . Zayn'e bir şey olursa ? Hayatımda ilk defa birisine karşı hisler duyuyuyordum ve bu hisleri kaybetmek istemiyordum . İlk defa birisiyle arkadaşlık duygusunu yaşamıştım ve bu harikaydı . Onları kaybetmek istemiyordum .

" Benim ne yapmam gerekiyor ? "

" İlginiz için teşekkürler Kraliçem . Biz halledeceğiz "

Burukça gülümsedikten sonra mutfak kapısına ilerleyip oradan çıktım . Zayn'in nerede olduğunu bilmiyordum ve bu beni korkutuyordu . Neyseki Niall onun yanındaydı . Daha önce burada bulunmadığım için ölenlere ne yapıldığını bilmiyordum .

Merdivenleri çıktıktan sonra bizim odanın bulunduğu kata gitmek için merdivenlere ilerleyeceğim sırada gözüm dışarıya takılmıştı . Geriye doğru çekilerek dışarıya baktığımda kalabalık bir grubun bahçede olduğunu gördüm . Sanırım Kralın öldüğünü duyup gelmişlerdi .

Burukça gülümseyerek merdivenlere ilerledim . Hayatım boyunca hiç ölümü düşünmemiştim . Huzurlu bir şekilde mi ? Ya da hasta yatağındayken mi ? Ve ya acı çekerken mi ? Hiçbiri aklımdan geçmemişti . Daha doğrusu ölmek istememiştim . Her ne kadar hayatım sıkıcı olsada bir gün özgürlüğüme kavuşacağımı biliyordum .

Ölüm ,

Koca bir kara delikmiş gibi geliyor . İçine girsen bir daha çıkamayacakmış gibi . Nereye gideceğini bilmiyor , sonsuzluğun içinde yüzüyormuş gibi . Bu dünyayı tekrar yaşayamayağını bilmek kendimi kötü hissettiriyor . Önemli olan arkanda ne bıraktığın değil miydi ? Ben şuan ölsem bile Zayn ve Niall üzülürdü . Belki , annem ve babamda .

Odamızın koridoruna geldiğimde hizmetliler koridordalar ve Tricia annenin bir şeye ihtiyacı olmasına karşın bekliyorlardı . Odanın önüne geldiğimde kapıyı yavaş bir şekilde açtım . İçeriye doğru baktımda ; Tricia anne , camın yanındaki koltiğa oturmuştu ve bana arkası dönüktü . Doniya kendisine sarılmış olan Safaa'yı sakinleştiriyordu . Waliyha ise yatakta uzanmış tavana bakıyordu .

Odanın her tarafına mumlar yerleştirilmişti . Yavaş adımlarla Tricia annenin yanına ilerleyip ya yanındaki koltuğa oturdum . Ona her ne desem bile acısını dindiremeyecektim ve bu yüzden sessizce dışarıdaki manzarayı izlemeye başladım .

" Buraya geldiğimde gerçekten korkmuştum . Bir rüya gibi gelmişti  "

Kısık bir sesle konuştuğunda bakışlarımı manzaradan ayırdım ve ona döndürdüm . Gözlerini kırpmadan dışarıyı izliyordu . Göz yaşları yanaklarında kurumuştu ve izleri belli oluyordu . Bakışlarımı tekrardan manzaraya çevirdim ve onu dinledim .

" Eğer Yaser ile bu kadar güzel bir aşk yaşayacağımı bilseydim ondan kaçmazdım "

Neyden bahsettiğini anlamıştım . Buraya ilk geldiği günleri anlatıyordu . İlk geldiğindeki korkusu ve Yaser babadan kaçışını hatırlamıştı ve pişmanlık duyuyordu . Benimde ondan farkım yoktu . Zayn hakkında kötü şeyler düşünmüştüm . Ama o zaman haklıydım . O bana kötü davranmıyordu .

" Sizin yerinizde kim olsaydı aynısını yapardı . "

Sonuçta nereye geldiğinizi bilmiyordunuz ve biraz korkuyordunuz . Bakışlarım bahçeye takıldığında kalabalığın daha büyük olduğunu gördüm . Onu sevenlerin bu kadar çok olmasını görmek beni mutlu etmişti .

" Beni mutlu edense onu sevenleri görmek "

Cümlesi ister istemez gülümsememe yol açtı . Yaşayınca kendini sevenleri göremiyorsun ama ölünce görebiliyorsun . Umarım Kral Yaser yukarıdan bu kalabalığı görüp mutlu oluyordur . Odanın kapısı tıklatıldığında bakışlarımı arka tarafa çevirdiğimde içeri Niall girmişti .

