Bölüm 59

96.5K 5K 2.3K
                                    

Sınır 3000 oy 1000 yorum.

Diğer bölüm hazır değil.


Yüzüme vuran ışık ve saç diplerime çarpan sakin nefeslerle gözlerimi aralayıp uykulu gözlerle pencereye baktım.

Sabah olmuş, güneş doğmuştu.

Penceredeki gözlerimi pencereden ayırarak etrafa bakmamla odanın geldiği hali görmem dudaklarımın şaşkınlıkla aralanmasına sebep oldu.

Rastgele fırlatılmış kıyafetlerimiz odanın her yerine saçılmış, koca bir dağınıklık yaratmıştı. Kıyafetlerimizin yanı sıra yatağıma koyduğum fazla yastıklar da fırlatılmış, dağınıklığa katılmıştı.

Yarattığımız dağınıklığı daha fazla betimlemek istemiyordum ama kısaca anlatmam gerekirse odanın içinden geçmiş, daha önce hiç olmadığı kadar dağınık bir hale getirmiştik.

Ben odayı incelerken Savaş'ın kollarını sıkılaştırarak beni iyice sarıp sarmalamasıyla gülümsedim.

Göğsüne minik bir öpücük kondurup başımı hafifçe geriye çektim.

Bana sarılarak uyuyordu ama benim kalkmam gerekiyordu. Zira dün geceden sonra ziyadesiyle yorulmuş, oldukça acıkmıştım. Duş alıp kahvaltı hazırlamam gerekiyordu.

Onu uyandırmamaya çalışarak belime sardığı kolunu nazikçe tuttum. Belimden kaldırmak için hafif bir kuvvet uygulamamla kolunu belime sarışını sıkılaştırdı ve başımın altındaki koluyla başımı göğsüne çekti. "Uslu dur."

Uykulu ve tatlı sesliyle yüzümde kocaman bir gülümseme yayıldı. "Ben kalkayım. Sen uyumaya devam et."

Başıyla reddetti. "Olmaz. Seninle daha güzel uyuyorum. Uyanmamı beklemek zorunda kalacaksın."

Derin bir nefes alarak başımı kaldırıp yüzüne baktım. "Acıktım Savaş. Hem daha duş alacağım."

Duş alacağımı söylememle gözleri açılırken hızlıca beni altına aldı. "Bensiz mi alacaksın duşunu? Kocan olmadan?"

Az önceki uykulu halinden eser kalmaması şaka mıydı?

Ellerimi göğsüne koyup onu yana doğru itmemle sırt üstü bir şekilde yatağa düşüp kucağına bakarak beklemeye başladı.

Sanırım üzerine çıkmamı bekliyordu.

Daha çok beklerdi.

Gülerek hafifçe doğrulup dirseğimi yatağa yasladım ve başımı elime yasladım. "Gözlerin yollarda kaldı. Birini mi bekliyorsun?"

Gözleri gözlerimi bulurken üzerine çıkmayacağımı anlamıştı. "Karımı bekliyorum ama gelmeye pek niyeti yok anlaşılan."

Aklıma gelen şeyi hiç ama hiç utanmadan söylemek istiyordum. O benim kocamdı. Utanacak bir şey yoktu.

Elimi karın kaslarına koyup hafifçe okşayarak yüzümü yüzüne yaklaştırdım ve dudaklarının üzerine fısıladım. "Karın dün gece yeterince geldi."

Rahatsızca hafifçe kıpırdandı. "Bence karım iyice bir baksın. Belki yeterince gelmemiştir. Yetmemiştir."

Dikkatli bakarsanız ona yetmediğini, beni tekrar ve tekrar istediğini anlayabilirsiniz ama dikkatli bakarsanız.

Derin bir nefes alıp tırnaklarımı karın kaslarında gezdirmeye başladım. Yavaşça aşağı kasıklarına doğru inerken vazgeçerek yönümü yukarı çevirdim. "Erken uyanıp kahvaltı hazırlasaydın karının sana ayıracak vakti olabilirdi ama ne yazık ki şu an yok."

YANLIŞ Where stories live. Discover now