Aşk Kapıyı Kırınca

Duvar

Selaaaam :D

Gençlik bu bölüm için şimdiden özür dilerim :(( Aklım çok dağınıktı,güzel olmadı pek.Ama idare eder sanırım :/ zaten zaman bulamadım dün ilham gelmedi,bugünde annemle alışverişe çıktık,geldiğimde bilgisayar bozuldu.zar zor yazdım :( geç olduğu içinde özür dilerim.

Ha bu arada Watty Awards'a katıldım en iyi humor dalında :D Onda da benim arkamda olursunuz değil mi? Olursunuz olursunuz olun lan hadi olun ajhjdjag  hepinizden oy bekliyorum bak :D 

Bu bölüm Emine'ye gelsin ahgshjga yorumlarıyla beni çok güldürüyor :D Seni sevyom Emineeğğğ ♥

Yorumlar ve oylar beni hiç mutlu etmiyor :( Cidden üzülüyorum bak.Bu bölüm lütfen eskisi gibi oylar ve yorumlar güzel olsun lütfeeeennnn

--Sizi çok çok çooook seven Ayşe ♥

Meral

Bir haftadır Onur’la beraber takılıyorduk.Tamam tam anlamıyla takılmak değil,daha çok beni mutlu etmek için bir şeyler yapıyordu.Yani beni sevdiği falan yok.Yani o türlü sevdiği yok.Bir hafta boyunca onu evden kovduğum halde –ki Onur çok gururludur nasıl gitmedi bilmiyorum- yanımdan ayrılmadı.Bana iyi hissettirdi.Beni mutlu etmeye çalıştı.Herkesin sorunları olduğunu , üstesinden gelmem gerektiğini söyledi.Tabi bu kadar anlayışlı söylemedi .Bağırdı ,çağırdı, kırdı , döktü.Her boku yaptı işte.Ama beni düşünmesi bile bana iyi hissettiriyordu.Ne yapalım?Seviyorum işte.

Hah şu anneLER konusunda tabi ki kaç senedir bana bakan beni yediren içiren annemi seçtim.O kızılı seçmedim.Seçmemde.O kadar ben senin kızınım yani.Kaç sene olmuş.Gel bir uğra .Ama tabi doğru ya beni istemediğinden babama bırakmıştı.Ya şimdi söyleyin onu nasıl seçebilirdim ki?Babamla daha konuşmadım,sanırım bana zaman tanıyordu.Ne kadar zaman tanırsa tanısın onu asla affetmeyeceğim.

Okula bir hafta gitmediğimden bir sürü şey kaçırmışım haberim yok.Okulda ki dedikoduları demiyorum.Dersleri diyorum.Eksik notları defterime geçirene kadar canım çıktı.Neyse ki konuları az çok biliyordum da sorun olmadı.

‘’Pissttt pist.’’ Deyip kafama kağıt atan İrem’e sinirle baktım.El hareketleriyle bir şeyler yapmaya başlayınca ona ’Ne var lan?’ bakışı mı attım.Gözlerini devirdi ve yeri gösterip:

‘’Okusana.’’dedi fısıltıyla.Ya beni neden derste rahatsız ediyorsun ya.Sinirle kağıdı yerden alıp okumaya başladım:

‘’Sevgili meral neyse ya sanki mektup yazıyorum amk öğle  arası kaçıyoruz.sen ben yeşim.Öyle inek inek yok ben gelmem yok çok eğlencez’’

İrem’in bu dil bilgisinden yoksun notunu okuduktan sonra kendimi camdan aşağı atmak istediğimi fark ettim.Ya bu nasıl bir yazımdır?Geri zekalı işte.Diyorum ona derslerde uyuma diye anlamıyor ki.İlla kendi dikine gidecek.

Ona olur manasında başımı sallayıp kağıdı çöp kutusuna fırlatmaya çalıştım ve bu sırada sınıfa giren hocanın kafasına geldi.Hem de tam kafasına yani.Eyvaaaahhh!Birde Ahmet hocanın kafasına.Ahanda sıçtık.Ya notu okursa?Allah’ım lütfen okumasın lütfen okumasın.Ahmet hoca yerdeki kağıdı alıp sinirle:

‘’Kim attı bunu?!Kim o kendini bilmez dengesiz?!’’diye bağırdı.Ömer yaralı olan elini –İrem full cimcirmişti- kaldırarak:

‘’Hocam kendini bilmediğinden dolayı …’’derken tüm sınıf ona merakla bakmaya başlamıştı.

‘’Tamam ya espiri yapmaya çalışmıştım olmadı.’’deyip boynu bükük yerine oturdu.Tüm sınıf güldüğümüzde Ahmet hoca olayı unutmuş gibi görünüyordu.Oda gülümseyip kağıdı çöpe attı ve öğretmen masasına oturdu.Ahmet hoca çok kızgın tipte bir hoca olduğundan bu hareketine şaşırmıştım.Çünkü bir kere İrem derse girmeden önce tüm sınıfa Ahmet hoca ile ilgili pek güzel olmayan şeyler anlattığında Ahmet hoca tüm dediklerini duymuş ve İrem’i müdüre yollamıştı.Müdürden geldiğinde İrem sırıtıyordu.Fatih hoca İrem’i çok severdi ve onun bir yanlış yapabileceğine ihtimal vermezdi.Bunu bilen Ahmet hocada sinirle tüm ders boyunca ders işlemek yerine İrem’i kötüleyip durmuştu.Eğer ona kağıt atanın ben olduğumu öğrenirse gözünden düşerdim ve bu benim için hiç iyi olmazdı.