Bir Şey Yapmadım

9.8K 590 53
                                    

Sabah karargâha döndüklerinde Furkan'ın suratında aptal bir sırıtış vardı. Diğerleri ise dalgın ve durgundular. Hazır demlenmiş çayın üstüne denk gelince Demirkan hepsine çay doldurdu. Pars Komutan da içeri girdiğinde Furkan gevrekçe güldü.

"Komutanım siz de amma terssiniz ha, kadını odanızdan nasıl kovdunuz öyle. Taş gibi hatun, gece boyu avını yakalamak için pusuda bekleyen dişi panter gibi sizi izliyordu.

Pars kaşlarını çatıp öksürdü.

"Gevşekliği kes asker" deyip geri çıktı.

Çaylarını doldurup oturanlara Oğuz merakla baktı.

"Ee komutanın kovduğu kadına ne oldu, nereye gitti?"

Furkan çenesini sıvazlayarak bir süre bekledi, sonra da sırıttı

"Beran'ın odasına."

Oğuz, başını eğen Beran'a birden döndü.

"Ne yaptın lan sen? Çocuğun ilkini iki kadınla mı yaşattın?"

Beran'ı çocuğu gibi sahiplenmişti, en küçükleri oydu.

Korkut, Furkan'ın kafasına bir tane geçirdi.

"Lan hırtapoz. Çocuğu da kendine benzeticen."

Furkan yine acıyan başını ovuşturdu.

"Ne var be, hayır da demedi, ben naptım" diyerek kendini savundu.

Beran suç işleyen bir çocuk gibi Korkut ve Oğuz'a baktı. Ayaz konudan  sıkılınca banyoya gitti.

Pars, ıslak saçları, siyah eşofmanı ve tişörtüyle çıkınca Ayaz selam vererek durdu.

Pars, "Geç, geç" deyip yanından yürüyüp gitti.

Ayaz kendini banyoya attı. Üstünü çıkartıp sıcak suyun altına girdi. Biraz sonra da Kara ardından girdi. Ayaz dün gece anlattıklarını hatırlamamak için arkasına döndü.

Üstünü çıkartıp suyu açan Kara'nın su sesi ürpermesine neden oluyordu. Gözlerini kapatıp saçma sapan şeyler düşünmeye çalışırken bir çift gözün üzerinde olduğunu hissediyordu.

Kara, Ayaz'ın vücuduna bakmamaya çalıştı ama gözleri kayıyordu. Bedeninde herhangi bir iz aradı. Ayaz'ın boynunda yaptığı kendi izi dışında bir şey göremeyince rahatladı.

Saçlarına şampuan döküp köpürten Ayaz gözlerini açmadan

"Bir şey yapmadım" dedi.

Kara onun sesiyle başını eğip suyun sırtından akmasını takip etti.

"Sormadım" diye sessizce cevap verdi.

Ayaz sırıtarak kafasını salladı.

"Ama baktın."

Kara buna cevap veremedi. Başını kaldırıp ellerini duvara dayadı. Yüzünden aşağı akan suyla dikkatini dağıtmaya çalıştı.

Ayaz, vücudunu duş jeliyle köpürtürken Kara saçlarını şampuanladı. Durularken ise göz ucuyla Ayaz'a baktı.

Ayaz'ın ince beli, geniş sırtı, kumral uzun bacakları, yuvarlak kalçaları, kısa dar ensesi ve ince uzun parmakları gözlerinin önündeydi, görüntü kafasında yerine yerleşti.

Ayaz suyu kapattığında Kara tekrar gözlerini kapatıp önüne döndü. Ayaz yanından geçerken refleksle onun bileğinden tuttu.

"Ayaz."

Beton zemine akan suyun sesi banyoda yankılanırken Ayaz

"Efendim Kara" dedi.

Ayaz, kızın söylediği adım bu muydu diye düşünürken Kara bileğini tuttuğu eli bıraktı, yumruk yaparak aşağı indirdi.

"Yok bir şey" dedi geri adım atarak.

Ayaz havluyu aldı. Beline sardı, tekliklerini giyip banyodan çıktı. Koridorda yürürken deli gibi çarpan kalbine elini koydu. Az önce heyecandan öleceğini düşündü.

Kara tekrar suyun altına girdi. Oflayarak yumruk yaptığı elini duvara dayadı. Beynine yerleşen görüntüler yeniden canlandı. Duvara dayadığı elini yumruk yaparken başını eğdiğinde sertleşen aletini görünce "Hassiktir" yankılandı banyoda.

Flasback

Kızıl saçlı, iri göğüslü kadın dekoltesini iyice açarak Pars'ın kapısını çalıp cevap beklemeden içeri girdi.

Koltuğa oturmuş kendine viski doldurmuş sigarasını içen Pars, gelen kadınla sorgulayarak kaşlarını çattı.

"Hayırdır neden geldin?"

Kadın işveyle saçını geriye attı.

"Patronun kesin talimatı, sizin gönlünüzü hoş tutmamı istedi."

Pars derin bir nefes verip silahı çıkartıp sehpaya koydu.

"İstemez gidebilirsin."

Kadın ısrarla Pars'a doğru yürüyüp cilveli sesiyle

"Ama komutanım, kendinizi bana bırakın. Sizi rahatlatırım" dedi.

Pars gerilen siniriyle dişlerini sıkıp gözlerini kapattı.

"ÇIK DIŞARI" diye sesini yükselttince kadın şaşırarak irkildi.

Yüzünü düşürüp geri adımladı.

"İyi be" deyip geldiği gibi çıktı.

Komutanının sesini duyan Furkan, yarı çıplak odasından çıktı.

"Ne oldu?" diye suratı asık kadına sordu.

Reddedilen kadın gözlerini devirip omuz silkti.

"Deli mi ne? Odadan kovdu."

Furkan gülerek kadının kolunu nazikçe tuttu.

"Evet delidir"

Sonra kadını yan odaya yürüttü.

"Gel daha iyisi var burda" deyip Beran'ın odasının kapısını çaldı.

Kapıyı açan askılı gecelikli kadın ikisine şaşırarak baktı.

"Rahatsız ettim güzelim, takviye geldi" deyip kadını içeri soktu.

Üstüne çarşafı örten Beran onlara kaşlarını çatarak baktı. Furkan sırıttı.

"Rahat ol koçum, ben üçlüye karşıyım. Sana havale ediyorum" deyip hızla odadan kaçtı.

İki kadın birbirine bakıp kahkaha attı. Beran üstündeki örtüyü kaldırınca ikisi de yatağa girdi.

SADECE SANA DELİ-GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin