İnsanı en çok sevdikleri üzer.. -16-

364K 9.8K 819
                                    

Sizi beklettiğim için çok özürdilerim. Bu gün bir daha anladım ki sizi gerçekten çok seviyorum. Bu bolum Moralimin en berbat noktasında beni desteklemekten vagecmeyip yorumlarıyla voteleriyke sonuna kadar destekleyen tüm okuyucularıma gelsin. iyiki varsınız :)




" Sana o benim demiştim ! "

Karnıma inen tekmeyle sesli bir biçimde inledim fakat bir gariplik vardı. Sesin geldiği yönle tekmenin geldiği yön çok farklıydı.  Sanırım 2 kişiydiler. Suratıma inen yumrukla kafamı yere çok sert çarptım ve başım dönmeye başladı. Bir ses geliyordu fakat çok uğultuluydu. Gözlerim tam kapanıyordu ki saçımın çekilmesiyle bilincim yerine geldi. " Daha yeni başlıyoruz. " Bestenin sesi çok yakından geliyordu sanırım kulağıma eğilmişti ve tekrar Suratıma inen darbeyle kafamı yere tekrar çarpmam bir oldu. Hemen ardından kim olduğunu çıkaramadığım ikinci kişi kaburgalarıma doğru bir tekme daha salladı ve kendimi daha fazla tutamadım.  Gözlerim kapanıyordu.  Hissetmiyordum. Duymuyordum. Beyaz bir labirentte kaybolmuştum..

Ve annemin sesiyle yönümü buluşmuşçasına etrafa bakındım. Yolun sonunda ışıklar içinde annem kollarını açmış beni bekliyordu..

" Seni seviyorum meleğim. Hadi koş anneye."

Berk Handeral

2 haftadır hiç kimseyle birlikte olmamış sadık koca rolü oynuyordum. Birde bu yetmezmiş gibi babam beni zorla şirkete sokmuş, bir alışveriş merkezi tasarlamamı istemişti. Aklınca adam etmeye çalışıyordu.  Bana verilen projeyi en berbat haliyle sunmak istiyordum fakat mimar sinan Üniversitesi'ni 1.likle bitirdiğim için bu itibarımı zedelerdi.     

                                 

Biraz taslak karaladıktan sonra saatin 7'ye  yaklaştığını gördüm. Babam bana yaklaşık 40 metrekarelik bir oda tahsis etmişti. Oda oturma alanı ve minibarıyla birlikte siyahlara bürünmüştü.

Masamdan kalkıp minibara gityim ve bardağıma doldurduğum viskiyi tek seferde içtim. İçimde bir sıkıntı vardı.  Ama anlaşmamız  böyleydi yani buna hakkım vardı. Odadan çıkıp Seyran'a  otelin yerini  mesaj olarak attım ve telefonu sessize aldım. Madem bir iş yapıcaz bölünmesine gerek yoktu. Bentleyme binmek için otoparka indim.

Arabaya bindiğimde içimdeki sıkıntı daha fazla artmıştı.  Seyranın yanına rahatlamak için gidiyordum fakat otele yaklaştıkça içimdeki sıkıntı dahada fazla artıyordu.

Otelin önüne geldiğimde Seyran kapının önünde bekliyordu. Beni görünce her zamanki gülüşüyle yanıma gelip koluma girdi , " Merhaba yakışıklı. 2 haftadır nerelerdesin geceler seni özledi. " , " Burdayım ya işte." Dedim o koluma girerken onceden beni etkiliyen ses tonu şuan ondan ve kendimden iğrenmeme neden oluyordu. Peki neden ?

Suite girdiğimizde birer kadeh şampanya doldurmak için bara yöneldim.  Kadehleri doldurduktan sonra birini seyrana uzatıp diğerini de kendime aldım. Son kez bir telefona bakmamla şaşkınlık içinde ağzımın açılması bir oldu.

Annem - 16 cevapsız arama

Annem - 1 yeni mesaj 

Endişeyle  gelen mesaja baktim ve içime bir korku yayıldı. - Lara yukarıda 1 buçuk saattir ulaşamıyoruz. Endişelenmeye başladık çünkü Beste evden kaçmış. Asansörün şifresi ne ?

Asansör şifresini onlara asla soyleyemezdim. Bunu göze alamazdım. İyice Endişelenmeye başlamıştım. Bu kız neden telefonlara cevap vermiyordu. En mantıklısı gidip açmaktı. Ah Lara tam başbelasısın bunu ödemen gerekecek diye düşünürken Seyrandan ozurdileyerek otelden ayrıldım.

Eve giderken içimdeki sıkıntı azalıyordu. Neden ? Yoksa nedeni sadece Seyran mıydı ?

Eve girdiğimde annem endişeli adımlarla yanıma geldi. " Berk nerdesin ? Sanada ulaşamayınca çok korktum ah oğlum ne gerek vardı şu kilide. Sabahtan beri evinizi arıyoruz ama Lara açmıyor. " Annem konuşmaya devam ederken evin arka köşesinde ki asansöre ulaşmıştım. Hızla şifreyi yazıp yukarı çıktım.

Asansorden indiğimde ev zifiri karanlıktı. Telefonumun feneriyle salonu aydınlatınca olduğum yerde çakılıp kaldım.  Lara kanlar içerisinde beyaz halının üzerinde yatıyordu. Yüzünde belli belirsiz kızarıklıklar ve morarıklar vardı, kaşı ve dudağı patlamıştı. Telaşla yanına gidip baygın yüzünü ellerim arasına alıp onu uyandırmaya çalıştım. " Lara ! Lara kendine gel ! Lara kendine gel !! " Ellerim titriyordu cevap vermiyordu sanki ölmüş gibiydi. Hayır hayır hayır ölmüş olamaz !   Bunu ona kim yapmıştı ? Ah aptal kız neden kendini korumamıştı ? Onu gördüğümden beri beynim durmuş gibiydi.

Kendimi toplayıp hemen 112 yi aradım ve ambulans çağırdım. Titreyen ellerimle bedenini sararak onu kucağıma aldım ve hemen asansöre gidip şifreyi yazdım. Şifreyi kim bloke etmişti diye düşünürken hemen kabine girip 0'a bastım.

Onu yalnız bıraktığım için kendimden nefret etmiştim. Eğer eve biraz daha geç gelsem belkide ona hiç yetisemezdim. Ama bunu ona kim nasıl yaptı hala aklım almıyordu.

Aşağıya indiğimde  ambulans kapının önündeydi  hızla onu ambulansa bindirip en yakındaki hastaneye sevk ettiler.

Doktor, " 2 kaburga çatlağı beyin sarsıntı ve iç kanamayla geldi ama durumu kontrol altına aldık şuan tedbir amaçlı yoğun bakıma alıcaz. Endişelenmeye gerek yok sadece tedbir amaçlı. " doktordan bu sözleri duyduğumda biraz olsun rahatlamıştım. 3 saat boyunca habersiz beklemek o kadar zordu ki.

' Ona bunu yapanı bulucam canım pahasına olsun bulucam '  demiştim kendi kendime. kimse benim olana zarar veremezdi. Bu aşktan mıydı ? Hayır ! Ama her ne olursa olsun Lara benim için değerli bir insandı. Sonuçta ömrümün kalanın da ondan sorumluydum.

Lara Handeral

Beyaz labirentte anneme koştukça o uzaklaşıyordu. Bir anda gözden kaybolunca kendimi karanlığın içinde buldum. Annem artık ortalarda görünmüyordu. Karanlık hep annemi benden alıyordu.  Tekrar annemin sesini duyunca sese doğru koştum.  Karanlıkta kör gibi çaresizce sesini Aradım. " Anne nerdesin ? " doye bağırmamla karanlıkta düşüşe geçmem bir oldu.

Önce boğuk bir 'dıt' sesi duydum sonra tekrar sonra tekrar.. Parlak ışık gözlerimi alıyordu. Gözlerimi hafif hafif kırpıştırarak açtığımda hastane gibi bir yerde olduğumu fark ettim başımda beyaz önlüklü bir kadın sevecen bir ifadeyle " Hoşgeldin güzel kız " dedi.

O an herşey aklımda canlandı bestenin kulağıma fısıldamaları hiç tanımadığım 2. Kişi.. hayatımın en berbat gecesiydi ve o gecede karanlıktı.

Ertesi gün biraz daha kendimdeydim berk ve efsun hanım eşya almak için eve gitmişlerdi. Oldukça konforlu bir hastanede kalıyordum. Sabah kahvaltımı ve sabah gazetemi getiren hemşire gülümseyerek yanımdan ayrıldı.  Kolumu hafifçe kaldırdım ve tepsideki kahveye uzandım gerçekten heryerim acıyordu. Pis sürtük beni fena hırpalattırmıştı. Tavi bikiyor kendi gücü yetemez ! Polisler ifade için gelmeden kahvaltıya başladım yemeğimi yedikten sonra önümde duran gazeteyi elime aldım ve magazin sayfasını açtım gerçekten siyasetten sıkılıyordum. Sayfayı açmamla acıyla tüm bedenimin sızlaması bir oldu.

ŞOK ŞOK ŞOK ! Genç Kızların rüyalarını süsleyen ünlü play boy Berk Handeral 2 gece önce Hilton otelin önünde güzel bir bayanla görüntülendi.

Lokmalar boğazıma dizildi. Benim acı içinde kıvrandığım gece o, o Seyran denen kadınla birlikte bir otelde !

Daha fazlasını kaldıramamıştım. sanırım ilk defa bu kadar kırıldığımı hissediyordum. Herşeyi bir kenara bıraktım ve sızlayan bedenime rağmen  Hıçkıra Hıçkıra ağladım. Peki neden ağlıyordum ? Bu sefer cavabını biliyordum.

İnsanı en çok sevdikleri üzer. 

Ama bunu itiraf etmek çok zordu. O sırada odaya Berk' in girmesiyle olduğum yerde sıçradım ve kendimi toplamaya çalıştım. Dehşet içinde bir elimde ki gazeteye bir bana bakıyordu..


Yorum yaptığınızda çok mutlu oluyorum canlarım ve okunma sayısı yüksek olmasına rağmen voteler az onuda es gecmezseniz sevinirim ve gene gıcıklık yaptım heyecanlı yerde bitirdim ama belki size erken süpriz yaparım çünkü siz benim biricik destekcilerimsiniz ♥

Zoraki Eş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin