Kurtar ya da Öl

12.6K 752 48
                                    

Kara odaların kapılarına yumruklarak gür ve sert sesiyle bağırdı.

"KARARGAH KALK. OPERASYON VAZİYETİ AL"

Sabaha karşı dörtte Kara'nın sesiyle odadaki askerler yataklarından fırlayıp hızla giyinmeye başladılar.

Hepsi diken üstünde uyuyan, tek bir emirle savaşa gitmeye hazırlanacak kadar ölüme alışık askerlerdi.

Çoktan hücum yeleğini giyen Ayaz baretini takıp, yatağının yanında duran bakımını kendi yaptığı Bora-12'sini aldı.

Hızla odadan çıkarak binanın dışına çıktı. Bahçede Pars komutanı elleri arkasında yere ayağını vurarak beklerken gördü.

Çok geçmeden diğerleri de çelik yeleklerini ve operasyon kamuflaj giysilerini giymiş, ellerinde tüfekleriyle dışarıdaydı.

Korkut ve Oğuz emir bile beklemeden hangara koştu. Demir kapıları açıp helikoptere atlayıp çalıştırdılar.

Korkut helikopteri hangardan çıkartıp ip gibi dizilerek bekleyen ekibin yanına sürdü.

Ekip tüfekleri çapraz tutuşta beklerken Pars komutan kaşlarını çatarak ekibini süzdü. Tek bir lafıyla ölüme gidecekler mi bugün öğrenecekti. Özellikle yeni gelenleri test etmek istiyordu.

Acımasız sesiyle "Bin" diye bağırdı.

Yedi asker helikopterin açık kapısından girip daha önce belirledikleri gibi kendi yerlerine oturdular. Namlular yere indirilirken Pars komutan da binip yerine oturdu.

Helikopter kulaklığı kulağına taktı. Pilot koltuğunda emir bekleyen Korkut'a

"Kartalı uçur Dede, Lice ormanları" dedi.

"Emredersiniz komutanım" diyen Korkut pervaneleri çalıştırıp havalandı.

Ekip onları neyin beklediğini bilmiyordu ama her ne olursa olsun ölümüne çarpışabilecek deliler olduklarını biliyorlardı. Hepsi birbirinin gözlerine bakarken Kara gözlerini Ayaz'dan ayırmadı. Ayaz'da ona dikdik baktı.

Yarım saat sonra orman arazisine iniş yaptılar. Pars önde arkasında dokuz delisiyle ormanın içinde yürüyüp büyük bir arazide onları bekleyenlerin yanına gitti.

Onları rütbeli bir asker takımı; yarbay, alay komutanı, binbaşı ve yüzbaşı karşıladı. Pars komutanlarına asker selamını verip

"Jandarma özel harekat Gri Tim komutanı Binbaşı Pars. Emret komutanım"dedi.

Yarbay "Rahat" dediğinde elini indirip hazır ol da bekledi.

Yarbay, Pars'ın arkasında çoktan yan yana dizilmiş asker selamıyla bekleyen ekibe baktı.

"Görelim senin delileri"

"Emredersiniz komutanım"

Pars ekibine döndü.

"Beni takip et asker" diye gür sesiyle bağırdı.

Operasyon için kendilerine verilen çadırın yanına giderken komutanların yanına başka bir ekip daha geldi.

Pars askerlerini karşısına alıp konuşmaya başladı.

"Bu bir Kurtar ya da Öl operasyonu asker. Bizi izlemeye ve denetlemeye gelen komutanlar içimizden birini kurban seçmemizi ve ekibin bu rehineyi ormanın içinde bulup getirmesini isteyecek. Bizimle birlikte bir ekip daha yarışacak. Kim önce rehineyi kurtarır ve onun elindeki kırmızı bayrağı getirirse kazanmış olacak."

"Kuralınız şu; rehine canlı kurtarılacak ve gerçek mermiler kullanılacak. Hepinizin üzerinde çelik yelek var. Göğüs ve sırt dışında omza, kollara, bacaklara ateş etmek yasak"

Sesini yanına gelen asker kesti.

"Komutanım rehineniz seçildi mi?"diye sordu.

Kara öne bir adım attı.

"Hücum timi Kara. Emret komutanım"

Kendini rehine olarak çoktan kurban seçen Kara'ya Pars kaşlarını çatarak baktı.

Yanına gelen askere "Seçtik" dedi.

"Benimle gel asker" deyip giden askerin arkasından Kara'da gitti.

Hepsi onun gidişini izlerken Ayaz

"Ağzına sıçayım senin Kara bela" diye fısıldadı.

Pars ekibine dönerek konuşmaya devam etti.

"İki grup halinde hareket edeceksiniz. Fırat, Beran, Furkan ve Oğuz ekip birsiniz. Ayaz, Demirkan, Alpaslan ve Korkut ekip ikisiniz"

"Bizi neyin beklediğini bende bilmiyorum çocuklar, operasyon planı Turan Yarbay'a ait ve ben ekipte değilim" deyip derin bir nefes verdi.

"Yüzümü kara çıkartmayın delilerim. Gösterin kim olduğumuzu. O kırmızı bayrağı almadan dönmeyin" dedi sert diliyle

Hepsi selam verip "Emredersiniz komutanım" dedi kendinden emin sesleriyle.

Pars memnun bir şekilde gülümsedi.

"Ekiplerin liderleri Fırat ve Ayaz, operasyonu ikiniz yöneteceksiniz. Bana Afganistan'da, İran'da, Suriye'de ne yaptığınızı gösterin."

Ekip ikiye ayrılıp liderlerinin yanına geçtiler.

Fırat ve Ayaz ekiplerine yapacaklarını anlattı ve kulaklıklarını taktılar. Ekipler ayrı gibi görünse de birbirleriyle iletişim halinde olacaklardı.

Karşı takımda hazır olunca komutanlarının yanına gittiler. Karşılarında ki ekibi tanımıyorlardı ama adlarının 'Gölge' olduğunu biliyorlardı.

Komutanlarının yanında konuşarak bekleyen Pars başını çevirip Fırat'a baktı. Fırat'ta ona dönünce göz göze geldiler. Pars başını çevirip komutanının sorusuna cevap verirken Fırat ormana doğru baktı.

SADECE SANA DELİ-GAY Where stories live. Discover now