Vampir Krallığı ➳ Bodmin Balosu

17.Bölüm "Şövalye"

Odama doğru hızla ilerledim . Üzerimedeki elbise ıslak olduğu için rahatsız ediyordu . Ayrıca Prens Liam'ı gerçekten merak etmiştim . Sanırım Zayn'in kardeşiydi . Eğer kardeşiyse gerçekten merak etmiştik . Zayn gibi odun muydu acaba ?

Hızla merdivenleri çıkıp odama gelmiştim . Üzerimdeki elbiseyi çıkarıp sepete attım . Islak olmam beni rahatsız ediyordu . Ayrıca elbisemin üzerime yapışması hiç hoş değildi . İç çamaşırlarımla beraber üzerimdeki tacı çıkarıp banyoya ilerledim .

Zayn ile konuşurken oda hizmetçime suyu hazırlamasını söylemiştim . Buradakilerij vampir olması gerçekten iyiydi . Sıcak suyum hazırdı işte o bana yeter . Aslında bir yandan da vampirlik iyi bir şey ama sonsuza dek insan oğlu .

Kovaya tası daldırdım ve başımdan aşağı süzülmesine izin verdim . Soğuk sudan sonra bu iyi gelmişti . Üşümüştüm zaten . Sıcak su ile bedenime bir rahatlama gelmişti . Bu hissi seviyordum .

Temiz olduğumu hissettiğimde üzerime havlumu sarıp banyodan çıktım . Titreyen vücudumu kuruladıktan sonra iç çamaşırlarımı ve geceliğimi giydim . Genelde dolabın yarısı mordu . Krallığın rengi olduğu için bizi temsil ediyormuş .

Küçük saç havlumu alıp yatağın ucuna oturup saçlarımı kurulamaya başladım . Prens Liam ile ilgili bilgiler öğrenmek istiyordum ama uykum vardı . Zayn ile aynı mıydı acaba ? Yoksa şakacı birisi miydi ?

Saçlarımı kurulama olayı bittikten sonra havlumu askılığa asıp yatağa kendimi attım . Kendiki yatağa atmamla üzerimdeki tüm yorgunluğu hissetmiştim sanki . Üzerime yorganı çektim ve gözlerimi kapadım . En azından akşam yemeğine kadar uyuyabilirdim .

Başımdaki mırıltıları duymamazlıktan gelip battaniyeye daha çok sarıldım . Havalar ısındığı için hizmetliler odamdaki kalın olan kıyafetlerimi kaldırmışlardı . İlk seferde yorgana alıştığım için uyuyamamıştım ama battaniyeye artık alışmıştım . 

Şuan rahattım . Yatak camın yanında olduğu için serinlik vücuduma çarpıyordu . Ama şu başımdaki mırıltı beni deli ediyordu . Sinirle yan tarafıma döndüm ve kısık gözlerle bakmaya başladım .

Doniya , Waliyha , Safaa dirseklerini yatağa dayamışlar bana bakıyorlardı . Yumruk yaptığım ellerimi gözlerime götürüp ovuşturdum . Etrafa bakındığımda her tarafın aydınlık olduğunu gördüm . 

'' Günaydın ! '' 

Neşeli bir sesle konuşan Safaa , dikkatimi dağıtmıştı . Kaşlarımı çatarak yatakta ellerimden destek alarak doğruldum . O sırada Doniya yatağın üzerine çıkıp benim yanıma oturdu . 

'' Dün uyuya kalmışsın seni uyandırmadık '' 

Gözlerim şaşkınlıktan sonuna kadar açılmıştı . Kaç saat uyumuştum ben ? Ama gerçekten güzel bir uyku çekmiştim . Esneyip yatağın başlığına sırtımı dayadım . 

'' Kahvaltı yaptınız mı ? '' 

'' Hayır , bizde seni çağırmaya geldik '' 

Diyerek atladı Waliyha başımı sallayarak onu onayladım . Yataktan kalkıp pencereyi kapadım . Oda baya soğumuştu açıkcası . Dolabıma giderken Doniya'ya geleceğimi söyledim ve onların odadan çıkmasını bekledim . 

Dolabımdan bordo elbisemi alıp üzerime geçirdim . Bu elbise gerçekten güzeldi . Kemer ve kol düğmelerinin altın sarısı rengi elbiseyi şık gösteriyordu . Saçlarımı tarayıp dağınık bir topuz yaptıktan sonra tacımı takıp odadan çıktım . 

Rahat ve huzurlu hissediyordum . O kadar saat uyumanın faydasıydı sanırım . Neden bu kadar çok yorulmuştum ki ? Bu aralar üşengeçliğim diz boyuydu . Bir şey yapmak istemiyordum . Hatta şuan kahvaltıya bile inesim gelmiyordu .