" Efendim zaman geldi "

Niall , eğilerek saygınlığını belirttikten sonra konuşmuştu . Onun neyden bahsettiğini anlamadığım için kaşlarımı çatmıştım . Tricia anne ayağa kalktığında onunla birlikte bende kalktım . Safaa yanıma geldiğinde onun elinden tutarak hep beraber odadan çıktık .

Onda korumalar ortada biz ve arkamızda hizmetliler olmak üzere merdivenleri bitirerek aşağı indik . Hep birlikte sarayın çıkışına ilerlerken hala bir şey anlamamıştım . Büyük bir sessizlil vardı . Dışarıya çıktığımızda hava hafif kararmıştı ve herkesin ellerinde mumlar vardı .

Gözüme bir karartı takıldığında bakışlarıma Zayn yakalandı . Liam ve diğer korumaların yanından ifadesiz bir şekilde başka bir yere bakıyordu . Niall , Zayn'in hemen sol tarafındaydı ve Zayn'in baktığı tarafa bakıyordu .

O tarafa baktığımda kırmızı ve beyazların içinde süslenmiş olan Yaser babaya baktım . Sedyeye benzeyen bir şeyin üzerine yatırılmış ve beyaz örtü ile üzeri kapatılmıştı . Etrafı güllerle süslenmiş , saray korumaların omuzlarında halkın arasında geziyordu .

Tricia anne , konuşma yapmak için hazırlanmış yere doğru ilerlerken Safaa'yı Waliyha'ya bıraktım ve Zayn'in yanına doğru ilerledim . Hizmetlilerin arasından geçtikten sonra Niall bana yer vermiş ve yanına gelmiştim . Eline baktığımda yumruk yapmış olduğunu gördüm . Elimi onun yumruk yapmış olduğu elinin üzerine koyduğumda bakışları bana dönmüştü . Cesaret verircesine gülümsediğimde o da bana gülümsedi .

" İlk önce sizleri burada görmek beni duygulandırdı . Yalnız olmadığımı görmek bana cesaret verdi . Eşim Yaser'i bu yolculukta yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim . O her zaman Krallığı için çalıştı . Umarım ondan memnun olmuşsunuzdur . Umarım iyi bir Kral olmuştur . Çünkü o harika bir eş ve harika bir baba oldu . Ruhun yıldızlara cennet olsun Yaser ! "

Tricia anne sonlara doğru göz yaşlarını tutamamıştı . Zayn , annesinin ağladığını gördüğünde acısını elimi sıkarak bulmuştu ama bu acıtmamıştı . Tricia anne , ağlayarak Doniya'ya sarıldığı sırada kürsiye ; Zayn ve benim düğünümdeki o yaşlı adam çıkmıştı . Kırmızı ve beyaz renkli çarşafa benzeyen bir elbise giyinmişti üzerine . Sanırım Krallığın vampir rahibiydi .

" Kral Yaser , her zaman önceliği olarak Krallığımızı görmüştür . Savaşlarda verdiği kararlarla cesur bir Kral olduğunu kanıtlamıştır . Kral Yaser , Krallığımıza verdiği 'şeref' sözünü tutarak güvenilir bir Kral olduğunu kanıtlamıştır . Ruhun yıldızlara cennet olsun Kral Yaser "

Rahib konuşmasını bitirdiği sırada tüm herkes elindeki mumları kaldırmış , Yaser baba , yattığı yerden binbir parçaya ayrılmıştı ve beyaz örtünün altından parçaları göğe yükselmeye başlamıştı . Şaşkınlıkla olanları incelerken bakışlarımı Zayn'e çevirdiğimde normal bir şey olmuş gibi davranıyordu .

Herkes bir kaç dakika öylece bekledikten sonra kendileri geldiler ve hüzünle sarayın bahçesinden ayrılmaya başladılar . Bir cevap üzerine Zayn'e döndüğümde o elimi bırakarak annesinin yanına ilerlemişti . Liam tepkimi görmüş ve cevap vermek üzerine yanıma yaklaştı .

" Vampirler bu şekilde ölürler . Bu yüzden 'Ruhun yıldızlara cennet olsun' cümlesi kullanılır . Vampir okuluna gitmek için Zayn'i ikna etmelisin "

Hüzünle gülümseyerek yanımdan ayrıldı . Yani ben dönüştüğümde o şekilde ölecektim . Zayn o şekilde ölecekti . Niall o şekilde ölecekti . Bu .. sindirilemeyecek bir şeydi . Ben belkidengömülmek istiyordum . O okula gidecektim ve dönüştüğümde beni neyin bekleyeceğini öğrenecektim .

Vampir Krallığı ➳ Bodmin BalosuWhere stories live. Discover now