Artık canım sıkılmıştı . Yapıcak hiçbir şeyim yoktu . Tek yaptığım demir , rahatsız edici yatakta oturup boş boş etrafa bakınmaktı . Buradan çıkmak istiyordum . Eski hayatıma geri dönmek istiyordum . Gerçekten sıkılmıştım .
Her gün yatağın köşesinde boş boş oturmaktan sıkıldım . Yalnız kalmaktan sıkıldım .. Eğer eski hayatıma dönersem bir daha elime kitap alıcağımı pek sanmıyorum ..
Oysaki kitap okuyunca kendimi bambaşka dünyadayım gibi zannediyordum . Eğer kitabın içi böyleyse ; yazarın anlatımı gerçekten mükemmel . Çünkü kitap okuyunca hiç böyle bir dünya hayal etmiyorsunuz ..
Ellerimi gözlerime götürüüp ovuşturdum . Buraya geldiğimden beri belki bir kaç saat uyumuşumdur . Çünkü uyumaktan korkuyordum . Uyku benim , belki herkesin en savunmasız anıdır . Burada uyuyunca başuma ne geleceğini tahmin edebiliyorum .
Uykuda ısırılmak ,
Aslında uykuda ısırılmak iyi olabilir . Hiç değilse acı çekmezdim . Oysa uyanık olursam hissedeceğim acıyı düşünemiyorum . Kim acı çekmek ister ki ?
Tabii Mazoşist değilsen ..
Başımı bacaklarımın arasından kaldırılmasına yardımcı olan bir ses vardı . Demir parmakla kapının sesi .
Başımı kaldırıp kapıya doğru baktığımda dün tanıştığım John'un elinde demir bir kase , içinde ise siyah üzümler vardı .
Ona doğru baktığımda elindeki demir kaseyi önüme , yatağın üzerine koydu . Şimdi dikkatimi çekmişti . John hiç yüzüme bakmıyordu ?
Ah ! Tabii ya ! Krallıklardaki çalışanlar genelde böyledir . Asillere böyle davranırlar yani . Ama ben asil birisi değildim . Bana neden onlara yaptığının aynısını yapıyordu ki ? Bu arada hangi yıldayız ?
''Biz hangi yıldayız ?''
''1315 ''
John'un dediği şeyle ağzım kocaman açıldı . 1315 mi ? Ciddi miydi ? Şaşırmış ifadeyle John'a bakıyordum . Tabii o yüzüme bakmadığı için ifademi göremiyordu .
''Efendim , sizin için sadece bunu bulabildim . Biliyorsunuz ki burası bir Vampir Krallığı . Yemeğinizi yedikten sonra Prens Malik sizinle görüşmek istiyor ''
Prens Malik ? Hangisinden bahsediyordu acaba ? O kıvırcık olandan mı yoksa esmerden mi ? Önümde duran demir kaseyi elime alıp biraz inceledim . Ne olur ne olmaz diye .. Biliyorsunuz bu vampir krallığında tek insanım .
İnceledikten sonra bir dalı elime alıp yemeye başladım . John'a baktığımda duvarın orada dikiliyordu . Yatağın köşesine geçip elimdeki kaseyi dizlerime koydum ve yemeğe başladım . Acıkmıştım . Üzümlerin hepsini bitirdikten sonra demir kaseyi eski yerine , yatağın ucuna bıraktım . John durduğu yerden harekete geçip yatağın ucundaki demir kaseyi eline aldı .
''Beni takip edin ''
Diye uyardığında yataktan kalktım . Hücrenin -odanın- demir kapısından çıkarak uzun koridorda yürümeye başladık . Daha önce bu koridorda yürümemiştim . Yani Kral beni çağırdığında buradan geçmemiştik . Etrafıma bakındığımda benim hücrem gibi odalar vardı ve koridor boyunca uzanıyordu . Parmak uçlarımla yükselip demirlerin arkasından içeriye baktığımda yatağında uyuyam kız vardı .
Ardından başka bir hücreye baktığımda yatağına oturmuş başka bir kız .. diğerinde ise duvarın köşesine benim gibi sinmiş başka bir kız vardı . John'a baktığımda benden uzaklaşmış yürüyordu . Adımlarımı hızlandırıp ona yetiştim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Krallığı ➳ Bodmin Balosu
Fantasy❝Sihirli bir kitap , Bu kitabı okuyan kişi ister istemez kitabın içine giriyor .. Bir Krallık , Her yıl düzenlenen şölende hayatta en nefret ettikleri varlık ''İnsan'' öldürüyorlar . Kendisini halkına adamış bir Kral , Yeminini bozup bir insana...