Aşk Kapıyı Kırınca

98K 981 165
                                    

İrem

‘’Kalksana     kızıım!!’’diye bağırdı ev arkadaşım Irmak.Oflayarak kafamı yastığa gömdüm.Sabahın köründe gelmiş uyandırıyor!Hayır sevmedğimide biliyor,neden böyle yapıyor anlamıyorum!

 ‘’Kalksana  lan!Hadi iyisin kahvaltıyı ben hazırladım.’’diyerek hayvan gibi odama  daldı.Yerdeki kıyafetlerime baktı ve:

‘’Kızım   tembellikten kokacaksın.Topla lan şunları.’’dedi.Kendimi yataktan attım.Yüzümün   yere çarpacağını hesaba katmadığım için biraz sorun oldu tabi.Irmak beni yerden   kaldırdı.

 ‘’Şu etrafa   bakar mısın?Bu ne hal?’’dedi ve etrafı gösterdi.Ne varmış ki?Tamam,kıyafetlerim   yerde,çoraplarım etrafta,çarşafım ve yorganım dağınık olabilir.Ama abartılacak   bir şey yok.Her zaman ki halim sonuçta.

‘’Biliyor   musun,eşyalarını aldığın yere geri koysan yeter.Ama sen ne yapıyorsun?Aldığını   etrafa fırlatıp yatıyorsun.’’ Of Irmak , hep aynı şeyler.Sanki annem anasını satayım!

 ‘’Tamam anneeee.'' dedim baygın bir şekilde.Gözlerini kıstı ve :

''Kapa çeneni İrem.Bakkala gitmen lazım.Ekmek yok.’’dedi.Şaşkınca ona baktım.Hadi ama!Ben mi bakkala gideceğim?Yok canım!Şaka bu her halde.Kameralar nerede?Merakla ona baktım ve:

 ‘’Sen niye   gitmiyorsun?’’diye çok akıllıca bir soru sordum.Ehehe çok akıllıyımdır,övünmek gibi olmasında.Kollarını beline koydu ve:

 ‘’Çünkü ben   kahvaltı hazırladım.Hem benim kadar iyi ev arkadaşı bulamazsın.Taşınırken bile   sana kahvaltı hazırlıyorum ya.Değerimi bil.’’ Ha doğru Irmak bugün evden ayrılıyordu.Oha lan Irmak'sız ne yapacağım ben?Yemek yapmayı bilmem,birşey bilmem.Uuuff.Şimdi kız kaç senedir evin işlerini yapıyor,şey ediyor.Bakkala gitmezsem ayıp olur.

 ‘’Tamam   Irmak.Felsefe yapmayı kes.Gidiyorum.Parayı ver.’’dedim ve iki ekmeklik   para uzattı.Evet matematiğim süper.Meral sayesinde.Kendisi inek arkadaşım olurda.

Odadan çıkmaya yeltenirken Irmak seslendi:

 ‘’Kanka hava   soğuk.’’ Soğuksa bizede kaban giymek düşer aga.

 ’’Tamam.’’dedim   ve dolabıma yöneldim.  Allah’ım.Bir insanın hiç mi temiz bir montu olmaz?Hiç   mi!Kapının arkasında ki askılıktan pembe bornozumu alıp üzerime geçirdim.  Irmak   soru soran gözlerle bakıyordu.

 ‘’Ne   var?Temiz montum yok.Hem şuradan şurası.’’ 

‘’Tamam.Ne   yapıyorsan yap.Yeter ki şu ekmeği al.’’dedi.Ne ekmekmiş arkadaş!

Üzerimde bornoz, ayaklarımda   pofuduk terliklerimle binadan çıktım.Bizim bina köhne bir yerde olduğu için   rahattım zaten.Gerçi bakkal amca görecekti ama…Çok ta fifi.Bakkal biraz   uzaktaydı.Tam karşıya geçerken birden bir ses duydum.Birisi ‘’İmdaaat!’’ diye   bağırıyordu.Ne oluyor lan?Etrafıma bakınırken homurdandım.Birden yukarıda ki sokaktan biri göründü.Koşuyordu!Bir dakika!Onun arkasından koşanlar köpek mi?

      Köpek olduklarını anladığım anda çocuk   zaten yanıma gelmişti.İkimizde koşmaya başladık.Ayağımda pofuduk terliklerle ne   kadar koşabiliyorsam artık!Cidden pofuduklarımla çıkmak zorunda mıydım!Bende ki de geri zekalılık işte!Bazen çok salak olabiliyorum.

      Birkaç dakika sonra gerçekten çok   yorulmuştum.Birden durakladım.Çocuk kolumdan tuttu ve kapısı açık olan bir   binaya soktu.Kapıyı aceleyle kapadı.İkimizde soluklanmaya başladık. Duvara   dayandım.’’Ayy,ohh,öyk,ıhh…’’gibi sesler çıkarmaya başladım.O da bana bakmaya   başladı tabi.E haliyle bakacak.İlk defa pembe bornozlu,  pofuduk terlikli ve  hayvan hayvan böğüren bir kız gördüğüne eminim.Nefes almaya çalışırken:

Aşk Kapıyı KırıncaWhere stories live. Discover now