SADECE SANA DELİ-GAY

Özel Bölüm İNTİKAM

Şarkı: Deniz Anlatıyor mu Beni Sana?

Söylediğim yerde açınız.

İki ambulans sirenlerini acı acı çalarak iki bedeni hasteneye yetiştirmek için önlerindeki dört arabanın trafiği yarmasıyla ilerleyebildiler.

Ayaz'ın kan revan bedeni bir saniye bile bekletilmeden ameliyathaneye alındı. Kara ise hâlâ yaşadığı krizle travma odasına alınıp sakinleştirici iğnelerle uyutuldu.

3 kurşun. Ayaz'ın belindeki silahı çıkarmasına fırsat kalmadan yediği 3 kurşun. Omuz boşluğuna giren mermi sırtından çıkmıştı ama göğsüne yediği mermi sol kaburgasını kırmıştı. Sağ bacağına yediği mermi ise kemiğe saklanmıştı.

Saatler önce gülüp eğlenen ekip, saatler sonra hastanenin bir köşesine yığılmış Ayaz'ın ameliyattan çıkmasını bekliyordu. Fırat yaslandığı duvarda bacaklarını karnına çekmiş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu ve kimseyi yanında istemiyordu. Pars hepsini kontrol etmek için ordan oraya dolanırken Fırat'ın yanına geldiğinde Fırat onu itip

"Dokunma bana" diyordu.

Pars onun öfkesini kontrol edebilmek için uzaklaştırmaya çalıştığının farkındaydı ama gözlerinin önünde kendini perişan etmesine dayanamıyordu.

Oğuz başını Korkut'un omzuna koymuş için için ağlıyordu. Korkut ise onu sakinleştirmek için

"Sakin ol yavrum, ona bir şey olmayacak. Bak gör o deli sapasağlam çıkacak ameliyattan. Hatta bize çemkirip amma duygusal oldunuz midem bulandı amına koyayım diyecek. Ben tanımaz mıyım delimi" diyordu.

Oğuz içli içli ağlayarak

"Yasir çok kötüydü" derken hıçkırıklarla ağlamaya başladı.

Demirkan ve Furkan hasteneden çıkmış buldukları kaldırımda ellerini başlarına koymuş yere bakarak oturuyorlardı.

"Kara dayanamaz Ilgar, ona bir şey olursa Kara öldürür kendini."

Furkan durumun vehametinin farkında olarak başını yavaşça salladı.

"Ümidini kesme Güntekin, tamam ağır yaralanmış ama Ayaz güçlü çocuk, o bir savaşçı. Bir yolunu bulur kefeni bile yırtar bizim deli."

"Yapsın, ne olur. O hayat dolu bir çocuk. Mutluluğu daha yeni bulmuşlardı, içi gidiyordu Kara'ya bakarken. Onlar mutlu olsun" diyen Demirkan başını gökyüzüne kaldırıp

"Allah'ım biliyorum, şehitlik merteben öyle güzel ki. Ama bağışla şu çocuğun canını Kara'ya, verme onlara bu acıyı. Benim canımı al onun yerine" dedi.

Furkan acı bir gülümsemeyle başını kaldırdı.

"Beni de yanında alabilirsin. İki can bir Ayaz eder."

Beran ve Cihan ise ameliyathane kapısından bir saniye bile ayrılmamıştı. Cihan tek kelime bile etmeden gözlerini duvara dikmiş kendini sıkan Beran'ı izliyordu. Cihan bunun onun savunma mekanizması olduğunu ve kendini kaybetmemek için direndiğini biliyordu.

Pars, Alpaslan'a sen gelme karının ve çocuğunun yanında dur dese de Pars'ı dinlememiş

"O benim de kardeşim" deyip çıkıp gelmişti.

Koca koca bedenler korkak bir çocuk gibi kendi içlerine dönmüş ve kendileri gibi koca bedeni olan küçük bir çocuk için ağlıyorlardı.

4 saat süren ameliyattan sonra 3 mermi çıkarılmıştı fakat Ayaz'ın bedeni yaşadığı şok yüzünden komaya girmişti.