Eyvah Yakalandık ! -19-

366K 9.6K 876
                                    

umarım beğenirsiniz sizi seviyorum votelere devam ve yorumlarınıza hastayım ♥♥

Onu 2 yıl sonra tekrar karşımda görmek olduğum yerde donup kalmama neden olmuştu.  En son   gözümün içine bakıp bana gülümsediğinde benimle dalga geçiyordu. Eskiden onu gördüğümde kalbim yerinden çıkarmışcasına çarpardı. Oysa ki şimdi ona olan nefretim bana kibirle gülümsediği için midemin bulanmasına neden oluyordu.

Okulun koridorlarında yankılanan kahkaha sesi hâlâ dün gibi aklımdaydı. Onun yüzünden kendime olan özgüvenimi kaybetmiştim. Ama her şey artık benim için geçmişte kalmıştı.

Hep hayal ederdim onu tekrar gördüğümde nasıl davranırım diye. Ondan daha varlıklı olduğumu ve bana yaptıklarını birer birer ona ödettiğimi hayal ederdim. Belki şuan etrafımdaki hiçbir şey bana ait değildi ama şuan elimi sıkıca tutan erkek benimdi. 24 yaşında kendine has seksi vücudu, kömür karası ve tehlikeli bakışları, kirli sakalıyla kocaman bir adam. Evet o mankenlere taş çıkartacak çocuk benim kocamdı. Karşımda ise yakışıklı, çocuk ifadesiyle bir zamanlar kalbimi hoplatan, adam

olamamış ve benim gerçek nefretim SAVAŞ.

"Merhaba ben Savaş" deyip tanımıyormuş gibi yaptı. Yok artık! " Biliyorum. " dedim. "Sende beni biliyosun. " dedim en soğuk ses tonumla. Ondan gerçekten iğreniyordum. Bana uzattığı elini sıkmadım. Berk hiçbir şey anlamamış gibi boş bakışlarla bir Savaş'a bir bana bakıyordu. Onu daha fazla meraklandırmayarak "Aynı okuldaydık" dedim. Biraz şüpheli bir bakıştan sonra eliyle koltuğu işaret etti.

Savaş sinsice sırıtarak koltuğa oturdu. Belli ki bana ders vereceğini biliyordu. Peki onu bu kadar eğlendiren neydi? Sonuçta artık evli bir kadın vardı karşısında. Ona aşık bir kadın değil. Rahatsız olduğumu belli ki Berk'de fark etmişti ki o an aklıma bir fikir geldi. Fakat bunun için Berk'e ihtiyacım vardı.

Savaş nerede okuduğunu ve kaç kişiye ders verdiğini anlatıp gitmişti. Aslında ondan ders almayı kabul etmeyecektim ama elime gelen tek okuma fırsatı olduğu için reddedemezdim.

"Berk!" diye seslendim. Sanırım artık onu affedebilirdim. Sonuçta 1 haftadır ona vicdan azabı çektirmiştim. "Efendim?" deyince daha fazla düşünmeden "Seni affediyorum" dedim. Şaşkınlıkla koltukta bana doğru döndü. "Yani artık trip atmak yok?" dedi kaşları kalkık bir şekilde. Bu haliyle o kadar tatlıydı ki aynı eline şeker verilen mutlu bir çocuk gibiydi.

"Hayır yok" dedim gülerek belki biraz uzun sürmüştü ama verdiğim tepki bence yerindeydi. Züppe sırıtışıyla cevap verdi "yani yatağa gelebilirim?" Bu çocuğun aklı fikri yataktaydı! Sapık."Gel baş belesı ama arada yastık olacak,kaburgalarım hala ağrıyor." Cümelemi bitirdiğimde yüzünde ki ifade tamamen değişti "O sürtüğü bulabilsem her şey daha farklı olurdu." O an ben dahi korkmuştum.Beste bu ifadeyi görse eminim yalvarırdı.Hızla ayağa kalkarak yanıma geldi ve saçımdan bir tutamı arkaya doğru attı.

"Bir daha böyle bir şey olmayacak."Nefesini yüzümde hissetmek içimin titremesine neden olmuştu onu özlemiştim.Geçen sefer iç sesimi dinlememiştim ama bu kadar yeter.

Nefesini yalnızca yüzümde hissetmek değil dudaklarımda hissetmek istiyordum.

Ellerini boynuma doladım tüm gücümle dudaklarına yapıştım.İlk başta şaşkınlıkla tepkisiz kalsada bu sadece bir saniye sürmüştü.Koltukta oturduğum yerde doğruldum ama benim İçin fazla uzundu ki o da bunu fark etti ve dudaklarını dudaklarımdan çekmeden beni belimden tuttuğu gibi kucağına kaldırdı.Bende tepkisiz kalmayarak bacaklarımı kaslı beline doladım ve onu daha harektli öpmeye başladım.Zorla dudaklarını dudaklarımdan ayırıp "Bu dudakları özlemişim." Dedi.İkimizde nefes nefesydik ve dudaklarına karşı anlam veremediğim bir açlık duyuyordum.Bu yaptığım doğru muydu? Hayır kesinlikle değil. Peki   istiyor muydum? Evet. Çölde suya ihtiyaç duyuyor gibi.

Ellerimi yumuşak fakat kopkoyu saçlarına dolandırdım. İnledi. Bedenimi tuttuğu gibi koltuğa yatırdı. Hala dudakları dudaklarımdaydı. Deli gibi öpüyordu. Vücudum tamamıyla tutuşuyordu belimde hissettiğim karıncalanmaya anlam veremeden elimi sırtına indirdim ve bedeni bedenime daha çok sabitledim. İstemsizce inlemiştim buda neyin nesiydi? Arkadan gelen öksürük sesiyle ikimizde donduk. Ben altta o üstteydi....

Berk ufak bi küfür savurarak dudaklarımdan ayrıldı doğruldu ve iri bedeniyle beni kapatacak şekilde önümde durdu. Bu gercekten utanç vericiydi. Lanet olsun. Lanet olsun. Az önce bildiğin tahrik olmuştu ki sanırım tek değildi..

O beni kapatarak arkasını döndüğünde bende üzerime çeki düzen vererek doğruldum ki şok olmuş ifadesiyle (ve sinirli )  Savaşla göz göze geldim.

Utançla  yüzümün kızardığını hissederek önüme döndüm. Bu gerçekten utanç vericiydi afet kocamla Yarı sevişir pozisyonda benimle dalga geçen eskiden hoşlandığım çocuğa yakalanmak.. Aslında hoşuma gitsede utanmistim.

Savaş şaşkınlıktan nutku tutulmuş bir biçimde " Şey ben.. Benim telefonum sehpanın üzerinde kalmış ama.." Berk sinirle sözünü böldü ve masanın üzerinde duran telefonu alıp ona doğru attı. " yakala. Şimdi gidebilirsin az önce harika birşeyi mahvettin." Dedi. Allah aşkına bu kadar açık sözlü olmasa ölemezdi herhalde.

Berk eliyle kapıyı işaret ederek tek kaşını kaldırdı daha ne bekliyorsun der gibi, ağzı 5 karış açık bir biçimde şaşkınlıkla odadan çıktı.

Berk hızla koltukta bana dönüp " Nerde kalmıştık? " dediğinde utançtan yerin dibine girmek istedim çünkü gözleri alev alevdi. Hemen hızlıca koltuktan toplanarak kalktım yüzümün kıpkırmızı olduğunu hissediyordum. Koşarak kapıya yöneldim tam çıkacaktım ki beni belimden tuttuğu gibi kendine yasladı. Vücudu taş gibiydi ve.. Aman Tanrım !

" Sen her başladığın işi yarım mı bırakırsın ? " , irkilmiştim. Yarım bırakmak mı ? Yani genelde Hayır ama sanırım regl'im yaklaşıyor ve hormonlarım tavan yapmış olsa gerek aptal gibi üzerine atlamıştım. " Gitmem gerek. " diyerek kollarından bedenimi ayırarak asansöre koştum.

*****

Gece uyurken sırtımda hissettiğim sıcaklıkla uyandım tam kafamı döndürecektim ki " Şşş.. Benim." Dedi ve daha çok sokuldu.

Çekilme Hissi.

Kendimi onun gelişiyle daha güvende hissettim fakat midemin altında ki karıncalanmaya engel olamıyordum. Ne zaman bu hale gelmiştim ben ? Onun dudakları vücudumu harakete geçirmişti adeta. Belime sardığı kollarıma ve bacaklarına daha çok sokularak gözlerimi kapattım fakat şimdide uykusu herşeye engeldi uykum gelmiyordu.

- Berk ?

                      

- Efendim ?

- uyudun mu ?

-Evet Lara astral seyhate çıktım.

- Of salak saçmalama. Senden birşey isteyeceğim.

- hee

- Evde bir parti versek olur mu ?

- Parti mi ? Ne alakaya ?

- Parti İşte salak böyle birilerini çağıracağız.

- Lara aklından ne geçiyor ?

- Çok farklı şeyler

- Tamam bakarız. Kimleri çağırmak istiyorsun ki ?

- Özel hocamı ve eski okuldan bir kaç arkadaşımı

- Lara aklından neler geçiyor ?

- Birşeyler...

Dedim ve odanın karanlığında  aklımda alacağım öce odaklanarak gözlerimi zevkle geceye kapattım..

Zoraki Eş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin