Kıro

8.2K 349 51
                                    

Selaaaammm bu bölüm biraz kısa oldu sanırım ama sınav haftasına gircez ya ondan zaman bulamadım şey edemedim çok üzgünüm.Hafta içi zaman bulabilirsem yb koyarım.

Bu bölüm ForeverMiley'e gelsin ^^ Bebeğim inşallah beğenirsiiiiinnn ♥

Multimedia'da ki şarkıyı dinleyiiiin :DD:DD:

Hadi hepinizi çok öptüm çok seviyorum sizi ♥♥

İyi okumalaaaarr ^^

İrem

‘’Ulus Cebeci Çankaya Gardaş deriz kankaya

La bize her yol Paris değil La bize her yer Ankara’’diyerek sınıfın ortasında göbek atan Ömer ve Yağmur’a sinirli bir bakış attım.Yeşim onlara gülerek bakarken Meral eliyle ritim tutuyordu.Diğer sınıf üyeleri alkışlarken  ben en arka sırada oturmuş bizim sınıfın mallıklarını izliyordum.Hayır yani kimsede moralimin bozuk olduğunu anlamadı mı,ne biçim iştir bu arkadaş?Ben kim üzgün olsa hemen yanına giderim,bunların yaptığına bak!Aha sümüklü Fatma bile dans ediyor mk.La kızım ben sen ağladığında hep yanına gelmedim mi?Gelmedim mi ha?Ne değer kıymet bilmez insansın be sen.Bir daha yanına gelirsem var ya…Peki sen Merve!Sende mi bana bunu yapacaktın?Sende mi arkamdan vuracaktın!Ben böyle sınıf arkadaşlarıma atarlanırken göbek atmayı bırakan Ömer bana doğru geliyordu.Hele şükür biri anladı yani.Ömer yanıma gelip:

‘’Hadi İrem sende katıl.Moralini bozan şey her ne ise unutursun bir süreliğine.Hadi!’’dedi.Kolumu tutup beni sınıfın ortasına çekiştirdiğinde Yeşim ve Meral ‘’İrem,İrem’’ diye bağırmaya başlamıştı.Onlar bağırınca diğerleri de katıldı.Gülümseyip okul lakosumun uçlarını yukarı kaldırdım.

‘’Ya şimdi çok ısrar ettiniz ama…Ay hadi tamam ya.’’diyerek kahkaha attım.Ömer saçma saçma danslar ederken ona katıldım.

‘’Bize her yer Ankara!!’’

Bir yandan kahkaha atarken bir yandan Ömer’e ayak uydurmaya çalışıyordum.Çocuk hiperaktif ya.Yetişemiyorum hızına.

Bu sırada biri kolumu tutup sertçe kalabalığın arasına soktuğunda bağırdım:

‘’Ne var ya?Hayvan mısın?Ne biçim bir kol sıkmadır o?Kolum morardı!’’

Arkamı dönüp beni kimin çektiğine baktığımdaysa şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.Kahretsin!Geçen günlerde kantinde Yeşim’in Semih’e yakalandığı gibi bir durum oldu şuanda.Kekeleyerek:

‘’Be-Berke…Naber aşkım?’’diye sordum.Pişkin pişkin sırıtmayı da  ihmal etmemiştim.Berke sinirle beni sınıftan çıkarırken Ömer ve diğerleri bize şaşkınlıkla bakıyordu.Tam sınıftan çıkmak üzereyken onlara:

‘’Siz devam edin!’’diye bağırdım.Dışarı çıktığımızda kolumu ondan kurtarıp her hangi bir banka oturdum.

Önümde durup ellerini cebine attı.

‘’Otursana aşkım.’’dediğimde yanıma oturdu.O kadar uzaktı ki…Sinirlenmeye başladığımı fark ettim.O mesajı attığım günden sonra birkaç defa görüşmüştük.Yine eskisi gibiydik,sadece biraz daha uzak.Tamam ya ben soğuk davranıyordum,o eskisi gibiydi.Ama ne yapabilirim?Unutamıyordum.Beni çok kırmıştı.

‘’İrem artık şuna bir son ver!’’ diyerek bana bağırdığında kaşlarımı kaldırdım.

‘’Neye?’’diye sorduğumda şaşkınlıkla bana baktı.

‘’Buna!Neden bana soğuk davranıyorsun?Sana üzgün olduğumu söyledim.Neden unutmuyorsun?Unut gitsin işte!Bir kereliğine mahsus unut.’’dediğinde sinirle ayağa kalktım.

‘’Berke biz birbirimize uygun değiliz farkında mısın?’’diye sorduğumda bana şaşkınlıkla baktı.Biz birbirimize uygun değildik işte.Sorun onun bana dediği şeyler değildi ,demediği şeylerdi.Birbirimize uygun olmadığımızı biliyor fakat söylemiyordu.O bana uygun değildi,bende ona.

‘’Ne saçmalıyorsun sen?’’

‘’Berke saçmalamadığımı çok iyi biliyorsun.Sen…Sen zenginsin ben fakir.Evet oradan klasik görünebilir ama…’’derken gülmeye başladı.

‘’Berke gülme!Ya gülmesene.Burada ciddi bir şey konuşuyorum.Ben sana uygun değilim.Hem annende istemiyor beni.Zaten sende sevmiyorsun.Ne gerek var ki bu ilişkiye?Neden boş yere üzülüyorum?Neden boku bokuna kalbim kırılıyor?’’diye sorduğumda gülmeyi bırakmış ciddiyetle bana bakıyordu.Kendimi tutamamıştım sanırım.Ama şu son haftalarda benim çektiğimi başka kimse çekmemiştir.O kadar çok düşündüm ki bizi.O kadar çok üzüldüm ki.

‘’Ne demeye çalışıyorsun İrem?Ayrılalım mı yani?Bu mu?’’diye sorduğunda gözlerimi kapadım.Bana ‘Seni seviyorum.Şimdi saçmalamayı kes ve yanıma gel.’ Gibi bir şey demesini beklemiştim ama hayat böyleydi işte.Götüyle gülerdi size.

‘’Belki de ayrılmalıyız?’’diye sorarken gözlerim dolmuştu.Berke ayağa kalkıp yüzümü elleri arasına aldı.

‘’O fındık kadar beyninle ne düşünüyorsun bilmiyorum ama seni seviyorum İrem.Sevmeseydim yanında olmazdım zaten.O kadar kişiliksiz biri değilim merak etme.Geçen hafta dediklerim içinde üzgünüm.Biliyorum çok kırdım seni.’’derken sözünü kestim:

‘’Şimdi sen ne diyorsun bana onu bir söyle.Beni gerçekten seviyor musun?’’

‘’Yok yalancıktan seviyorum İrem.’’diyerek kahkaha attığında gözlerimi devirdim.Çok komiksin Berke ya.Abi bunun esprileri benimkilerden  de beter.

‘’Berke sen bir daha espri yapma tamam mı aşkım?Yapma.’’dediğimde burnumu sıktı.O ne ya?Çocuk muyum ben mal.Hayır bir yaş küçük olabilirim senden ama…Olmadı bu Berke.Hiç olmadı.

‘’Çok biliyorsun sen.’’dediğinde sinirle ona baktım.A-aaa.Cidden çocuk belledi beni yahu.

‘’Bana çocukmuşum gibi davranmayı bırak be.’’dediğimde kaşlarını kaldırdı:

‘’Çirkefleşme.’’

‘’Tamam.Öyle olsun.Oysa ki her halimi seviyorsun sanıyordum.’’deyip boynumu küçük Emrah misali büktüğümde eliyle çenemi yukarı kaldırdı.

‘’Seni her halinle seviyorum ama çirkef halin pek çekilir değil be gülüm.’’dediğinde kahkaha attım:

‘’Kıro musun aşkım ya?’’

‘’Kulun köpeğin olayım bana bir daha kıro de.’’diyerek dalga geçtiğinde kahkaha attım.

‘’Kıro!’’dediğimde :

‘’Bir daha de!’’diye bağırdı.

‘’Kıro.’’

‘’Bir daha!!’’dediğinde yanağına minnak bir tokat attım ve:

‘’Bu kadar yeter.Abartma istersen?’’

‘’Berke Akova.Abartmakta usta.Kafiyeli oldu lan.’’deyip gülmeye başladığında şaşkınlıkla ona baktım.Sevgilim kafayı yedi.Yardım edin a dostlaaar.

‘’Hasta mısın Berke?’’diyerek ciddi bir şekilde ona baktım.

‘’Evet bebek.Hastayım.Ama sanaaaaa.’’deyip kahkaha attığında gülümsedim.Geri zekalı ya.Ama seviyoruz işte,ne yapalım?

Aşk Kapıyı KırıncaWhere stories live. Discover now